Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) ekim ayı “sektörel kredi” verileri, üretim, istihdam ve milli gelire de olumsuz yansıyan sektörlerin finans erişimindeki daralmayı ortaya koydu. Ekim verilerine göre bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi ilk on ayda cari olarak yüzde 29,9 artarak 15 trilyon 411,1 milyar lira oldu. Tüketici fiyatları (TÜFE) bazında yüzde 39,77’ye ulaşan on aylık enflasyondan arındırıldığında toplam kredi hacminde reel bazda yüzde 7,1 daralma olduğu belirlendi.
Ocak-ekim döneminde üretici sektörlere kullandırılan kredilerin toplam hacmi yüzde 28,7 ile enflasyonun çok altındaki bir nominal artışla 11 trilyon 55,5 milyar, tüketici kredileri yüzde 25,3 cari artışla 1 trilyon 950,4 milyar, bireysel ve kurumsal kredi kartlarındaki toplam borç bakiyesi ise yüzde 41,2 ile enflasyonun üzerinde artarak 2 trilyon 295,1 milyar liraya ulaştı. Enflasyonla indirgendiğinde; ekonominin üretim ayağına açılan kredilerdeki reel bazda yüzde 7,9 ve tüketici kredilerindeki yüzde 10,3’lük reel azalışa karşılık, kart borçlarında ise yüzde 1 reel artış olduğu dikkati çekti.
Dünya'dan Naki Bakır'ın haberine göre, ekim itibarıyla son bir yılda da enflasyon yüzde 48,58 olurken, bankacılık sektörü toplam kredi hacmi cari olarak yüzde 38,1 ile bunun çok altında bir artış kaydetti ve buna göre reel bazda yüzde 7,1 daraldı. Son bir yılda üretici sektörlere açılan kredilerin hacminde yüzde 9, tüketici kredilerinde yüzde 12,6 reel daralma yaşanırken, kredi kartı borç bakiyesi reel olarak yüzde 10,6 büyüdü.
HİZMETLERDE YÜZDE 10 REEL DARALMA
İş yeri, istihdam ve faaliyet sayısının büyüklüğü ile orantılı olarak kredi bakiyesi en yüksek ana sektör olan hizmetlerin toplam kredi hacmi, son bir yılda cari olarak yüzde 33,8 artışla ekim sonunda 4 trilyon 832,7 milyar liraya ulaştı. Bankalar bu dönemde hizmetler sektörünü net 1 trilyon 219,5 milyar lira fonladı. Ancak yıllık cari büyümesi enflasyonun altında kalan sektörün kredi hacmi reel olarak yüzde 10 daraldı.
Hizmetler alanındaki başlıca alt sektörler içinde finansal hizmetlere açılan kredilerin hacmi son bir yılda reel olarak yüzde 9 büyürken, diğer alt sektörlerin tümünün kredilerinde reel bazda daralma yaşandı. En fazla reel daralma yüzde 22,3’le savunma sanayii, yüzde 21,7 ile eğitim, yüzde 14,3’le taşımacılık, depolama, haberleşme ve yüzde 10,7 ile turizm alt sektörlerinin kredi hacminde gerçekleşti. Ekim sonu itibarıyla 1 trilyon 834,7 milyar lira ile en büyük kredi hacmine sahip alt sektör olan toptan ve perakende ticarette de yüzde 10,5 oranında bir reel daralma yaşandı. Emlak komisyonculuğu alt sektöründe yüzde 8,5, sağlık sektöründe yüzde 4,1 olan reel kredi daralması, diğer hizmet alt sektörleri toplamında ise yüzde 13,9’a ulaştı.
İMALATTA DA DARALMA VAR
Çok sayıdaki alt sektörü ile milli gelire en fazla katkıyı yapan imalat sanayii sektörünün kredi hacmi de son bir yılda cari olarak yüzde 40,6 oranında net 1 trilyon 129,3 milyar lira artışla 3 trilyon 586,8 milyar liraya yükseldi. Sektörün kredi hacmi reel bazda ise son bir yılda yüzde 6,2 daraldı.
