Otomobil


Otomotiv sanayicileri 2025’e endişeli giriyor. Türkiye otomotiv sanayiinde azalan rekabet gücünden kaynaklı sorunlar derinleşiyor. Her ne kadar 2024’te ihracat tutarı ve iç pazar satışları rekorla kapanmış olsa da sektör temsilcileri, gerçek tablonun iyimserlikten uzak bir görünüme işaret ettiğine dikkat çekiyor. OSD Başkanı Cengiz Eroldu, maliyet artışlarından dolayı üretim tesislerinin rakip ülkelere kayma riskinin arttığına dikkat çekerken, TAYSAD Başkanı Albert Saydam, “Türkiye, otomotiv sanayii üretimde Viyana’ya kadar olan coğrafyanın en pahalı ülkesi haline geldi. Yeni sipariş oranımızda yüzde 75’e yakın düşüş var” dedi.

TOBB Otomotiv Tedarik Sanayi Meclis Başkanı Alper Kanca da, giderek artan sayıda yerli ve yabancı sermayeli tedarikçi şirketten acil durum çağrısı aldıklarını, istihdamı korumak için yıllık izin, ücretsiz izin gibi seçeneklerin artık yetersiz kaldığını aktardı.

Otomotiv Sanayii Derneği’nin (OSD) verilerine göre, 2024 yılında otomotiv üretimi yıllık bazda yüzde 7 azalarak 1 milyon 365 bin adete geriledi. Geçen yıl ihracat dolar bazında 2023 yılına göre yüzde 3 artarak 36 milyar 750 milyon dolar oldu ancak, adet bazında ihracat yüzde 0,5 azalarak 1 milyon 13 bin olarak gerçekleşti. Aralık ayında otomotiv ihracatında adet bazında yüzde 6 gerileme yaşanması dikkat çekti.

2024’te adet bazında otomobil ihracatı yüzde 1,4, hafif ticari araç ihracatı yüzde 4 düşüş kaydetti. 2024 yılında toplam pazarda satışlar yıllık bazda 0,1 oranında artışla 1 milyon 238 bin 509 adede ulaşırken, yerlilik payındaki rekor düşüş dikkat çekti, otomobil pazarında ithalatın payı yüzde 70 olarak gerçekleşti. 2024’te ithal otomobil satışları yıllık bazda yüzde 5 artarken yerli otomobil satışları yüzde 7 oranında azaldı.

Yerli hafif ticari araç satışları yüzde 43 azalırken ithal hafif ticari araç satışları yüzde 32 oranında arttı. Tüm bu olumsuzluklar karşısında otomotiv sanayisinin kapasite kullanım oranı yüzde 70 seviyesine indi. OSD Başkanı Cengiz Eroldu, üretimdeki daralmada yerli payındaki azalmanın ana etken olduğuna işaret etti.

Kapasite kullanımındaki düşüşün maliyette rekabeti aşındırdığını dile getiren Eroldu, “Kapasite kullanımındaki düşüş üretim maliyeti açısından rekabetçiliğimizi olumsuz etkiliyor. Avrupalı üreticilerin rekabete karşı yüksek maliyetli ülkelerden düşük maliyetli ülkelere kaymaya çalıştığı bir dönemde Türkiye, otomotiv üretim maliyetlerinde Romanya ile aynı seviyeye geldi. Bu sanayi açısından büyük bir tehdit oluşturuyor” dedi.

“ÖNLEM ALINMAZSA YERLİ PAYI 1-2 PUAN DAHA DÜŞER”

Türkiye’nin otomotiv üretiminde rekabet gücünü koruyabilmesi için iç pazarda yerli payının artırılması gerektiğini vurgulayan Eroldu, “Tabii iç pazardaki yerli payının artırılmasının ana konusu ise 2022’den beri değişmeyen ÖTV matrahlarının güncellenmesinden geçiyor. Bizim iç piyasadaki pozisyonumuzu kuvvetlendirip, kapasite kullanımımızı daha iyileştirmeye ihtiyacımız var. Yeni önlemler alınmadığı takdirde yerli payı bu yıl 1-2 puan daha düşebilir” diye konuştu.

