Ekonomi


Türkiye Jokey Kulübü Başkanı Yasin Kadri Ekinci, "1.6 milyar dolara doğru koşan at yarışları cirosuyla İngiltere, İrlanda ve Fransa'nın ardından Avrupa'da dördüncü sıraya yükseldik" dedi. Türkiye, Tokyo'da gerçekleşen Asya Yarışçılık Konferası'nda "model ülke" olarak gösterildi.

TÜRKİYE, Osmanlı İmparatorluğu'nun İkinci Viyana Kuşatması sırasında yarış atlarının atalarının Avrupa'ya taşınmasıyla bugün 120 milyar dolara ulaşan yarış sektöründe, son yıllarda gösterdiği hızlı gelişmeyle dünyaya örnek oluyor. At yarışları cirosunu bu yıl 1.6 milyar dolara çıkaracak olan Türkiye, İngiltere, İrlanda ve Fransa'dan sonra Avrupa'nın en büyük dördüncü pazarı haline geldi.

Türkiye Jokey Kulübü'nün (TJK) bu yıl yaklaşık 800 milyon dolar ikramiye dağıtacağı Türkiye'deki at yarışları, uluslararası düzeyde sınıf atlayarak ikinci kümeye yükseldi. Japonya'nın başkenti Tokyo'da düzenlenen Asya Yarışçılık Konferansı'na (ARC) damgasını vuran Türkiye, kısa sürede elde ettiği bu başarılar ve 10 milyar dolarlık satış geliri hedefiyle 'model ülke' olarak gösterildi.

ARC 2012'ye talibiz

Türkiye Jokey Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Kadri Ekinci, Asya Yarışçılık Federasyonu (ARF) tarafından bu yıl 32'ncisi düzenlenen uluslararası konferansta yaptığı açıklamada, Türkiye'nin dünya at yarışı sektöründe adından söz ettiren bir ülke konumuna geldiğini belirterek, "Tokyo'da kendimizi iyi tanıttık. 2012 yılındaki konferansa talibiz" dedi.

 Türkiye'nin geldiği noktanın çok sevindirici olduğunu söyleyen Ekinci, "Konferansta Rusya, 10 yıl sonra Türkiye'nin bugün geldiği yere ulaşmayı hedeflediğini açıkladı. Aslında özeniyorlar ama biz 10 yılda ulaşabilecekleri yerde değiliz. Yabancılardan çekinmiyoruz. Atlarımız ve tesislerimiz hiç aşağı değil" diye konuştu.

3 yılı 3 aya sığdırdık

Bugün Türkiye'nin İngiltere, İrlanda ve Fransa'dan sonra Avrupa'da dördüncü ülke konumunda olduğunu söyleyen Ekinci, "Hedefi çok doğru koymak gerekiyor. Dünya Uluslararası Yarış Federasyonu Başkanı Fransız'dır. Türkiye'yi atçılıkta AB'ye girmiş olarak kabul ettiklerini belirtiyor" dedi. Ekinci, Türkiye'nin şimdiye kadar dünya yarış standartları katalogunda üçüncü kümede olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu:

 "Aralık ayının ilk haftasında tescil olacak, ekim ayında komiteye girdik. Bütün yarışlarımız ikinci kümeye çıkacak ve iki uluslararası yarışımız da birinci kümeye çıkacak. Bundan 3 ay önce seviye atlamamız için bize 3 yıllık periyot verdiler. Dersimiz çalışıp sınava girdik ve 3 ayda 3 yıllık işi yaptık. Çok şaşırdılar ve biz sınıf atladık."

Ekinci, 2003'ten beri Dubai gibi yurtdışındaki yarışlara at gönderdiklerini belirterek, şunları söyledi: "Atlarımızın oradaki başarılarıyla kendimizi daha iyi tanıtıp ihracat yapmak istiyoruz. Altı çok önemli uluslararası yarışımız oldu ve 30'a yakın at katıldı. Kıvılcımı çakmış vaziyetteyiz, eğer bir terslik olmazsa dünya atçılığına çok yakın bir zamanda entegre olmamız söz konusu."

Diyarbakır'a 10 milyon YTL yatacak hipodrom çekim merkezine dönüşecek

TÜRKİYE'deki 7 hipodromda yarışan at sayısının bu yıl sonunda 5 bin 800'e çıkacağını söyleyen Yasin Kadri Ekinci, şöyle konuştu: "İki önemli projemiz var. Birincisi; hipodrom sayısını 10 yılda 7'den 23'e çıkarmak. 10 milyon YTL'lik bir yatırım olan Diyarbakır hipodromu, 2009 eylülde yarışa hazır hale gelecek. Onun İzmit ve Mahmudiye izleyecek. Buraları yetiştiriciliğin teşvik edileceği bölgeler haline getirmeyi hedefliyoruz. O bölgede yetiştiricilere yatırım desteği vermek istiyoruz. Arazi desteği, yatırımın bir kısmının karşılanması olabilir. Anadolu'nun 23 kentinde hafta sonu futbol maçı varsa ertesi hafta sonu at yarışı olmasını hedefliyoruz."

