Toygun ATİLLA
Uluslararası ekonomi arenasında reel ekonomik duruşu ile tanınan, liberal çevrelerin de desteğini alan güvenilir bir isim Türk ekonomisinin dümenine geçtiğinde tarihler 3 Haziran 2023'ü gösteriyordu. Hedefi, Türk ekonomisini düze çıkarmak, enflasyonu düşürmek, ülkeyi yabancı yatırımcıya cazip hale getirmekti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geldiği ilk günden itibaren kamu da tasarrufu, vergilendirmeyi, ve KKM'den çıkmayı önceledi.
Yurt dışından kaynak arayışı ve yabancı yatırımcıyı Türkiye'ye çekmek de birincil hedefi oldu. Bunu her fırsatta söylediği gibi sürekli yurt dışına yaptığı ziyaretlerde de bunu hedefledi.
En son 14 Ocak'ta, yılın ilk yatırımcı buluşması için Londra'daydı.
Mehmet Şimşek, yabancı yatırımcıyı Türkiye'ye çekme konusunda kendisinin de kendi performansından memnun olmadığını düşünüyorum.
Ancak burada sanırım en az sorumluluk Mehmet Şimşek'te...
Bir ülke düşünün ki...
Cezaevi ihtiyacı varmış.
O ülke Türkiye...
Bunun için de Uşak, Bartın, Siirt, Niğde'nin de aralarında olduğu 11 ile cezaevleri inşaa edilecek.
Bu cezaevleri için de Adalet Bakanlığı'na 2025'te toplam 1 milyar 213 milyon 506 bin TL ödenecek.
Bu haber ajanslara düştüğü sıralarda ise Türkiye'de yeni gözaltı dalgaları ve soruşturmaları duyuyordu.
Gözaltına alınan gazeteciler, soruşturma başlatılan belediye başkanları...
Tekelleşen menajerlik soruşturması bir anda Gezi olaylarına evriliyor, menajer Ayşe Barın ülkeyi yıkma gerekçesi ile Gezi Parkı olaylarından tutuklanıyordu. Kendisi ile birlikte hareket eden sanatçılar da iddiaların odağındaydı.
Ülke bir taraftan da yangın yeriydi. Kartalkaya kayak merkezindeki Grand Kartal Otel'de çıkan yangında ölen 78 vatandaşımızın acısı yüreklerdeydi.
Denetimsizliğin, liyakatsizliğin, adam sendeceliğin, ahpah çavuş ilişkilerinin zirvesiydi yaşananlar...
Bir Türkiye klasiği idi...
Yangın felaketinden sonra yangın söndürme tüplerinde fahiş zam haberleri gündeme geldi.
Bu kez fırsatçılar sahnedeydi.
Bir Türkiye klasiği idi..
Ülke de sadece ekonomik fırsatçılar yoktu. Siyasi yancılar ve fırsatçılar da vardı.
Hazır, Gezi olayları gündeme gelmişti. Kara kaplı defterler açıldı.
"En çok Cem Boyner Geziyi destekledi"
Hedefe koyma, adam asmaca seansları başlamıştı.
Bir Türkiye klasiği idi...
Siyasiler birbirine girmiş. Sorumluluk kavgasına girmişlerdi. Türk basını acınacak haldeydi.
Herkes kendi bağlı bulunduğu kamptan atışa/ateşe başlamıştı.
Hattı müdafa yoktu, sathı müdafaa vardı.
Bir Türkiye klasiği idi...
Türkiye'de bütün bunlar yaşanırken gazetelerin ekonomi sayfalarında şu haberler çıkıyordu:
"Borsa'nın ilacı yabancı yatırımcı, piyasalar hareketlenmek için yabancı yatırımcı girişini bekliyor."
patronlardunyasi.com