Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, CNBC-e canlı yayınında soruları yanıtladı.
Gültepe'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
İhracat çok yükselen bir eğriyle devam etmiyor. 2025'te ilk iki aydaki ortalama büyüme yüzde 2,1. 280 milyar dolarlık hedefi yakalamak için en az yüzde 7 büyütmek lazım. İhracatın artış hızı yavaş. Herkesin tek bir problemi var. Türkiye'nin bulunduğu konumda pahalı bir ülke olması. Hedeflenen bir enflasyon var, bunun için yapılan uygulamalar sonucunda en fazla kaybeden sektör sanayi. Bu şekilde giderse inşaat, tüketimle büyümeye gider. Söylemek istediğimiz son 30 senede bu kadar zorlandığımız bir yıl olmadı. Bu kadar zorluk sanayiciye yaşatmak çok doğru değil. Şubatta -1,5, bu ay ramazan ayı siparişlerin düştüğü ay yine eksiyle devam edersek hedefe ulaşmakta zorluk çekeriz. Oyundan düşen sanayiyi yeniden oyuna almamız gerek.
"KUR YÜZDE 15 ARTTIYSA ENFLASYON NEDEN YÜZDE 25 DEĞİL?"
Türkiye'de bir hedef var ama hedefe giderken etrafında açmış olduğu yaralara bakmak lazım. Sanayi, ihracat olmadığı bir yerde ekonomide sadece tüketimle dönme şansı yok ki. Sorun bu şekilde devam ederse konkordato rakamlarından belli, kura bakınca bir rakam var. Konkordatoda 2024'teki sayı 1700 firma, son iki aydaki neredeyse 2023, 2022 ve 2021'e eşit. Rekabetçilik, fiyat ve iş alma problemleri var. Mücevherat sektörü yüzde 121 artış yaptı, buna rağmen -1,5 daralma oldu. Gerek PMI verilerinde gerek ihracatta görüyoruz. İhracatın yüzde 40'ını yaptığımız Avrupa bölgesinde talep problemi var ve biz ülke olarak pahalıyız. Doğu Avrupa ülkelerinden daha pahalıyız. Son iki yılda TL bazında asgari ücret çok arttı. Geçim problemi var ama bu artışlara rağmen kur artmadı. Enflasyonu indirelim ama kur artışı bir yılda yüzde 14-17 arası değişiyor. Kur bir yılda yüzde 15 arttıysa neden enflasyon yüzde 25 değil, yüzde 40 soruyorum. Konkordatolardan da belli. Korelasyonun yakınlaşması lazım. Sancısı daha sonra çıkar. Makasa girmiş durumdayız para politikasının ihracatı destekleyici yönde olması lazım.
"KUR AYLIK ENFLASYON BAZINDA HAREKET ETMELİ"
Yılbaşına girerken ücretleri yüzde 30 artırdık mı. 1350 dolar ortalama teşvikli olan bir kişinin maliyeti. Bu iki yıl önce maksimum 550 dolardı. TL bazında artan maliyetle kurun beraber artmaması. Sıkıntı bu. 2025'in tamamında kur yüzde 25 yükselse kafi. Benim de çalıştığım müşteri grubu bu şekilde giderse alımları başka ülkeye kaydıracağız diyor. Kurun aylık enflasyon bazında hareket etmesi lazım.
"HAZIR GİYİM VE TEKSTİLDE İSTİHDAM KAYBI 300 BİN"
İşsizlik oranı yüzde 8,5 görünüyor ama hazır giyim ve tekstilde kapasite kullanım oranı ve istihdam kaybı 300 bini geçti. Makine sektörü eksi yazıyor, kimya eksi yazıyor, otomotiv eksi yazdı, elektrik-elektronik başa baş gidiyor.
"SANAYİ YORULDU, YENİ BAKIŞ AÇISI LAZIM"
Son dönemde kullanılan reeskont kredilerinde artış oldu. Şu andaki bütün projeksiyon sanayi üzerinden oynanıyor. Sanayinin yorulduğunu söylemek istiyorum. Yeni desteklerin, yeni bakış açılarının gelmesi lazım. Türkiye pahalı olduğu için herkes ithalat getirmeye çalışıyor. Yanlışlık olan kur politikası ile ücretler arasındaki korelasyonun kopması. Enflasyonu yüzde 20'ye indirdik diyelim bakmak lazım ne kaybediyoruz.