Ekonomi


ATO Başkanı Sinan Aygün'ün gözaltına alınmasını kınadıklarını belirten TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, hukukun olmadığı yerde özgürlüğün de olmayacağını belirterek, soruşturmanın bir an önce tamamlanmasını istedi.

Ankara Ticaret Odası Meclisi, ATO Başkanı Sinan Aygün'ün Ergenekon terör örgütü soruşturması kapsamında gözaltına alınması nedeniyle genişletilmiş olarak olağanüstü toplandı. Basına kapalı olarak yapılan toplantıdan sonra Meclis Başkanı Nuri Gürgür, tüm üyelerin soğukkanlı bir şekilde süreci takip ettiğini belirtti.

TOBB Başkanı ve ATO Meclis Üyesi Rifat Hisarcıklıoğlu, toplantının ardından yaptığı konuşmada, bu toplantıda gönüllerinin 'Ekonomik sorunlar, daha fazla üretim, daha fazla istihdamı nasıl yaparız, ülkemizin refahını nasıl artırırız'ı konuşmak istediğini belirtti. Dün sabah yaşanan olayın yüreklerini yaktığını, başta Ankaralı müteşebbisler olmak üzere Türkiye'deki iş dünyasının tamamını derinden yaraladığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, gazeteci İlhan Selçuk'un gözaltına alınması sürecinde de TOBB olarak tepkilerini benzer bir şekilde kamuoyuna duyurduklarını hatırlattı.

"BÖYLESİNE BİR TUTUMU ASLA KABUL ETMİYORUZ"

TOBB'un, odalar ve borsaların Türkiye'deki en büyük ve yaygın meslek örgütü olduğunu ve her zaman Türkiye'de demokrasiden, meşruiyetten, şeffaflıktan, demokrasi kültürünün gelişmesi ve yerleşmesinden yana olduğunu aktaran Hisarcıklıoğlu, ''Bu camia, toplumumuzun çimentosu olan demokratik, laik, sosyal hukuk devleti yapımızın savunucusudur. Bu camia, çağdaş bir devletin 3 temel niteliği olan ifade hürriyetinin, din ve vicdan hürriyetinin ve teşebbüs hürriyetinin savunucusudur. İşte, dün, böyle bir camianın çok saygın bir mensubu, ancak darbe dönemlerini anımsatan bir şekilde, hepimizi derinden yaralayan bir uygulamaya tabi tutulmuştur. Açıkça söylüyorum, böylesine bir tutumu asla kabul etmiyoruz" dedi.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "ATO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Ticaret Odaları Konsey Başkanı Aygün'ün, hala kamuoyuna açıklanmamış bir takım gayrimeşru faaliyetler içinde anılmasını, herhangi bir açıklama veya suçlama belirtmeksizin böyle bir muameleye tabi tutulmasını kıniyoruz'' diye başladığı konuşmasında, Aygün'ün meşruiyet dışı herhangi bir tavır ve davranış içine girmeyeceğini de söyledi.

Aygün'ün, davet edilmesi halinde adalete yardımcı olmak için ifade vermeye gideceğine inandığını belirten Hisarcıklıoğlu, hukukun üstünlüğünü ve demokrasinin gereği insanların ifadesine başvurmanın kamuoyu vicdanına uygun yöntemleri olduğunu söyledi. Gözaltına alma sürecinde insanlara reva görülen muamelenin evrensel hukuk ilkeleri ile doğrudan bağdaşması gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Dün meydana gelen olay kişilik onuruna darbedir. Demokratik yollarla bu göreve seçilen ve hem Ankaralı müteşebbislerimiz hem de ülkemizin menfaatleri için mücadele veren saygın bir mensubumuza reva görülen bu uygulamayı hepimize yapılmış kabul ediyoruz" dedi.

"GELECEĞE MATUF KAYGI VE ENDİŞELERİMİZ ARTMAKTADIR"

Hisarcıklıoğlu, cumhuriyetin, şerefinin adalet olduğu bir sistemde, hukukun ve adaletin dışına çıkmakla korunabilecekse korunmaya değer olmadığını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğunu, hukukun üstünlüğüne ve Türk yargısına inançlarının tam olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Ancak yargı süreci mutlaka şeffaf ve açık olmalı. Süreç şeffaf olmadığında şahısların mağdur olması kaçınılmazdır. Sayın Sinan Aygün'ün tabi tutulduğu muamele, geleceğe matuf kaygı ve endişelerimizi artırmaktadır. Akşam yatağa yatarken, sabah nasıl bir Türkiye ile karşılaşacağımız endişesi içinde olmak istemiyoruz. Hukuk, keyfi yönetimlere karşı bireylerin son sığınağıdır. Hukukun olmadığı yerde özgürlük de yoktur. 'Adalet mülkün temelidir' sözü bu anlamda sadece adliye saraylarına değil, hepimizin vicdanlarına kazınmalıdır'' diye konuştu.

"DEMOKRASİDEN VAZGEÇME LÜKSÜMÜZ YOK"

Son günlerdeki yaşananların toplumsal kutuplaşmayı daha da derinleştirmesinin iktisadi hayatı olumsuz etkileyeceğinin unutulmaması gerektiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin demokrasiden vazgeçmesi gibi bir lüksü bulunmuyor. Herkes demokrasiye ve evrensel hukuk normlarına sahip çıkmalıdır. Öte yandan kanunları eleştirmek başka, uymak başkadır. Hepimiz kanunlara uymak durumundayız. Bu gerçeği asla unutmadan, yol açtığı toplumsal huzursuzlukları göz önüne alarak, fazlasıyla uzayan bu soruşturmanın artık bir an önce sonuçlandırılmasını bekliyor ve Türk adaletine olan inancımızı bir kez daha vurgulamak istiyoruz.''

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'nun ATO Meclisi'nde yaptığı konuşma, zaman zaman üyelerin alkışlarıyla kesildi. Hisarcıklıoğlu'nun sözlerini tamamlamasıyla tüm meclis üyeleri ve salonda bulunanlar, Hisarcıklıoğlu'nu uzun süre ayakta alkışladı.