Hakemler, kendilerine yönelik yapılan bu tür olumsuz paylaşımlar karşısında, hukuk yoluna başvurarak hem kişisel haklarını koruyor hem de sosyal medya üzerinden yapılan haksız saldırılara karşı caydırıcı bir etki yaratıyor.
Türkiye gazetesi yazarı Tahir Kum’da konuyla ilgili “Bir düdükle servet kazananlar” başlıklı yazı kaleme aldı.
İşte Kum’un haberinin tamamı:
Riva’ya gelen ‘ihbar videosu’ ve savcılığa yapılan suç duyurusu ile harekete geçen TFF, hakemlerle hukuk büroları arasında yaşanan ilişkiler karşısında âdeta şoka uğradı…
Türk hakemliğinde yeni moda; tazminat!... Hakemler, kendilerine karşı işlenen hakaret, tehdit vs suçlara karşılık yasal yollara başvuruyor. Enteresan olan; geçmiş yıllarda pek rastlamadığımız (belki de hiç) konunun bir anda patlak vermesi ve bir iki hakemle başlayan bu “hak arayışının” (!) giderek birçok hakeme yayılması.
Öyle ki; son yıllara damgasını vurmuş Türk hakemliğinin en popüler isimlerinin meslek hayatları boyunca açtıkları dava sayısının “sıfır” olduğu bir noktada bugün, sadece bir Süper Lig hakeminin hem de birkaç ay içinde başlattığı dava dosyası sayısının 3.200’e varması normal olmasa gerek.
Tabii ki onların da her insan gibi hak arama özgürlüğü var. Var da; işleyiş ve sistem (bazıları için söylüyorum) pek de öyleymiş gibi durmuyor. Öyle ki masumane başlayan süreç hakemler adına para kazandıkça âdeta profesyonel bir iş, kaymaklı bir gelir kapısı hâline gelmiş durumda. Nasıl mı? Anlatalım.
NE ZAMAN BAŞLADI, NASIL ŞİRKETLEŞTİ?
Hakemlerin dava peşinde koşması geçen sezon başlarına dayanıyor. Konu; üst düzey bir iki hakemimizin kendilerine yönelik sosyal medya mecralarında yer alan hakaretlere karşılık başlattıkları o yasal süreç, bugün bazı hakemler için âdeta bir “şirketleşme!” hâline gelmiş durumda. Çünkü işin içinde sadece avukat yok. İş adamı, siyasi bağlantısı olan, eski hakem de var. Ve onların yönettikleri avukat grubu… Bu kişiler, tek tek hakemlerle, hatta zamanında TFF ve MHK ile temasa geçerek onların da sosyal medya ile ilgili vekâletlerine de talip olmuşlar.
Bugün bazı önemli hakemlerin yargı işlerini takip eden bir grup, geçen sezon TFF’yi ziyaret ederek üst düzey de bazı temaslarda bulunmuş. İş adamı B. S., yakın dostu M. Ç. ve beraberlerindeki bir avukat ve bir de yazılımcı ile… Gelen bilgiye göre bu grubun içinde siyasetin içinde de olan, eski bir hakem varmış. Kurul başkanları ve bazı yöneticilerle bir araya gelen bu grup, onların yanı sıra diğer hakemlerin de vekâletlerine talip olmuş. Bugün gelinen noktada; birçok hakemimiz farklı hukuk büroları ile vekâlet sözleşmesi imzalamış durumda.
HAKEMLER 2-3 MİLYON TL AVANS ALIYORBu işi amatörce yapan da var, profesyonelce yapan da... Profesyonellikten kasıt paranın daha dava kazanılmadan hakemin cebine giriyor olması. O da avukattan avans adı altında ödeme alınması. Avansların (bazı hakemler için) 2-3 milyon TL’leri bulması. Paranın davalıdan değil, bir hukuk bürosu veya bir şirketten gelmesi oldukça ilginç.
Sıkıntının kaynağı da işte tam burası. Sorarım size; önden avans adı altında 2-3 milyon TL para alan bu hakem arkadaşlar sahada normal bir maç yönetebilir mi? