TÜSEB'in Ankara'da Aziz Sancar Araştırma Merkezi yerleşkesindeki TUGEM'de; kanser çalışmalarından nadir hastalıkların tespitini sağlamak için yerli ve milli tanı kitlerinin hazırlanmasına kadar birçok çalışma yürütülüyor. TUGEM'e dışarıdan gelen gen örnekleri, DNA ve RNA dizilimlerine göre değerlendirilip, analiz ediliyor. Genlerdeki nadir hastalıkların tespiti için dünyanın en gelişmiş cihazları kullanılıyor. Merkezde, tüm Türkiye'deki dokuların toplandığı ulusal doku banka sistemi de bulunuyor. Doku bankasında Türkiye'deki bütün doku ve hücrelerinin depolanması için altyapı oluşturuluyor ve her bir hücreyi saklamak için özel dondurucular bulunuyor. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun 'üreten sağlığın lokomotifi' olarak değerlendirdiği TÜSEB'de, kanserli virüsler ve kanser hücreleri üzerine özel gen çalışmaları da yürütülüyor.
'NADİR HASTALIKLARIN ANALİZLERİ YAPILACAK'
Prof. Dr. Ümit Kervan, 2014 yılında kurulan TÜSEB'in bünyesinde aşı, kanser, anne çocuk sağlığı, kronik hastalıklar, biyoteknoloji, akreditasyon, sağlık politikaları ve yapay zeka uygulamaları olmak üzere 9 enstitü bulunduğunu söyledi. Biyoteknoloji enstitüsünde nadir hastalıkların tespitine yönelik çalışma yaptıklarını belirten Prof. Dr. Kervan, "Biyoteknoloji enstitüsü içerisinde genom merkezimizde amacımız ülkemizdeki tüm halkımızın gen analizlerinin yapılabildiği bir merkez oluşturmak. Şu anda öyle bir altyapımız mevcut. Dünyanın en gelişmiş cihazları ile artık hiçbir gen analizi için yurt dışına bir ihtiyaç duyulmadan, Türk bilim insanları tarafından bu gen analizleri yapılacak. Özellikle nadir hastalıkların analizleri yapılacak; kişilerin hastalıklarının tanınması için özel kitlerin, bunların tedavilerinin, ilaçlarının geliştirilmesiyle birlikte hem ülkemizdeki insanlara hem de diğer ülkelerde kişilere buradan şifa dağıtmayı hedefliyoruz. Nadir hastalıkların gen analizini yaparak, bu hastalığa sebep olan genetik hastalığın ne olduğunu burada tespit edeceğiz. Bu tespitin sonucunu bulduğumuz takdirde ona göre de tedavi yöntemlerini geliştirmiş olacağız. Böylece bizim Türk toplumumuzun genlerine bağlı oluşabilen hastalıkların tedavisine yetebilme yeteneğini kazanabileceğiz. Bütün hastalıkları çalışabiliyoruz, bizim için bir sınırlama yok" dedi.
Prof. Dr. Kervan, yaklaşık 3 ay içinde 1000'ün üzerinde gen ve gen analizini yaptıklarını söyleyerek, "Çok daha fazla bir kapasitemiz var. Yılın sonunda 4000'lerin üzerinde bir gen analizi yapacağımız bir merkez haline gelmeyi hedefliyoruz. Ana amaçlarımızdan birisi; Avrupa'nın en büyük genom merkezini Türkiye'de, TÜSEB bünyesindeki TUGEM içinde yapmayı hedefliyoruz" diye konuştu.
'HEDEFİMİZ DÜNYA ÜLKELERİNE DE DOKU SAĞLAMAK'
Başkanlık bünyesinde ayrıca doku bankasının da olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kervan, "Doku bankacılığında dokular işleniyor. TÜSEB bünyesindeki ekipler tarafından dokuların işlenmesini ve saklanmasını burada yapıyoruz. Bizim buradaki mevcut altyapımız dünyanın en gelişmiş altyapısı. Buradaki özel saklama yerlerimizde bu dokular saklanacak. İşlendikten sonra ameliyatlarda doku ihtiyacı olan, örneğin kalp kapağı ihtiyacı olan hastalarımıza doku sağlamak. Hedefimiz, gelecekte bu dokulara ihtiyaç duyulduğunda yalnızca ülkemize değil etrafımızdaki tüm dünya ülkelerine bu dokuların sağlanabilmesi. Ama öncelikle Türkiye'deki insanlarımızın, ameliyatlardaki hekimlerimizin ihtiyacı olan dokuları buradan kendilerine sağlamayı deniyoruz. Kanser enstitüsündeki ekiplerimiz yani bilim insanlarımız ise kanserdeki temel yöntemleri, kansere yönelik tedavileri, yeni tedavileri, geleceğin tedavilerini yine bizim buradaki laboratuvarlarımızda çalışıyor" ifadelerini kullandı.
patronlardunyasi.com