Bozer, Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) tarafından düzenlenen 'Başarıya Giden Yolda Fırsatlar Ülkesi Türkiye' konferansında yaptığı konuşmada, Coca Cola'nın Türkiye serüvenini anlattı. Bozer, yurtdışından bakıldığı zaman, Coca Cola dünyasında Türkiye gibi başka bir serüven olmadığını söyledi. Yatırımcı açısından Türkiye'ye duyulan büyük bir inanç olduğunu ifade eden Bozer, 1994 yılında Coca Cola Türkiye operasyonunun hiç kimsenin ilgi alanında olmadığını söyledi.
Ahmet Bozer, 1994 yılından 2007 yılına gelindiğinde Türkiye'nin, Coca Cola dünyasında 6 dünya merkezinden biri haline geldiğini anlattı. Bozer, şöyle konuştu: "1994 yılında bir fabirkamız yandı. Ertesi gün 5 Nisan kararları oldu. Böyle bir ortamda Coca Cola şirketi Türkiye'ye 150 milyon doyar yatırdı. 1994-98 yılları arasında bu yatırımlar 500 milyon dolara geldi. Türkiye'ye olan inanılmaz bir inanç ve çok uzun vadeli bir bakış sözkonusuydu."
Coca Cola'nın globalleşmeye, diğer şirketlere göre daha erken başladığın ifade eden Bozer, şirketin, şu anda dünyada bulunurluğunun Birleşmiş Milletler'den fazla olduğuna dikkat çekti. Bozer, "BM ofisinin olmadığı yerlerde Coca Cola operasyonları var" dedi. Globalleşme ile yerelleşmenin formülünü bulmak gerektiğini anlatan Bozer, bazı yabancı şirketlerin Türk şirketlerini aldıklarında çok merkeziyetçi şablonlara oturtmaya çalıştıklarını söyledi.
Bozer, "Biz Coca Cola olarak her zaman şunu aradık ve bunu yerleştirmeye çalışıyoruz; o da yerel hassasiyetleri bilen, onu hissedebilen fakat aynı zamanda global sahnede, global meslektaşlarıyla eşit seviyede oyunu oyanayabilecek bir insan gücünü yakalamaya çalıştık. Hep o yönde yabancı sermayeden istifade ederek, kendi kuvvetli yönlerimisi birleştirerek yepyeni birşeyler çıkardık" diye konuştu.
İş dünyası insanlarının Türkiye'nin daha çok ülkeyi yönettiği, daha çok global şirketler içinde merkez olduğu örnekleri çoğaltması gerektiğini söyleyen Bozer, bunun için insan kaynağına yatırım yapılması gerektiğini ifade etti. Bozer, şöyle devam etti:
"Bunu yaparken şunu unutmamalıyız; bu konumdan dünyayı etkileyebiliriz. Bugün Türkiye, 6 merkezden biri olduğunda bunu daha net görmeye başladım. Hepimiz global olarak birçok yönetici ile karşılaşıyoruz. Bizim eksikliğimiz yok, fazlalığımız var."
Sürdürülebilirliğin önemine değinen Ahmet Bozer, 10 yıl önce Türkiye'ye bakıldığında ülkede bir işin büyüme oranının 14 yıl boyunca yüzde 17-20'lerde gerçekleşeceğini kimsenin inanmayacağını ifade etti. Coca Cola serüveni içinde de Türkiye'nin bu bakımdan örnek olduğunu belirten Bozer, "Orta Asya ve Orta Doğu ülkeleriyle bazı kültürel yakınlıklarımız var. Bu ülkelerin sorumluluklarının bize verilmesi doğal. Bugün Coca Cola Hindistan gibi bir ülkenin de Türkiye'den yönetiliyor olması bize şu mesajı veriyor; global performansında çok kritik önemli neticeler doğuracak bir ülkenin yönetiminin Türkiye'ye verilmesi, Türkiye'deki insan kaynağının, iş yapma gücünün neleri yapabileceğine dair bir gösterge."
Yöneticilerin çıtayı yükseğe koyması gerektiğini vurgulayan Ahmet Bozer, Türkiye'nin büyük bir pazar olduğunu ve önemli fırsatlar barındırdığını söyledi.