Eroldu ayrıca, etkili bir hurda teşviği verilmesinin de hem çevre hem de iç pazarı canlandırmak açısından önem taşıdığını söyledi. Eroldu, küresel otomotiv sektöründe büyüme beklentilerinin aşağı yönlü revize edildiğini hatırlatarak, bu durumun ihracat açısından risk yarattığını söyledi.

Eroldu, “Avrupa’da yaşananlar Türkiye ihracatı açısından da bir risk. Türkiye’nin yaşadığı rekabetçilik kaybıyla birlikte de bu riskin bizim üzerimizde daha da büyümesi söz konusu. Otomotiv sanayisinde küresel anlamda bir kapasite fazlası var. Çin’de şu anda büyük bir kapasite fazlası yaratıldı. Avrupa’da kapasite fazlası oluşmaya doğru gidiyor. Bu kapasite fazlasının Türkiye’ye gelmesi ihracat için ayrı bir risk. Bu açıdan bakarsak aslında otomotiv OEM’lerini zor bir 3-5 sene bekliyor” dedi.

“ESKİ SÖZLEŞMELER BU YILI KURTARIR”

Cengiz Eroldu, sanayicinin elindeki mevcut işler ve 2024 yılında yeni devreye aldığı yatırımlar sayesinde, 2025 ihracatında yüzde 5 ile 10 arasında büyüme, 1 milyon 310 bin – 1 milyon 450 bin bandında ise üretim öngördüklerini söyledi.

Eroldu, “2022-2023 yıllarında yatırım kararları almış olmamızın sonuçlarından faydalanacağız. Bizlerin belirsizlik arkası döneme daha güçlü bir şekilde girmemiz, kendimizi hazırlamamız lazım” şeklinde konuştu.

“FİRMA SAYISI ALMANYA’NIN İKİ KATI, KONSOLİDASYON ŞART”

Ekonomim'den Aysel Yücel'e konuşan, OSD Başkanı Cengiz Eroldu, küresel otomotiv sektöründe Çin’in agresif yükselişi ve artan rekabet karşısında konsolidasyonların gündeme geldiğini hatırlatarak, Türkiye’de de buna ihtiyaç olduğunu söyledi. Eroldu, “Almanya’da otomotiv NACE kodlu şirket sayısı 2949 iken Türkiye’de ise 5215. Şimdi 4 milyon otomotiv üreten Almanya’da 3 bin tane NACE kodlu otomotiv işi yapan firma varken Türkiye’de yaklaşık bunun iki katı. Bunun olmaması gerekiyor, doğru değil” dedi.

TEDARİK SANAYİSİNDE YENİ SİPARİŞLER YÜZDE 75 AZALDI

Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Albert Saydam, otomotiv tedarik sanayisinde sorunların derinleştiğini dile getirerek, yeni sipariş almakta giderek zorlandıklarını söyledi. 2025 için daha vahim bir tablonun ortaya çıkmasından endişe duyduklarını vurgulayan Saydam, “Üyelerimize yaptığımız anketin sonuçlarına göre, 2023’te 100 yeni iş aldıysak, bu 2024’te 25’e düşmüş durumda. Yeni iş alamıyoruz. Biz işten çıkarma duymazdık, şimdi fabrika kapatma duyuyoruz üyelerimizden. Şu anda ihracat rakamları henüz çok düşük değil, çünkü 2022-2023 yılında aldığımız siparişleri teslim ettik. Ancak 2026-2027’den endişeliyim. Hiçbir üyemizin şu anda 2025’in daha iyi geçeceği konusunda ümidi yok” diye konuştu.

