Feramuz ERDİN
Küreselleşmenin bir gereği olarak dünyaya açılan iş insanlarımızın rekabetçi olabilmesi, kaynaklarını ve danışmanlarını efektif olarak kullanabilmelerine bağlıdır. Uluslararası bir yatırımı riske atabilecek olan tüm dış kaynaklı riskler etraflıca değerlendirilmeden yapılan popüler yatırımların orta ve uzun vadede barındırabilecekleri riskler bazen getirisinden çok daha fazla olabilmektedir.
TEŞVİK VE DİĞER AVANTAJLAR SERMAYEYİ ÇEKİYOR
Dünyada oturmuş bir yöntem olarak kullanılan ve yatırımcıya sunulan devlet teşvikleri ve diğer avantajlar bir yatırımın karar aşamasındaki en önemli unsurlar olabilmektedir. Özellikle yabancı bir ülkede planlanan bir yatırım için yapılması gereken diğer risk araştırmaları ise bazen kurumsal olarak kurulan siyasi ve sosyal ilişkiler nedeniyle göz ardı edilebilmektedir. Oysaki kör nokta burasıdır.
KURUMSAL RİSK YÖNETİM PLANI
Her kurumun, kendi özel risklerine göre konunun çeşitli uzmanları tarafından çok disiplinli bir yaklaşımla hazırlanmış ve bir anayasa muamelesi görmesi gereken kurumsal risk yönetim planı olmalıdır. Bu plan yatırım, finans ve operasyon planlarının ayrılmaz bir parçasıdır.
KAOSTAN KORKMA AMA RİSKİNİ BİL VE YÖNET
Ticarette en çok paranın en riskli alanlar ve bölgelerde kazanıldığı bir sır değildir. Zaten milliyet ayrımı yapmaksızın, iş insanlarının rızkının peşinde dünyayı arşınlaması da bu yüzdendir. Ancak riskleri tek tek hesaplamadan ve yönetmeden yapılacak olan her teşebbüsün sonu hüsran olabilir. Bir anda patlak veren ekonomik, politik, güvenlik ve afet riskleri karşısında önceden bir hazırlığınız yoksa, o badireyi bir şekilde atlatsanız bile bunun size maddi ve manevi maliyeti düşündüğünüzden çok fazla olabilir.
Örneğin, X ülkesine yatırım yaparak bir üretim tesisi kuracak olan bir firma yönetiminin; tedarik, lojistik, operasyonel ve finansal riskler yanında; o ülkedeki ekonomik çöküş, politik ve toplumsal istikrarsızlık, doğal veya insan kaynaklı afet risklerini de önceden hesaplaması ve bunlar ortaya çıktığında ne yapacağını önceden bilmesi gereklidir. Bu da bir defalık değil, süregelen bir süreçtir.
SİGORTA SON AŞAMADIR
Yapılan tüm yatırımların, operasyonların ve diğer her türlü detayın sigortalanması mümkün olmadığı gibi, böyle bir şeyin mümkün olması halinde, uygulanması da oldukça maliyetlidir. Kaldı ki sigortanın kapsamadığı durum ve haller de mutlaka olacaktır. Bu durumda en faydalı yöntem, sigorta ile eş zamanlı olarak işletilen kurumsal risk yönetimidir. Böylelikle riskler kurumsal bir afete dönüşmeden bertaraf edilebilecek veya en az hasarla atlatılabilecektir.
RİSK YÖNETİMİ İLE İLGİLİ BAŞVURULABİLECEK KAYNAKLAR
Öncelikle bir kurumun risk yönetimi bilincine sahip olması gereklidir. Sadece finansal riskler değil, üretim ve hizmeti etkileyebilecek olan tüm riskler değerlendirilmeli ve bir risk yönetimi planı ortaya konmalıdır. Risk yönetimi özellikle yerli iş dünyamız için yeni bir kavramdır. Ancak uluslararası rekabetin en temel kiterlerinden birisi de bu riskleri yönetmekten geçmektedir.
Bu amaçla hizmet veren çeşitli danışmanlık şirketleri, sivil toplum kuruluşları ve hatta uluslar arası kuruluşlar mevcuttur. Birleşmiş Milletler Afet Riskini Azaltma Ofisinin aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bir çok ülke için hazırladığı afet durum ve hazırlık raporları bu konuda önemli bir kaynak olarak kullanılabilir. Ama yine de kurumsal risk yönetiminde, güvenlik, acil durum yönetimi, finans, iletişim, ilişki yönetimi, toplumsal etkileşim gibi çok disiplinli bir yaklaşım gerektiği unutulmamalıdır.
patronlardunyasi.com