Beysel, TÜSİAD Başkanı Yalçındağ ile yaklaşık yarım saatlik görüşmelerinde ülke gündemini ele aldıklarını ifade etti. Tüm sivil toplum kuruluşları gibi, Türkiye Odalar Borsalar birliği ve TÜSİAD'ın yaptığı uzlaşı çağrısını desteklediklerini belirterek, "Tabiî ki demokratik bir toplumda parti kapatmanın çok doğru bir şey olmadığını düşünüyoruz. Ancak hukukun üstünlüğü de önemlidir. Burada sorun 1982 Anayasası'nın değişmesi gerektiği konusunda ülke çapında büyük bir konsensus olmasına rağmen 25 senedir bu konuda adım atılamamış olmasıdır" diye konuştu.
"ANAYASA'NIN TÜMÜ ELE ALINSIN"
Burada, eleştirdikleri konunun, tamamı değişmesi gereken 82 Anayasasının iktidar partisi tarafından sadece birkaç maddesinin cımbızlanarak değiştirilmesi olduğunu ifade eden Beysel, şöyle konuştu: "Biz TÜRKONFED olarak Anayasa'nın birkaç maddesini parti kapatma, türban v.s. gibi birkaç konusunu cımbızlamak yerine Anayasa'nın tümünün ele alınması gerektiğinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Ama bunu da toplumsal bir uzlaşma çerçevesinde yapılmalı"
Gazetecilerin, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in iktidar partisinin kapatılması halinde müzakerelerin duracağı yönündeki sözlerini hatırlatması üzerine, Beysel, Tabi hukuk devleti açısından bakıldığında hukuk kendi çerçevesinde çalışır ve kimsenin düşüncesini değil hukukun üstünlüğünü ele alır. Ama bir başka açıdan bakıldığında da 82 Anayasası çağdaş demokrasilere çok uygun olmayan bir anayasadır. Birçok değişiklik yapılması gerekir. Tüm bunların bir uzlaşı içinde yapılması da siyasi iktidarın görevidir. Siyasi iktidar eğer kendi işine gelen tarafları değiştirmeye çabalarsa bu uygun değildir" ifadelerini kullandı.
GERİ ADIM ATILMASI GEREKEN KONU
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'nun "bir adım geri atılsın" şeklindeki sözlerinin farklı farklı şekillerde yorumlandığı, burada Hisarcıklıoğlu'nun neyi kastettiğinin sorulması üzerine, burada, uzlaşı olması açısından gerilimin aşağı çekilmesinin kastedildiğini ifade etti. Beysel, "Benim düşüncem, nerede geri adım atılsın? Anayasayı cımbızlamaktan vazgeçilsin. Anayasa'nın tümü ele alınsın. Geri adım atılması gereken konu bence budur" dedi.
TÜRKİYE'DE BU SÜRECİN YAŞANMASININ SORUMLUSU KİM?
Bir gazetecinin "Türkiye'de bu sürecin yaşanmasının sorumlusunun iktidar partisi olduğunu mu düşünüyorsunuz?" sorusuna Beysel şöyle cevap verdi: "Türkiye'nin asıl sorunu, bugünkü sorunu değil. Onlarca yıldır süregelen sorunu, muhalefetin çağdaş demokrasilere yaraşır bir muhalefet yapmıyor olmasıdır. Bütün muhalefetler maalesef görevlerini iyi yapmıyorlar. İktidarın her dediğine hayır demek, iktidarın her dediğini bozmaya çalışmak muhalefet değildir"