"Türkiye'nin gittikçe uzayan yolu" adlı bir başlık altında Economist, Türkiye-AB ilişkilerini değerlendiren bir yazıya yer verdi. "İlk önce ellerimizi bağladılar. Şimdide ayaklarımızı bağlayacaklar" şeklinde bir yetkili dergiye konuşurken Economist, "Türkiye'nin AB'nin ilk Müslüman üye ülkesi olması hedefi hiç bu kadar kasvetli olmamıştı." yorumuna yer verdi.
Economist, Türkiye'nin 15 ay önce müzakere sürecine çok büyük bir "tantana" ile başladığını ancak Kıbrıs nedeniyle hemen sorunlarla karşılaşıldığını yazdı. AB Komisyonu'nun 8 başlıkta müzakereleri Kıbrıs'taki sorun nedeniyle askıya alınmasını tavsiye ettiğini hatırlatan dergi, Türkiye'nin son dakika çıkışının da çok işe yaramayacağı yorumunda bulundu.
Dergi, Türkiye'nin umutlarının artık ABD'de olduğunu belirterek ABD Başkanı George W. Bush'un telefon konuşmaları ile askıya alınacak müzakere başlıklarını düşürmeye çalışacağını yazdı.
Economist, Türkiye'de pekçok kişinin üyeliklerine karşı çıkanların Müslüman bir ülkeyi aralarında görmek istemediğine inandığını belirtti. TÜrklerin bu ülkelerin Ankara'nın müzakere masasından kalmasını hedeflediklerine inandığını belirten dergi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın B ve C planları olduğuna dair açıklamasını hatırlattı. Dergi, hükümet kaynaklarının AB ile Afganistan, Irak, insan ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi konulardaki görüşmelerini yavaşlatabileceğini ima ettiğini ettiğini bildirdi. Dergi, Türkiye'nin ABD ile ilişkilerini düzeltebileceği ve Orta Doğu, Orta Asya ve Kafkaslardaki rolünü kuvvetlendirebileceği yorumunda bulundu.
Dergi, Başbakan Erdoğan'ın Kopenhag Kriterleri'ni Ankara kriterleri yaparak reform yolunda devam edeceklerine dair ifadesinin de "zayıf" olduğunu belirtti. Dergi, 301 ve insan hakları gibi konularda çok ilerleme sağlanılmadığını vurguladı. Dergi, Erdoğan'ın AB'nin Hristiyan Kulübu olduğuna dair Müslüman bir dünyaya gönderilecek mesajın "medeniyetler çatışmasını" tezini kuvvetlendireceğine dair mesajında "abartılı" olduğunu savundu.
Dergi yazıyı şöyle bitirdi: "Kısaca bu anlaşmazlığa her iki tarafta doğru bir perspektiften bakmalı. Türkiye'nin Kıbrıs konusunda kandırıldığını düşünmesi haklı. Ancak Türkiye, AB'ye uyum sürecini devam ettirmeli. AB ise, tam bir demokrasi özlemi içindeki milyonlarca Türk'le ilişkisini düzeltmek için, Birliğin bu hedefe ulaşmakta en iyi yol olduğunu anlatmalı ve Türkiye'nin üyeliğini gerçekten istediğine ikna etmeli."
Londra/Cihan