Patronlar


TÜSİAD'dan yapılan açıklamada, Avrupa Komisyonu'nun 9 Kasım'da yayınlanan Türkiye 2005 yılı İlerleme Raporu, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik yolunda kaydettiği ilerlemelerin kurumsal çerçevesini geliştiren önemli bir kilometre taşı olarak nitelendirildi.
      Müzakerelerin 3 Ekim'de başlaması sonrasındaki bu ilk ilerleme raporuyla, artık Türkiye-AB ilişkilerinin, ikili ilişkiler mantığının ötesinde, bir bütünleşme süreci mantığına kavuştuğu, Türkiye'nin sorunlarının artık AB'den bağımsız olmadığı ve çözümlerin AB'ye tam üyelik sürecinde bulunacağı değerlendirmesi yapılan açıklamada, Komisyon'un ilerleme raporlarının, doğaları gereği, eksik reformlara ve uygulamalardaki olumsuzluklara odaklandığı belirtildi.
      Türkiye'nin, bu raporda, hemfikir olmadığı konularda görüşlerini temellendirmesi ve özellikle Kıbrıs konusunda şimdiye kadar olduğu gibi yapıcı ve Birleşmiş Milletler çerçevesine atıftan ödün vermeyen bir tavır içinde olması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, tam üyelik sürecinde çağdaş bilgi toplumunun ve rekabetçi ekonominin gereklerini dikkate alan bir siyasal iletişim anlayışının benimsenmesi ve AB ile ilişkilerde, Avrupa'nın geleceğini ilgilendiren uluslararası ticaret, sosyal model, enerji ve güvenlik gibi alanların da ön plana çıkarılması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, şunlar kaydedildi:
      'AB-Türkiye ilişkilerindeki bu yeni dönemin, daha evvel olduğu gibi, siyasi belirsizlikler yerine, daha tutarlı bir kurumsal çerçevede ekonomik ve sosyal ilerleme ile şekillenmesini beklemekteyiz.
      TÜSİAD, bu sürece müzakerelerin farklı başlıklarını ele alan çalışma grupları ve komisyonlarıyla katkıda bulunacaktır. Avrupa özel sektörünün temsil kuruluşu UNICE'nin üyesi olarak, TÜSİAD, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde oldukça ileri düzeyde kurumsal bir birikim noktasındadır. AB mevzuat ve politikalarının oluşma sürecinde temel bir özel sektör boyutu oluşturan UNICE üyeliği sayesinde TÜSİAD, müzakere sürecinde uyum sağlayacağımız AB mevzuat ve politikalarının yalnızca bugünkü durumunu değil, önümüzdeki yıllardaki değişim yönünü de kestirebildiği bu konumunu değerlendirecektir.'
     
     DÖRT BAŞLIK
      Bu arada açıklamada, TÜSİAD'ın müzakere sürecinde gelecek 10 yıl için belirlediği öncelikli konular, demokrasi, ekonomi, toplum ve teknoloji olmak üzere 4 başlıkta toplandı.
      Demokrasi alanında, TÜSİAD'ın, Türkiye'nin Kopenhag siyasal kriterlerine uyumunu sağlayan ilerlemeler için bugüne kadar kararlı bir destek kaynağı olduğu, bundan sonra da demokratik reformların devamını ve uygulamayı yakından takip edeceği vurgulanan açıklamada, Türkiye'nin laik bir demokrasi olarak başarısının, Türkiye'nin siyasal ve ekonomik gücünü küresel düzeyde pekiştireceği aktarıldı. Ekonomi alanında şu değerlendirmeler yapıldı:
      'Avrupa Komisyonu raporu, Türkiye'nin piyasa ekonomisi statüsünün yüksek oranlı enflasyon ve makroekonomik dengesizliklerden arındığını belirtmektedir. Uzun zamandır dünya pazarlarına açık ve 1996 yılından bu yana AB ile Gümrük Birliği'ne dahil ve işleyen bir piyasa ekonomisi olarak, Türkiye Maastricht kriterlerine uyum sağlamak için mesafe kaydetmektedir. Gelecek 10 yılda, ekonomik büyümenin yüzde 5-7 aralığında gerçekleşmesi beklenmektedir. AB'den ve diğer ülkelerden doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında önemli bir artış başlamıştır. Bu dönemde, kayıt dışı ekonomiyle kararlı mücadele, tarım sektöründe ve emeklilik sisteminde radikal reformlar ve bölgesel kalkınma öncelikli ilerleme alanlarıdır.' Açıklamanın toplum başlığı altında da uyum sürecinin, toplumda kapsamlı bir dönüşümle beraber, kadın erkek eşitliği, eğitimde çağdaş müfredat, mesleki ve teknik eğitim, tüketici hakları ve çevrenin korunması gibi konulara odaklanmayı içerdiği belirtilerek, TÜSİAD'ın, bu sürecin desteklenmesinde so