Türkiye'de lüks saat pazarı hızla büyüyor. Fiyatları 1000 YTL'den başlayan saatlerin oluşturduğu 'lüks pazarı'nın hızlı büyümesinin en önemli nedeni ise Türkiye'de son beş yılda gözlenen hızlı ekonomik büyüme. Bu pazarın önemli oyuncularından Saat&Saat'in Satış Direktörü Koray Hancıoğlu da saat sektörünün son on yılda önemli aşamalar kaydettiğini söyledi.
Buna bağlı olarak son beş yılda lüks saat satışlarının yüzde 100 arttığını belirten Hancıoğlu, 2001 yılında 250 milyon dolar olan lüks saat pazarının bugün 500 milyon dolara yükseldiğini ifade etti. 2007 yılında sektörün yüzde 25 büyüdüğünü de aktaran Hancıoğlu, şunları söyledi: "Önümüzdeki dönemde lüks saatlere olan ilgi daha da artacak. Çünkü Türkiye'de marka bilinci arttı.
Son dönemde ekonominin büyümesi, alım gücünü de artırdı. Bunun yanında son yıllarda Alışveriş Merkezleri (AVM) hızla çoğaldı, buralara lüks markalar geldi. Tüm bu etkenler saat sektörüne yaradı."
Daha pahalı markalar geliyor
Türkiye'ye Guess, Emporio Armani, GFFerre, Michael Kors, Diesel, Burberry, Fossil, Roberto Cavalli, DKNY, Tommy Hilfiger gibi dünyaca ünlü 25 markanın saatlerini getirdiklerini kaydeden Hancıoğlu, bir saat mağazasının yüzde 50'sini oluşturduklarını ifade etti. Türkiye'de en çok Fossil, Esprit, D&K, Diesel ve Tommy Hilfiger marka saat sattıklarını vurgulayan Hancıoğlu, "2007'de en çok sattığımız marka 40 bin adetle Fossil oldu. 2008'de de 50 bin adet hedefliyoruz" dedi.
En pahalı markalarının 750-3 bin 500 YTL ile Armani ve Burberry olduğunu belirten Hancıoğlu, şöyle dedi: "Armani 2007 yılında özel tasarımlı 3 bin adet saat üretti. O saatlerden Türkiye'ye sadece 50 tane getirtebildik. 2 bin 500 YTL'den satışa sunulan saatler mağazaya girdiği gün tükendi. Ayrıca Citizen'in özel tasarımlı 7 bin YTL'lik saatleri de çok satıldı.
Bunlar bize gösterdi ki, Türkiye'de artık lüks saat kolay ve çok satılıyor. Bunun için 2008 yılında daha pahalı markaları Türkiye'ye getireceğiz. Bu saatler de 5-30 bin YTL arasında satışa sunulacak."
2008 yılında krizlere rağmen sektörün daha da gelişeceğini belirten Hancıoğlu, "Krizden en çok lüks tüketim etkilenir diyorlar ama bu yanlış. Lüksü tüketen zenginler ve kriz zenginleri etkilemiyor" dedi.
Saat&Saat'in 1969 yılından beri sektörde olduğunu vurgulayan Hancıoğlu, son beş yılda tüketimdeki artışa bağlı olarak firmanın da dört kat büyüdüğünü söyledi. 2008'de daha lüks saatler satacaklarını da belirten Hancıoğlu, "Şuanda Türkiye genelinde 60 noktada satış yapıyoruz. 2008 yılında bunu 90 noktaya çıkarmayı hedefliyoruz. Sattığımız marka sayısını da 30'a çıkaracağız" diye konuştu.
Zenith 6 bin dolardan başlıyor
Konyalı Saat Reklam Müdürü Gülin Attila da, Türkiye'de kişi başına düşen gelirin artmasıyla lüks saat tüketiminde 2007 yılında yüzde 20 artış olduğunu söyledi. Eskiden insanların yılda bir saat alırken şimdi en az 2-3 saat aldıklarını belirten Attila, "Saat artık ihtiyaçtan çok bir aksesuvar oldu. Kıyafete göre saat seçiliyor. Bu da pazarın büyümesine sebep oldu" dedi. Yaşanan ekonomik gelişmelerle birlikte lüks saat satışlarının da ivme kazandığını aktaran Attila, özellikle iş adamlarının ve kendi kişisel tercihlerini daha prestijli kılmak isteyenleri lüks saatlere ilgi duyduklarını ifade etti. Artan yurtdışı seyahatlerinin de bunda etkili olduğunu belirten Attila, sadece ekonominin değil, kültürel gelişmelerin de bunu tamamladığını aktardı.
Dünyaca bilinen Zenith, Movado ve Nacar markalarının ana distrübütörlüğünü yaptıklarını belirten Attila, en pahalı saatlerinin 6 bin dolardan başlayan Zenith marka saatler olduğunu ve 2007'de Avrupa'nın en iyi ikinci satışını gerçekleştirdiklerini anlattı. Attila, 2008 'de lüks saat kullanımının daha da artacağının altını çizdi.
'AVM'lerin etkisi büyük'
İsviçreli lüks saat markası Bulova'nın Türkiye Müdürü Rober Çakaroğlu da, hedeflerini ilk aşamada çok yüksek tutmayarak, 2008 yılında 2 bin 500 adetlik satış beklediklerini belirtti. Bulova'nın Türkiye'deki fiyatları 500-7 bin avro arasında değişiyor.
Bulova marka saatlerde 18 ayar altın, pırlanta ve kayışlarında da timsah derisi kullanıldığını aktaran Çakaroğlu, Türkiye'de son yıllarda lüks saat tüketiminin ciddi oranlarda arttığını belirterek, "Lüks markalar bir bir Türkiye'ye gelmeye başladı. Bu da fiyatları düşürdü. Milli gelirimizin artışı ve hızla çoğalan AVM'ler de lüks saat pazarının büyümesine neden oldu" dedi.
İsviçreli Bulova Japon Citizen'in oldu
'Uzaya çıkan ilk saat' olarak bilinen İsviçreli lüks saat markası Bulova, 133 yıllık tarihinde ikinci kez satıldı. 2008 yılı başında gerçekleşen satınalmayla, Japon saat markası Citizen, 300 milyon dolara Bulova'yı aldı. Bulova Avrupa Genel Müdürü Robert Faessler, Citizen'in bu satınalmayla dünya pazarına hakim olmayı hedeflediğini söyledi. Saate imaj katan 'swiss made' damgasını koyabilmek için üretimin en az yüzde 90'ının İsviçre'de yapılması gerektiğini belirten Faessler, Citizen'in satınalmadaki önemli bir sebebinin de bu olduğunu ifade etti. Faessler, şöyle devam etti:
"Citizen'in asıl amacı Amerika pazarında hakimiyet kurmak. Çünkü Bulova, Amerika'da çok satılan bir marka. Bulova'nın saatleri 35 ülkede satılıyor. 2007'de 2.5 milyon adet satış rakamına ulaştık. Bulova'nın 2007 yılı cirosu da 260 milyon dolar."
Türkiye'nin Bulova için önemli bir pazar olduğunu belirten Faessler, "Gelişen pazarlarda insanların lüks tüketim ihtiyaçları da artıyor, Türkiye'de de böyle. Bu açıdan Bulova için Türkiye'den de ciddi bir talep beklentimiz var. Çin, Hindistan, Türkiye gibi yükselen ekonomilerde insanlar lüks ürünlere sahip olma gücünü artırdılar" dedi.
Nuriye Doğu/Radikal