Patronlar


Tüm BIST şirketleri içinde yönetim kurulu başkanı kadın olan şirket sayısı 45’ten 50’ye yükselirken, yönetim kurulunda yer alan kadın CEO sayısı 23’ten 25’e yükseldi. Yüzde 30 Kulübü tarafından düzenlenen 11. Kadın Direktörler Konferansı’nda Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun yayınladığı, Türkiye’de Yönetim Kurulunda Kadın Raporu’nun 11’incisi kamuoyu ile paylaşıldı.

Rapora göre Borsa İstanbul’daki (BIST) 562 şirketin pay sahipleri, 2024 yılında yönetim kurullarına 3745 direktör atadı. Bu direktörlerin 1274’ü yani yüzde 34’ünü bağımsız yönetim kurulu üyeleri oluşturdu. Kadın üye oranı ise yüzde 17,9’dan yüzde 18,7’ye yükseldi. 

191 ŞİRKETİN YÖNETİM KURULUNDA HALA KADIN YOK

2024 yılında 562 şirketin 191’inin yönetim kurullarının tamamı erkeklerden oluştu. Bu sayı tüm şirketlerin yüzde 34’üne karşılık geldi. 2023 yılında yönetim kurullarının tamamı erkek olan şirketlerin sayısı 179, tüm şirketlerdeki oranı ise in yüzde 34,6 olarak hesaplanmıştı. SPK’nın önerdiği minimum kadın üye oranı olan yüzde 25’i yakalayan şirket sayısı 154’ten 183’e yükselse de tüm şirketlerin sadece yüzde 32,6’sını oluşturdu. En az 3 kadın üyesi olan 95 şirket tüm şirketlerin sadece yüzde 16,9’unu oluşturdu. Raporda, 467 şirketin henüz karar mekanizmalarında etkin toplumsal cinsiyet çeşitliliğini sağlayamadığına dikkat çekildi. 

BAZI ŞİRKETLER İÇİN AYRIMCILIK BİLİNÇLİ BİR TERCİH

Kadınlar iş gücünün yarısını oluşturmasına rağmen, yönetim kurulu koltuklarının yalnızca yüzde 12,7’sini ve üst düzey yönetici pozisyonlarının yüzde 19,3’ünü elinde bulunduruyor.

Yüzde 30 Kulübü Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Melsa Ararat konferansta, “Atamalarda fırsat eşitliği ve liyakatı esas alan şirketlerde kadınların karar organlarında temsili giderek artarken tamamı erkeklerden oluşan yönetim kurullarına sahip bir grup şirkette uzunca bir süredir bu durumun değişmediğini ve yönetimlerin kemikleştiğini görüyoruz. Bu durum şirketler arasındaki cinsiyet eşitliği uçurumunu büyütürken kadınlara yönelik ayrımcılığın bazı şirketler için bilinçli bir tercih olduğunu düşündürmekte ve topyekün ilerlemenin ancak düzenlemeler yoluyla gerçekleşebileceğini göstermekte.

Diğer yandan kapsayıcılık karşıtı ve ayrımcılığı körükleyen siyasi tercihlerin başta ABD olmak üzere bazı ülkelerde saldırıya geçtiği bir döneme girdik. Gücün belli ellerde konsantrasyonunu korumaya yönelik bu karşı saldırı inovasyona, büyümeye ve refahın hakkaniyetli dağılımına sekte vurabilir. Yatırımcıların ve finans sağlayıcıların bilimsel araştırmalarla desteklenen kapsayıcılık talepleri bu ülkelerde her zamankinden daha önemli bir rol oynayacaktır. Ülkemizde finans sektörünün bu yönde harekete geçmesini çok sevindirici buluyorum” dedi.

FİNANSAL KURULUŞLARA BÜYÜK ROL DÜŞÜYOR

Konferansın ana tema konuşmasını Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Yönetici Direktörü Elisabetta Falcetti yaptı. Falcetti şu ifadeleri kullandı:

“Finansal kurumlar, sermayeye erişimi kapsayıcı yönetimle birleştirerek cinsiyet çeşitliliğini artırmada önemli rol oynuyor. EBRD gibi kurumlar yatırım kararlarında cinsiyet kriterlerini göz önünde bulundurarak, farklı liderlik yapılarına sahip şirketlere teşvik sağlayarak ve cinsiyet eşitliğini destekleyen politikalara teknik destek sunarak kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla yer almasını hızlandırabilir. Sorumlu finansman sadece kârlılık değil; aynı zamanda toplumun çeşitliliğini yansıtan sürdürülebilir ve adil bir büyüme sağlamaktır.”

patronlardunyasi.com