Patronlar


Süzer Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Süzer imzasıyla yapılan yazılı açıklamada, son birkaç gündür bazı basın organlarında yer alan ve Süzer Holding şirketlerinden Dolmabahçe Turizm A.Ş'nin bundan 4 yıl önce yaptığı yabancı evliliği konu alan haberlerdeki, gerçek dışı bilgiler ve rakamların okuyucuda “ortada yasa dışı bir işlem varmış” ve “sanki bir mal kaçırılması söz konusuymuş” gibi düşünceler oluşturacak ve yanlış yorumlara neden olabilecek nitelikte olduğu belirtildi.

Çeşitli gazetelerde, “Kentbank'a el konulmadan bir ay önce Gökkafes Hollandalı olmuş” başlıklı habere yer verildiği kaydedilen açıklamada, “Bu yayınlarda yer alan iddia ve rakamlar tamamen gerçek dışıdır” denildi.

Açıklamada, Kentbank'ın Fon'a devredilmiş bir banka olmadığı, hukuka aykırı el koyma işleminin iptal edildiği ifade edilerek, ”Danıştay kararlarının uygulanması gerekirken, hukuka aykırı baskı ve tacizlere maruz kalmaya devam ediyoruz” görüşü dile getirildi.

Süzer Holding'in, Süzer Plaza'nın sahibi olan Dolmabahçe Turizm A.Ş.'nin yüzde 24'ünü 2,5 milyon dolara değil, yüzde 12'lik şirket hissesini 33 milyon dolara sattığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Bu satıştan elde edilen gelirle Süzer Grubu altı Türk bankasına olan toplam 23 milyon dolar tutarındaki borcunu ödemiştir. Hisse satışı hem Türk hem de Hollanda makamlarının onayı ile yapılmıştır. Buna ilişkin satış sözleşmesi Türkçe ve İngilizce yazılmış ve ayrıca her iki devletin yetkili organlarınca onanmış sözleşmeler, isteyen her basın mensubu veya devlet yetkilisine sunulmaya hazırdır.”


“SATIŞ BEDELİ RAYİCİN ÜSTÜNDE”


Açıklamada, Süzer Grubu'nun Süzer Plaza'nın yapımı için ABD'nin resmi finans şirketi olan OPIC'ten 55 milyon dolar kredi kullandığı belirtilerek, bu krediye uluslararası dev otel zinciri olan Ritz'in kefaletinin sağlandığı kaydedildi.

Ayrıca bu şirketle uzun süreli bir işletme anlaşması yapıldığı, otelin açılışından sonraki kriz yıllarındaki zararın da bu şirketlerin kefaleti ve işletmeciliği sayesinde karşılanabildiği ifade edilen açıklamada, “Yani, Süzer Grubu yabancı yatırımcının kefil olması sonucu diğer bir yabancı yatırımcıdan aldığı kredi ile Türkiye'de yüz milyonlarca dolarlık yatırım yapmış, yüzlerce kişiye iş yaratmıştır” denildi.

Açıklamada, şu görüşlere yer verildi:

“Süzer Grubu, yabancı krediyle yapılan yatırımın yanında, ekonomik kriz ortamında borç ödemesi yapabilmek için ve ayrıca yabancı ortakla şirketlerinin mali yapısını güçlendirmek amacıyla, yabancı sermaye arayışına girmiş ve bir kısım şirket hisselerini yabancı şirketlere satmıştır.

Hisselerin satış bedeli de gazetelerde iddia edildiği gibi rayicin altında değil üstündedir. Zira hisselerin satışının söz konusu olduğu tarihte Dolmabahçe A.Ş.'nin toplam 130 milyon dolar borcu bulunmaktadır. Bu borcun çok büyük bölümü hisse satışından sonra ödenmiştir.”

“Süzer Holding veya Mustafa Süzer'in mal kaçırma gibi bir niyeti veya işlemi olmamıştır. Böyle bir işlem yapılmasının da hiçbir sebebi yoktur” denilen açıklamada, mal kaçırmak isteyen kişinin hisse satışından elde ettiği bedeli Türkiye'deki borçlarını ödemek için kullanmayacağı ifade edildi.

Açıklamada, “Zaten mal kaçırma niyeti ile borç ödeme isteğinin daha temelde birbirine zıt kavramlar olduğu açıktır. Bununla birlikte belirtelim ki, Mustafa Süzer ve Süzer Grubu şirketlerinin bütün malvarlığı ülkemizdedir. Bunun en açık örneği ise yazılara konu olan Süzer Plaza'dır ve üzerinde TMSF'nin hukuka aykırı koymuş bulunduğu haciz kaydı mevcuttur” denildi.