Dünya


Covid-19 pandemisinden bu yana ABD ile İspanya arasındaki servet uçurumu ve uzaktan çalışma uygulaması sebebiyle halihazırda bir akın vardı. Ancak Donald Trump’ın ikinci döneminin getireceği çalkantılardan uzak bir yaşam sürmek isteyen Amerikalıların akını şimdilerde çok daha hızlandı.

DOLARI OLANA UCUZ GELİYOR

İspanya’ya taşınmak isteyen Amerikalılara danışmanlık hizmeti veren GS Legal Consulting firmasının kurucusu Federico González “İnanılmaz bir ilgi var. Zor yetişiyorum” dedi.

Yeni dalga dünyada uzun süre hak ettiği değeri görmeyen Madrid için kent yöneticilerinin “o an” dediği zamanın geldiğine işaret ediyor. Sanat, güzel yemekler, eğlence ve güneşli havasıyla şehir yabancıları kendine çekiyor.

Oksijen'in Financial Times'tan derlediği haberine göre, yaşam da Londra ve Paris gibi diğer büyük kentlere kıyasla çok ucuz. Dolarla maaş alan veya birikim yapmış Amerikalılar Mercadona süpermarketlerde kruvasanı 55 sente almaktan ve iyi şarabın kadehini 3 euroya içmekten memnun.

González ABD’li müşterilerden gelen talebin 2023’te artmaya başladığını söylüyor. Geçen yıl mart ayında Trump’ın Cumhuriyetçilerin adayı olacağı kesinleşince artış yeni bir seviyeye çıkmış. González, “İnsanlar çok endişeliydi. Şimdi birçoğu İspanya’da. Gelmeye başladılar” diyor.

Göç bakanlığı verilerine göre 2024 yılı ortalarında Madrid bölgesinde yaşayan Amerikalı nüfusu 10 bine dayanmıştı ve aradaki pandemi dönemine rağmen 2018 döneminden yüzde 35 daha yüksekti. O günden beri özellikle “dijital göçebe” adı verilen kesimin oturma izni başvuruları yükselişte.

Kendini “Trump rejimi mültecileri” olarak tanımlayanların yer aldığı Facebook forumları taşınmak isteyenlere yönelik bilgilerle dolup taşıyor. American School of Madrid özellikle California, Colorado ve Florida’dan yoğun ilgi olduğunu bildiriyor. Padel sporu tutkunu şehirde Amerikalılar birçok İspanyol’un bilmediği “pickleball” adlı raket sporunda karşılaşmak için buluşuyor.

“BEYAZ DEĞİLİM KADINIM ENDİŞELİYİM”

Kore asıllı Amerikalı Sunny Lee 2023’te eşi ve iki çocuğuyla birlikte Atlanta’dan Madrid’e taşınmış. Trump’ın seçim zaferiyle bu taşınmanın yeni bir anlam kazandığını söyedi. “Aslında sadece bir hevesti ama mevcut siyasi iklime bakınca oldukça isabetli bir heves olduğunu gördük. Şu an kesinlikle ABD’ye dönmek istemiyorum. Özellikle beyaz olmayan bir aileden gelen biri, hele de bir kadın olarak Amerika’da yaşananlar beni fazlasıyla kaygılandırıyor” dedi.

Kanada asıllı Amerikalı yazar ve editör Selena Templeton da geçen yaz Los Angeles’tan geldiğinden beri memlekette kalan dertli arkadaşları için rol modele dönüşmüş. “Bana ‘Trump seçildi. Burası iyice berbat bir yer oldu. Ayrılmak istiyorum. Sen nasıl yaptın?’ diye soruyorlar” diyor.

TRUMP ÜLKEYİ BRICS ÜYESİ SANIYOR

Ancak Amerikalılar İspanya’ya dair bilgisi hâlâ yarım yamalak. Bizzat Trump daha geçen ay İspanya’nın yükselen ekonomilerden oluşan BRICS topluluğuna üye olduğunu söyledi.

Geçen yıl New York’tan Madrid’e taşınan 24 yaşındaki yemek kitabı yazarı Jeremy Scheck “Sık gelinen kıyı bölgeleri haricinde İspanyol kültürüne dair birçok şeyin Meksika ile aynı olduğu zannediliyor. İnsanlar sürekli ‘İspanyol yemekleri de acı mı oluyor?’ gibi sorular soruyor” diyor.

Yıllarca İspanya denince akla Barcelona geliyordu. Ancak geçen yılki turizm karşıtı gösteriler kenti birçoklarının seyahat listesinden çıkardı. Katalonya bölgesinin başkenti olan ve büyük ölçüde Katalanca konuşulan Barselona aslında İspanyolca öğrenmek isteyenler için de ideal değildi.

