İşte Munyar’ın yazısının tamamı:
1980’li yılların ortalarıydı… Arçelik, ilk kez ürettiği tam otomatik çamaşır makinesini vitrine yeni çıkarmıştı. Dr. Emin Hisarcıklığlu, o günlerde eşi Solmaz Hanım’a sürpriz yaptı, Arçelik’in ilk tam otomatik çamaşır makinesinden aldı.
Çamaşır makinesini oğlu Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte banyoya yerleştirdi. İlk deneme için makine boş çalıştırıldı. Çamaşırı sıkma moduna geçtiğinde makine yerinden oynamaya, hatta yürümeye başladı.
Emin Bey, oğlu Rifat’la birlikte makineyi yerinde tutabilmek için epey çaba harcadı. Çamaşır yıkamak o makine ile birlikte farklı ritüele dönüştü. Sıkma aşamasında mutlaka makinenin başında güçlü biri bekliyor, yerinde tutmaya çalışıyordu.
Tam da o dönemin ANAP Hükümetinin Başbakanı Turgut Özal, Türk iş dünyasını dışa açılmaya yönlendirmek üzere hedefler koyuyor, teşvik paketleri açıyordu. Özal, Türkiye’nin 3 milyar dolar olan yıllık ihracatının 10 milyar dolara çıkmasını istiyor, bunun için de şu mesajı veriyordu:
- Türkiye’nin artık sanayi ürünü ihracatında öne çıkması lazım…
İş hayatında basamakları yeni yeni tırmanmaya başlayan Rifat Hisarcıklıoğlu, Özal’ı dinlerken evdeki yürüyen çamaşır makinesi aklına takılıyordu:
- Yürüyen çamaşır makinesini ihraç etmek mümkün olur mu? Yani, sanayideki mevcut know how’ımızla ürettiğimiz ürünlerle ihracat şansı yakalayabilir miyiz?
Aradan yıllar geçti, Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı olarak Londra’da İngiltere Kraliçesi’nin de katıldığı yemekte dönemin Dışişleri Bakanı Jack Straw’la aynı masada yer aldı.
Hisarcıklıoğlu, Türk özel sektörünün üretim gücünü, ihracat başarısını İngiltere’ye dönük bazı örneklerle anlatmaya çalışırken Straw sözünü kesti:
- Ben Türkiye’nin sanayi üretimindeki başarısını gayet iyi biliyorum.
Hisarcıklıoğlu, Straw’a bilgilerin İngiltere Dışişleri Bakanlığı’ndaki ekibinden ulaştığını düşündü:
- Bakanlıktaki danışmanlarınız size Türkiye ile ilgili rapor vermiş olmalı.
Jack Straw’un verdiği yanıt Hisarcıklıoğlu’nu heyecanlandırdı:
- Hayır, ben evimden biliyorum. Evimdeki buzdolabı, çamaşır makinesi ve bulaşık makinesi Beko. Onları aldığımız için çok memnunuz. O ürünler, Türkiye’nin sanayideki üretim gücünün nerelere ulaştığını çok iyi ortaya koyuyor.
Rifat Hisarcıklıoğlu, 40 yıl ve 20 yıl öncesine uzanan iki öyküyü Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin kendisine “fahri doktora” unvanı vermesinin ardından yaptığı konuşmada anlattı.
Zonguldak Valiliği himayesinde, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası işbirliği ile düzenlenen “Ekonomi Zirvesi”nin son oturumunu yönetmek üzere kente gittiğimde Rifat Hisarcıklıoğlu için düzenlenen “fahri doktora” törenini de izledim.
Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. İsmail Hakkı Özölçer’in Hisarcıklıoğlu’na cüppeyi giydirdiği törene Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Metin Demir de katıldı.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin sanayide ulaştığı üretim gücünü şöyle özetledi:
- Türkiye bugün, TOBB çatısı altında temsil edilen girişimcilerimiz sayesinde İtalya ile Çin arasında, en büyük sanayi üretim ve ihracat kapasitesini kurmuş ülkedir.
Bu başarının 40 yılda gerçekleştiğini vurguladı:
- Rahmetli Özal ilk reform sürecini başlattı. Dünya pazarlarına açılmayı ve rekabet etmeyi öğrendik. Sonrasında bakın nereden nereye geldik.
Şu verileri sıraladı:
- 80’lerin başında yüzde 90’ı tarım ürünlerinden oluşan 3 milyar dolarlık ihracatımız vardı.
- Bugün, yüzde 94’ü sanayi ürünü olan, 260 milyar dolar ihracat yapıyoruz.
- Bunun büyük kısmını da dünyanın fiyat ve kalite anlamında en rekabetçi piyasaları olan AB ülkeleri ile ABD’ye gönderiyoruz.
- Küresel mal ihracatındaki payımız bugüne kadarki en yüksek düzeyi olan yüzde 1.08’e ulaştı.
- Milli gelirimiz 70 milyar dolardan 1.3 trilyon dolara çıktı.
40 yıl önceki durumla ilgili şu saptamasını ortaya koydu:
- 40 sene evvel küresel ölçekte üretip satabildiğimiz hiçbir sanayi ürünümüz yoktu. Yüksek gümrük duvarların arkasında, kalitesiz malları pahalı şekilde üretip, sadece yurtiçinde satabilen bir özel sektörümüz vardı.
