Yönetim kurulu odalarında neler oluyor?
Neden bazı şirketler büyürken diğerleri başarısız oluyor ya da olduğu yerde sayıyor? Bu sorunun yanıtı yönetim kurulu odalarında gizli. Yapılan araştırmalar, kazanan ve kaybeden yönetim kurullarının çok farklı karakteristik özellikleri olduğunu gösteriyor.
Başarı ve gelişime açık olan yönetim kurulları kazanırken, iç politikalara gömülen, yöneticilerin görev ve yetkilerini karıştıran yönetim kurulları kaybeden olmaya mahkum
European Business'ta konu hakkında makalesi yayımlanan Profesör Colin Coulson-Thomas'a göre yönetim kurulları ve üyeleri, hem yönetim tarzı hem de kişisel yetkinlikler bakımından üstün niteliklere sahip olmalı. Coulson-Thomas, kazanan ve kaybeden yönetimlerin karakteristik özelliklere sahip olduğunu belirtiyor.
Kurumsal yönetim yeterli mi?
Coulson-Thomas'ın dikkat çektiği ve Avrupa, Amerika ve Asya'da faaliyet gösteren 300'den fazla şirketin yönetim kurulunun profilini ortaya koyan bir araştırmaya göre, kritik başarı faktörleri ulusal sınırların ve sektörlerin ötesine geçiyor. Bazı şirketler doğru büyüyor ve kazanıyor, bazıları ise kaybediyor. Kazanan ve kaybeden yönetim kurullarının birbirinden çok farklı ve zıt özellikleri var. Kazanan yönetim kurullarının en tipik özelliği, kazanmayı ve sürdürmeyi başarma isteklerinin her zaman canlı olması. Ana hedefleri müşterilerine sağladıkları katkı ile birlikte hissedarların karını artırmak. İkinci ortak özellikleri ise dikkatli olmaları. Ayrıca iş dünyasında ve çevrelerinde olan bitenlere ilişkin iyi gözlem yapmaları... Olabilecekleri önceden tahmin etme yeteneğine sahip kazanan yönetim kurulları, var olandan yola çıkarak uzun vadeli bir görüş benimsiyor ve bunu da stratejik liderlik anlayışı ile eşgüdümlü yürütüyor. Bu gruptaki yöneticiler, hem kendi hareketlerinden hem de şirkette yapılan her şeyden kendilerini sorumlu hisseden yönetim tarzına sahip. Kurumsal yönetimin stratejik ve iş geliştirme bakışını derinleştirmek için iç etkilerin yanı sıra dış faktörlere karşı da oldukça hassas olan yönetim kurulları, bu yaklaşımları sayesinde oluşabilecek birçok sorunu önceden yok edebiliyor. Bir diğer önemli özellikleri ise şirket içinde ve dışında tüm iletişim kanallarını açık tutmak ve söylenenleri dinlemek. Kurullar, aracı yerine direkt iletişim kurmayı tercih ediyor. Her bir üyenin iş ile ilgili vizyonunu ortak bir noktada buluşturup şirketin vizyonu haline getirmeyi başaran kazananlar grubu, bu çerçevede ulaşabilecekleri hatta zorlayabilecekleri hedef ve amaçları da önceden belirliyor. Kazanmaya odaklı olan bu ekip, rekabetten kaçınmayarak başarıyı getirecek faktörlere odaklanmayı yönetim ilkelerinden biri olarak görüyor.
Adil seçime önem veriliyor
Yönetim kurulları, şirketin gelir kaynakları, yeni yetenekleri ve bilgi sermayesini sürekli olarak geliştirecek projeleri her zaman gündemde tutuyor ve diğer ekiplerin de bu tür projeler geliştirmesini teşvik ediyor. Adil bir yönetim tarzını benimseyen kazananlar grubu, şirket içindeki yöneticilerin gelişimine yatırım yaparak, daha üst pozisyonlar için hazırlayıp yönetim kadrolarını seçimle belirliyor. Kazanan yönetimlerin başkanları da karakteristik özelliklere sahip. Yetkin yöneticilerle çalışmayı tercih eden başkanlar, bu kişilerin yönetime katkısının da etkili ve verimli olmasına dikkat ediyor. Bunu sağlayan bilinçli yapı kuran başkanlar, böylece enerjik, motive, gelişmeye açık ve yaratıcı ekipler oluşmasının önünü açıyor. Kazanan yönetim kurullarının göze çarpan bir diğer ortak özelliği, süslü sözlerden kaçınmaları, kişisel konuları işe taşımamaları ve toplantılarda sözü uzatmak yerine net, ne i