BİR YILDA 1 MİLYON TURİST

Bunun üzerine yeni çekim merkezi Madrid oldu. Büyükşehir bölgesi yaklaşık 7 milyon insana ev sahipliği yapıyor. Geçen yıl uçuşların artırılması ve yerel hükümetin pazarlama faaliyetleri sonucu bir milyondan fazla Amerikalı turist Madrid’e geldi. Bu rakam İngiltere’den gelenlerin iki katıydı.

Kentin yeni sakinleri ise Madrid’in bir yandan büyük şehir havasını korurken diğer yandan samimiyet hissi vermesini sevdiklerini söylüyor. Madrid’in yürüyerek gezilebilmesi, mimarisi ve okullarda silahlı saldırı gibi olayları olmaması ilgiyi artırıyor. İspanyolların samimiyetini ve konuşkanlığını seviyorlar. Gerçi bir Amerikalının dediği gibi “iş konusunda” çok iyi geçinemedikleri oluyor.

Burada Hollywood’dan figürler bile var. Richard Gere ve Amber Heard de Madrid’e yerleşenler arasında.
Yeni göçmen adayları için dijital göçebe vizesi adlı yeni bir yol açıldı. Bu sayede İspanyol olmayan bir kuruluşta çalışan ve AB vatandaşı olmayan kişilere oturma izni veriliyor. Yıllık en az 33 bin euro gelir elde edeceklerini beyan etmeleri gerekiyor.

İlk kez yürürlüğe girdiği 2023 yılında İspanya farklı ülkelerden 9 bin 500 kişiye bu vizeyi çıkardı. Birçokları ABD’nin Batı Yakası’ndan gelen yazılım mühendisleriydi. Ama ABD hükümetiyle iş yapan müteahhitler, muhasebeciler ve Scheck gibi sosyal medya figürleri de vizeden yararlanıyor.

Scheck ABD’de yaşananlar hakkında, “Gündelik iniş çıkışlardan biraz olsun uzaklaşmış olmak insanı kesinlikle rahatlatıyor” dedi.

ALTIN VİZE BİTİYOR

Taşınma sürecini organize eden ajanslardan Blueprint Spain’in başında bulunan Kai Bryant özellikle iş hayatının sonuna yaklaşan ve gerek Medicare gerekse emekli maaşı konusunda kaygılı olan Amerikalıların talep gönderdiğini şöyle ifade etti:

“ABD’deki emekli hayatından endişelendikleri için seçeneklerini soruyorlar. Kafası karışmış olup sığınmacılık başvurusu yapıp yapamayacağını soranlar da var. Ama bu tavır aslında çaresizliğin ve ayrılma isteğinin yansıması.”

Göç danışmanlık firması Astons’un ABD sorumlusu Alena Lesina da emekliliği yaklaşan Amerikalıların İspanya’nın altın vize programına rağbet gösterdiğini söylüyor. Bu vize için İspanya’da 500 bin euro’luk gayrimenkul yatırımı yapmış olmanız gerekiyor. Ama söz konusu vizeye başvurular nisan ayında bitecek.


ABD’den gelenler Madrid’e yerleşen Latin Amerikalı elitler gibi zengin değil. Ama ABD’nin bazı bölgelerindeki gündelik refah, İspanya’ya taşınınca çok yükseliyor.

Madrid bölgesindeki ortalama yıllık maaşlar 32 bin euro civarında. Avukat González müvekkillerinin genellikle 120 bin dolar ile 200 bin dolar arasında kazandığını söylüyor. California’daki malikaneler veya Amazon ve Nvidia hisseleri gibi 10-20 yıl önce satın aldıkları varlıkları satanların buraya gelirken banka hesaplarında milyonlarca dolar oluyor.

Ama her ülkenin kendine has zorlukları var. Amerikalılar Madrid’deki öğün saatlerinin bu kadar geç olması ve neyin ne zaman yeneceğinin kesinliği karşısında hayrete düşüyor. Yazar Templeton “Vermutu çok seviyorum ama akşam yemeğinden hemen önce söylememişsem tuhaf bakıyorlar” diyor.

Kendi evinin konforunu ve modernliğini özleyenler de yok değil. Lee “Buraya ilk geldiğimizde gelecekten gelmişiz gibi hissettim. Gelecekte yaşarken kapıları burada kullanılan kale anahtarlarına benzer anahtarların yerine kartlarla açıyorduk” diyor.

patronlardunyasi.com