Bir yandan en büyük pazarları Avrupa’da talep daralması yaşanırken, diğer yandan Türkiye’de üretim maliyetlerinin giderek artmasının sanayicinin rekabet gücünü aşındırdığını ifade eden Saydam, “Şu anda Türkiye, Avrupa Birliği’ndeki en pahalı, 6. ya da 7. ülke konumuna geldi. Neredeyse Viyana’ya kadar üretim yapmak Türkiye’de üretim yapmaktan daha avantajlı. Kurlar o kadar düşük seviyede ki, üretim yapmak yerine ithal etmek çok daha cazip. Biz net ihracatçıydık, şu anda net ihracatçı olduğumuz konusunda ciddi tereddütlerim var” diye konuştu.

Türk sanayisinin rekabet gücünü artıracak önlemlere ihtiyaç olduğunu belirten Saydam, şunları kaydetti:

“Türkiye’nin çıkışı şundadır; 1.5 milyon adet pazar ve yüzde 70 yerli araç. Dolayısıyla yerli payını artıracak önlemler alınmalı, sistemler kurulmalı. Öte yandan ithalatı azaltacak önlemlerle Türkiye’de bir rekabet ortamı sağlanmalı. Bu seviyelere gelirsek rekabetçiliğimizi koruyacağız. Şu anda Euro bazında maliyetler yüzde 100’e yakın artmış durumda. Siz yatırım yapmak için kredi kullanıyorsunuz ama şu anda yüzde 25’in üzerinde dolar bazında faiz ödüyoruz. İhracatçılara yönelik kredilerde bu döviz kısıtlamasının bir süre için ortadan kaldırılmasını bekliyoruz. Bu konuda bir kolaylık gösterilmesini istiyoruz.”

Saydam, Türkiye’de yatırım yapan yabancı şirketlerin de rekabet güçlerinin giderek aşındığını belirterek, “Yakın bir döneme kadar Türkiye, yabancı sermayeli şirketlerin, kendi organizasyonlarında esneklik ve üretim maliyeti açısından parmakla gösterilirken, şimdi ise işleri Çekya’daki, Macaristan’daki, Fas’taki, Romanya’daki kardeş kuruluşlarına kaptırıyorlar” dedi.

KISA ÇALMA İLE BU ZOR GÜNLER AŞILMAYA ÇALIŞILIYOR

TOBB Otomotiv Tedarik Sanayi Meclis Başkanı Kanca, giderek artan sayıda yerli ve yabancı sermayeli tedarikçi şirketten acil durum çağrısı aldıklarını, istihdamı korumak için yıllık izin, ücretsiz izin gibi seçeneklerin de artık yetersiz kaldığını aktardı.

Sanayicinin krizi yönetmek için hükümetten kısa çalışma ödeneği ve vergi istisnası gibi talepleri olduğunu söyleyen Kanca, “Görüştüğümüz tedarikçiler, 2025’in beklendiğinden daha sorunlu geçeceğini, ilk altı ay için pek iç açıcı bir tablo olmadığını söylüyor. Bazı firmalar, işlerinin azalmasına paralel, çalışan sayısını düşürürken bazıları ise kısa çalışma ile bu zor günleri aşma planları yapıyor. Geçmiş yıllarda zar zor buldukları elemanları kaybetmek istemiyorlar. Aylardır düşük kapasite ile de yıllık izinleri bitirmiş, ücretsiz izin vermeye başlamışlar ve artık bu da devam edemez hale gelmeye başlamış. Benzer sıkıntıda olan üretim şirketlerinin sayısı artıyor” diye konuştu.

SEKTÖRÜN 5 ACİL TALEBİ

- ÖTV matrahlarında güncelleme yapılması

- İthalatı azaltacak önlemlerin artırılması

- İhracatçının krediye ulaşımının kolaylaştırılması

- Tedarikçi firmalar için kısa çalışma ödeneği ve vergi istisnasının gündeme alınması

- Etkili bir hurda teşvik sisteminin devreye alınması

patronlardunyasi.com