Teknoloji


Murat KAYA

Hücre ve doku biyolojisi kültürü, moleküler biyoloji, mikrobiyoloji, genetik, fizyoloji ve biyokimya gibi doğa bilimlerinin yanı sıra makine, elektrik-elektronik ve bilgisayar mühendislikleri gibi dallardan yararlanan, DNA teknolojisiyle bitki, hayvan ve mikroorganizmaları geliştiren, özel bir kullanıma yönelik ürünleri oluşturan ya da dönüştürmek için biyolojik sistemleri, canlı organizmaları ya da türevlerini kullanan uygulamaların tümü, biyoteknoloji olarak adlandırılıyor.

Türkiye’de bu alanda faaliyet gösteren firmalar ise, önceki yıllara göre artmış durumda.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bu alanla ilgili 2023 yılı istatistiği yayımladı.    

687 GİRİŞİM FAALİYET YÜRÜTTÜ

İstatistiklere göre, geçen yıl 687 girişim, biyoteknoloji faaliyeti yürüttü. Biyoteknolojik faaliyet yürüten girişim sayısı 2020 yılında 499 olarak kayıtlara geçmişti.

Biyoteknolojik tekniklerden en az birini kullanarak faaliyet yürüten girişimler çalışan sayısı büyüklük gruplarına göre incelendiğinde; 2023 yılında 490 girişimin 1-9 çalışanı, 101 girişimin 10-49 çalışanı, 54 girişimin 50-249 ve 42 girişimin de 250 üstü  alışanı olduğu görülüyor.

EN FAZLA KULLANILAN TEKNİK: DNA-RNA

Biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlerin 2023 yılında en fazla kullandığı biyoteknolojik teknik, "DNA-RNA" olarak istatistiklerde yerini aldı. Bu tekniği kullanan girişim sayısı 326’ya çıktı. DNA-RNA tekniğini, 256 girişimle “süreç biyoteknolojisi teknikleri" ve 190 girişimle de "proteinler ve diğer moleküller" teknikleri izledi.

UYGULAMALARDA İNSAN SAĞLIĞI İLK SIRADA

Biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlerin biyoteknoloji uygulamalarının çoğu insan sağlığına yönelik olması dikkati çekti

İstatistiklere göre,  2023 yılında 687 girişimin yüzde 39,7'sinin insan sağlığına (diğer terapötikler, yapay substratlar, tanı amaçlı ve ilaç taşıyıcı sistemler vs.), yüzde 29,7'sinin tarımsal biyoteknolojiye ve yüzde 24,3'ünün de spesifik olmayan biyoteknoloji uygulamalarına yönelik çalışmalar yürüttüğü ortaya çıktı.

BİYOTEKNOLOJİ ÜRÜNÜ BULUNAN GİRİŞİM SAYISI: 400

Piyasada biyoteknoloji ürünü bulunan girişim sayısı, 2020 yılında 302 iken 2023 yılında 400 oldu. Biyoteknoloji faaliyetinde bulunduğunu beyan eden 687 girişimin 607'sinin biyoteknolojinin kullanımını gerektiren süreçleri halihazırda geliştirdiği, 600'ünün biyoteknolojinin kullanımını gerektiren mal veya hizmetleri geliştirdiği, 568'inin ise biyoteknolojiyi girişimin faaliyetleri veya stratejilerinin merkezinde gören girişimler olduğu gözlendi.

PATENT TESCİLİ ALAN GİRİŞİM SAYISI: 130

Biyoteknoloji patent başvurusu olduğunu beyan eden girişim sayısı 2023 yılında 167’ye çıktı. Bu rakam 2020 yılında 144 olarak kayıtlardaydı. Çalışan sayısı ve büyüklük gruplarına göre bakıldığında 120 girişimin 1-9 çalışanı, 26 girişimin 10-49 çalışanı, 13 girişimin 50-249 ve 8 girişimin de 250 üstü çalışanı barındırıyor. Bu girişimlerin toplam biyoteknoloji patent başvuru sayısı 379 oldu.

İstatistiklerde, biyotekoloji patenti tescili olan girişimlerin sayısı 130 olarak kayıtlara geçti. Biyoteknoloji faaliyetinde bulunan girişimlerden onaylanmış biyotekoloji patenti olan girişimler çalışan sayısı büyüklük gruplarına göre incelendiğinde, bu girişimlerin yüzde 66,2'sinin 1-9 çalışanı, yüzde 20,0'ının 10-49 çalışanı, yüzde 10,8'inin 50-249 ve yüzde 3,1'inin 250 üstü çalışanı olduğu görüldü. Bu girişimlerin tescil edilen biyoteknoloji patent sayısı 266 iken, bu rakam 2020 yılında 268’de kalmıştı.

AR-GE HARCAMASI 2 MİLYAR 493 MİLYON TL

Biyoteknoloji faaliyeti yürüten girişimlerin 2023 yılında gerçekleştirdiği Ar-Ge harcamaları 2 milyar 493 milyon TL olarak belirlendi.  Bu harcama, 2020 yılında 446 milyon TL olarak gerçekleşmişti. Biyoteknoloji Ar-Ge harcamalarının mali ve mali olmayan şirketler Ar-Ge harcamaları içerisindeki payı, 2020 yılında yüzde 1,16 iken 2023 yılında bu oran yüzde 1,01 oldu.

KADIN ÇALIŞAN DAHA ÇOK

Biyoteknoloji faaliyetlerinde 2023 yılında 3 bin 987 kişinin çalıştığı da saptandı. Çalışanların yüzde 46,9'u erkek, yüzde 53,1'i ise kadınlardan oluştu.

Biyoteknoloji faaliyetinde çalışanların yüzde 17,0'ı doktora, yüzde 28,0'ı yüksek lisans, yüzde 38,4'ü lisans, yüzde 6,6'sı yüksekokul ve yüzde 10,1'i lise ve altı eğitim düzeyine sahipken, tam zaman eşdeğeri cinsinden biyoteknoloji faaliyetlerinde çalışan sayısının ise 2023 yılında 3 bin 194 olduğu anlaşıldı.

Tam zaman eşdeğeri cinsinden biyoteknoloji faaliyetlerinde çalışan sayısı eğitim durumuna göre ise 520 çalışanın doktora, 924 çalışanın yüksek lisans, 1202 çalışanın lisans, 221 çalışanın yüksekokul, 327 çalışanın da lise ve altı eğitim düzeyine sahip olduğu görüldü.

EN ÖNEMLİ ENGEL: SERMAYE ERİŞİMİ

Biyoteknoloji Ar-Ge faaliyetlerinin önündeki en önemli engelin sermayeye erişim olduğu da istatistiklere yansıdı.

Biyoteknoloji faaliyeti yürüten 687 girişime göre; biyoteknolojik Ar-Ge faaliyetlerinin önündeki en önemli engel yüzde 63,6 ile "sermayeye erişim" iken bunu yüzde 55,2 ile "nitelikli insan kaynaklarına erişim" ve yüzde 31,0 ile "yurt dışından genetik kaynak temini" izledi.

Biyoteknoloji ürünlerinin ticarileşmesinin önündeki en büyük engel ise yüzde 59,5 ile "sermayeye erişim" olup bunu yüzde 57,6 ile "uluslararası piyasalara erişim" ve yüzde 56,9 ile "dağıtım ve pazarlama kanallarının eksikliği" takip etti.

patronlardunyasi.com