Bugünlere döndü:
- Bugünse, yerel aktör olmanın ötesine geçtik. Pek çok sektörde, başta otomotiv, beyaz eşya ve hazır giyimde Avrupa’nın ana tedarikçisi olduk.
Türkiye’nin turizmde, yurtdışı müteahhitlikte, karayolu taşımacılığında dünyada ilk sıralara yükseldiğini vurguladı:
- Mesela turizmden elde ettiğimiz gelir yıllık 300 milyon dolardan 60 milyar dolar düzeyine ulaştı, dünya 4’üncüsü olduk. Yurtdışı müteahhitlikte Çin’den sonra dünyada ikinciyiz. Çevre coğrafyamızın tamamında yatırımlarımız, inşaatlarımız ortaklıklarımız var.
40 yıl önce, 40 yıl sonra karşılaştırmasının ardından bugünkü sıkıntılar üzerinde durdu:
- Evet, içinden geçtiğimiz süreç, çeşitli zorluklar barındırıyor ama biz bunları aşacağımıza inanıyoruz. Zira, 15 yıldır kesintisiz büyüyen bir ekonomimiz, dirençli ve dinamik bir reel sektörümüz var.
“40 yıl önce, 40 yıl sonra” karşılaştırması, ekonomide yaşanan sıkıntı ortamında bile insana moral ve umut veriyor.
Tek başına özel sektörün direnci ve dinamizmi, ekonomide yaşanan sıkıntıları aşmaya yeter mi?
Dünyada Kuantum Bilgisayarı faaliyete geçiren 15’inci ülkeyiz
TOBB ve Dünya Odalar Federasyonu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin “dünyadaki iş ve yatırım kolaylığı ligi”ndeki konumuna işaret etti:
- Bu endekste eskiden 190 ülke arasında 60-70’inci sıralarda idik. İlk defa 33’üncü sıraya yükseldik. Şimdi hedefimiz ülkemizin ilk 20 arasına girmesini sağlamak. Bunun olması için hükümete, ilgili bakanlıklara taleplerimizi iletiyoruz.
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi üzerinde durdu:
- Burada Türkiye’nin ilk ve tek 3 dönemli eğitim sistemini uyguluyoruz. Öğrencilerimiz 2 dönem okulda ders alıyor, bir dönem de şirketlerde fiilen çalışıyor. Böylece 1 yıllık iş tecrübesiyle mezun oluyorlar.
TOBB ETÜ bünyesinde bir de teknoloji merkezi kurduklarını belirtip, yapılanlarla ilgili örnekler verdi:
- Burada yeni teknolojileri ülkemize kazandırıyoruz. Dünyanın en büyük “su türbin test ve tasarım merkezi” burada. Eskiden barajların su türbinlerinin testleri için yurt dışına giden kaynaklar, artık ülkemizde kalıyor.
- Kurduğumuz “Kuantum Teknolojileri Araştırma Laboratuvarı”nda, Türkiye’nin ilk ve tek “Kuantum Bilgisayarı”nı faaliyete geçirdik. Böylece Türkiye, bu teknolojiyi üretebilen dünyadaki 15 ülke arasına girdi.
- Kuantum Bilgisayarlar, hesaplama gücünü klasik bilgisayarların ötesine taşıyan, geleceği şekillendiren bir teknolojidir. Süper bilgisayarlarda bile 10 yıllar süren işlemleri, dakikalar içinde çözme potansiyeline sahiptir.
- Kuantum Bilgisayarın sağladığı işlem gücü, savunma sanayinden finansal teknolojiye ve siber güvenliğe kadar pek çok alanda ülkemizin gücünü artıracak.
Türkiye, korkularına esir olmaktan ve yanındakini ‘öteki’ görenlerden çekti
TOBB ve Dünya Odalar Federasyonu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, öğrencilere tavsiyelerini, mesajlarını şöyle sıraladı:
- Kolay ve çabuk başarı yok. Her büyük başarının öncesinde başarısızlıklar da vardır. Şansı artırmanın yolu denemek, zorlamaktır. İnandığınız yolda pes etmeyin.
- Kendinize olan güveninizden ve hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Çağımızda zengin olmanın yolu girişimcilikten geçiyor. Girişimciliğe giden yolu hayal etmek açıyor.
- Kendinize hedef koyun, ulaşmak için azimle ve sabırla çalışın.
- İyi bir ekip kurun. Ne iş yaparsanız yapın, herkesten bir farkınız olmalı.
- Konfor alanınıza takılmayın, eski köye yeni adet getirmek üzere hareket edin.
- Yaptığını her işte, bulunduğunuz her ortamda adaletli ve vicdanlı olun.
- Beceri ve yetkinliğinizi, bilimsel kapasitenizi sürekli güncelleyin.
- Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesini yakalamak üzere fikri, vicdanı ve irfanı hür gençler olarak ilerleyin.
- Aranızda ihtilafları değil ittifakları, husumetleri değil muhabbeti güçlendirin. Türkiye ne çektiyse korkularına esir olmaktan, yanındaki arkadaşını, öteki diye görmekten çekti.
- Hiç kimsenin aranıza girmesine, etnik, mezhebi veya kültürel farklılıklar üzerinden sizleri bölmesine müsaade etmeyin.
- Bir araya geldiğimizde kazanırız. Bölününce hepimiz kaybederiz.
patronlardunyasi.com