Türk buluşu Kurt Sistem 'atlara fısıldayan adam'ı bile şaşırttı

TOKYO'daki 'Yarışçılıkta Yeni ufuklar' konulu konferansta atçılık sektöründeki teknolojik gelişmelerden yarış ekonomisi stratejilerine, pazarlama ve sponsorlukta yeni vizyonlardan küresel ısınmanın sektöre etkisine kadar birçok konuda oturumlar yapıldı. 22'si üye olmak üzere 3 ülkeden 850 delegenin katıldığı konferansta dikkat çeken sunumlardan bir de Türk at yetiştiricisi Mehmet Kurt tarafından geliştirilen 'Kurt Sistem' oldu. Tay eğitiminde jokeysiz bir sisteme geçmeyi sağlayan bu yeni buluş büyük ilgi gördü. 'Atlara fısıldayan adam' olarak tanınan ve hayatı başrolünde Hollywood yıldızı Robert Redford'un oynağı filme konu olan Amerikalı at yetiştiricisi Monty Roberts, heyecanla karşıladığı Türk buluşuyla ilgili olarak şaşkınlık içerisinde olduğunu söyledi.

Sınıf atlamak sadece bir adım Türkiye büyük oyuncu olacak

DÜNYA Uluslararası At Yarışçılığı Federasyonu Başkanı Louis Romanet, dünyadaki yarış cirosunun yıllık 88.6 milyar doları bulduğunu belirterek, şunları söyledi: "Avrupa bu cironun yüzde 36'sını oluşturuyor. İngiltere, İrlanda, Fransa ve Türkiye şu anda Avrupa'nın en önemli 4 at yarışı ülkesi konumunda. Almanya, İtalya, İspanya ve Belçika düşüş eğiliminde. Doğu Avrupa ise çok küçük. Şimdi de Türkiye büyük oyuncu olmaya başladı. Türkiye, hem at yetiştiriciliği hem de yarışı konusunda önemli bir potansiyele sahip. Türkiye'nin sınıf atlayacak olması çok önemli. Ancak sadece bir adım. Türkiye'de daha fazla uluslararası yarış görmek istiyoruz."

Viyana'yı kuşatıp Avrupa'yı at ve kahveyle tanıştırdık

TÜRKİYE'nin hem kültürel hem de genetik olarak atçılık sektöründe önemli bir avantaja sahip olduğunun altını çizen Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, şunları söyledi: "Bugünkü İngiliz atçılığının ataları gen kaynağı olarak bizden gittiler. İngiliz atlarının atası olarak kullanılan üç tane at vardır; Byerley Turk, Godolphin Arabian ve Darley Arabian. Bunlar da Osmanlı İmparatorluğu'nun 1683 yılındaki İkinci Viyana Kuşatması ile Avrupa'ya geçmiş. Kahve ve at Osmanlı ordusuyla Batı'ya geçmiş. Dolayısıyla biz gen kaynağıyız ve kültürel birikimimizi dikkate alarak en iyi şekilde değerlendirmek durumundayız. Dünyada önde gelen at yetiştirici ülkeler arasına girmeyi ve bu işin ihracatını yapmayı hedefliyoruz."

ABD'de at fiyatları krizin etkisiyle yüzde 50 düştü

KÜRESEL krizin kendileri için aslında bir fırsat olduğunu vurgulayan Yasin Kadri Ekinci, şöyle konuştu: "Bundan faydalanıp çok iyi atlar satın alabiliriz. Fiyatlar ABD'de de yüzde 50 civarında düşmüş durumda. Çok iyi bir atın değeri parayla ölçülmüyor. 50 bin dolarlık at alıyorsunuz, şampiyon çıkabiliyor. Koşmamış bir atı 500 bin dolar ile 5 milyon civarında satın alabilirsiniz. Ancak atın aygır vasfı olursa da değeri 10 ile 60 milyon dolar arasında değişir. Bugün çiftleşme ücreti 500 bin dolar olan atlar var. Yılda 200 çekim yapsa 100 milyon dolar civarında yıllık geliri olan bir at olabilir."

Komünist Vietnam daha az kesiyor

TÜRKİYE'de at yarışları gelirlerinden yapılan kesintinin yüzde 50'yi bulduğunu belirten Yasin Kadri Ekinci, şunları söyledi: "Bu rakam dünyadaki en yüksek oran. Komünist Vietnam bile at yarışı gelirlerinden sadece yüzde 30 kesinti yapıyor. Bu sektör öyle bir şey ki dağıttınız geri döner. Yüzde 80'ini dağıtsanız günde yarış olsa 7 sefer yüzde 20'den yüzde 140 yapar. Böylelikle yüzde 50'lik kazanç üçe katlanmış olur."

10 milyar dolarlık satış geliri hedefliyoruz

TOKYO'daki konferansa katılan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, atçılığın geliştirilmesiyle ilgili sorumluluk ve yetkinin kendi bakanlıklarında olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: "Türkiye atçılık sektörü dinamik ve gelişme yolunda hamleler atan bir konumda. Bu sektörden sadece tarımda yaklaşık 30 bin kişi ekmek yiyor. Özellikle son 3-4 yıl içerisinde atçılıkla ilgili yapılan yasal düzenlemeler bu sektörü kayıt içine alma konusunda ciddi bir etkisi oldu. Vergilerle birlikte kesintileri yüzde 69'lardan yüzde 50'ler seviyesine düşürdük Satış hasılatı 750 milyon dolardan 1.6 milyar dolara çıktı. Hedefimiz bu rakamı 10 milyar dolara çıkarmak. Türkiye son yıllarda uluslararası yarışları kabul eder hale geldi. Buradaki konferansta da Türkiye de model olarak sunuldu."

Alper Yoldaş/Hürriyet