Ekim sonu itibarıyla imalat alt sektörleri içinde en büyük kredi hacmi ise 630,2 milyar lira ile metal ana sanayiinin olurken, bu alt sektörü 498,4 milyar lira ile tekstil, 453 milyar lira ile gıda, meşrubat ve tütün, 428,2 milyar lira ile ulaşım araçları, 300,4 milyar lira ile kimya izliyor. Aynı tarih itibarıyla makine ve teçhizat sanayiinin 239,4 milyar, diğer metal dışı madenler sanayinin 236,3 milyar, elektrikli ve optik aletler sanayiinin 201,8 milyar, kauçuk ve plastik sanayiinin 172,2 milyar, kâğıt sanayiinin 140,9 milyar, ağaç ürünlerinin 71,7 milyar, nükleer yakıt ve rafine petrol ürünlerinin 60,5 milyar, deri sanayiinin 22,3 milyar liralık kredi hacmi bulunuyor.
Son bir yılda reel olarak; ulaşım araçlarının kredi hacmi yüzde 7,2, elektrikli ve optik aletler alt sektörünün kredi hacmi de yüzde 1,2 büyürken, ağaç ürünlerinin kullandığı kredilerin bakiyesi enflasyonla aynı oranda arttı, diğer tüm alt sektörlerde ise kredi artışları enflasyonun altında kaldı ve bakiye reel olarak küçüldü. Yıllık bazda en fazla reel daralma yaşayan alt sektörler yüzde 46,2 ile nükleer yakıt ve rafine petrol ürünleri, yüzde 14,5’le gıda, yüzde 10,8’le diğer metal dışı madenler, yüzde 10,1’le kâğıt, yüzde 8,2 ile tekstil ve yüzde 7 ile kauçuk ve plastik sanayii.
SEKTÖRLERİN FİNANSA ERİŞİMİ NEDEN ÖNEMLİ?
Finansal sistemin en önemli işlevini, kaynakların başta reel sektör (imalat sanayii) olmak üzere üretici sektörlere etkin dağılımını sağlayarak yatırımlara dönüşmesini sağlamak oluşturuyor. Finansal hizmetlere erişim pek çok yönüyle ülkelerin ekonomik dinamiklerine pozitif katkı yapıyor.
Finansal erişim, ekonomik büyüme ve özel sektör yatırımları arasında “eş bütünleşme” ilişkisi bulunuyor. Sektörlerin yatırım, üretim, istihdam ve katma değer yaratarak gayri safi yurt içi hasıla artışına/ekonomik büyümeye katkı yapabilmesi için sağlıklı işleyen istikrarlı bir finans sektörü gerekiyor. Bu nedenle bankacılık sisteminin üretici sektörleri uygun maliyetlerle fonlaması da önem taşıyor. Kaynakların pahalanması ya da getirilen kısıtlamalar yüzünden finansmana yeterince erişilememesi ise yatırım, üretim ve milli gelir açısından olumsuz sonuçlar doğuruyor.
Tüketime yapılan fonlama da dolaylı olarak arza yansıyacağı için ekonomik büyümeye katkı vermekle birlikte, ürettiğinden daha fazla tüketen bir ekonomide enflasyon ve cari açık belası ortaya çıkıyor. Makro ekonomik dengelerin sağlanıp korunabilmesi için finans sektörünün fonlamada başta sanayi olmak üzere üretici sektörleri öncelemesi, sağlıklı büyüme ve gelir dağılımı için hayati önemde.
EN SERT DARALMA ENERJİDE
Ekim sonu itibarıyla diğer ana sektörlerden inşaat sektörünün kredi bakiyesi 977,2 milyar, tarım, avcılık, orman ve balıkçılık sektörlerinin toplam bakiyesi 806 milyar, elektrik gaz, su sektörünün 680,4 milyar ve madencilik ve taş ocakçılığının kredi hacmi de 172,4 milyar lira oldu. Son bir yılda cari olarak tarım ve ilgili sektörlerin toplam kredi hacmi net 239,6 milyar, inşaat sektörü kredileri 190,1 milyar, elektrik gaz, su sektörü kredi hacmi 62,5 milyar ve madencilik ve taş ocakçılığınınki 40,4 milyar lira arttı.
Cari büyüme oranları enflasyondan arındırıldığında bu dönemde reel olarak kredi hacmi en fazla gerileyen sektörün yüzde 25,9’la elektrik, gaz ve su olduğu belirlendi. Son bir yılda inşaat sektörü kredilerinde yüzde 16,4, madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 12,1, tarımda yüzde 4,2 reel daralma yaşandı.
patronlardunyasi.com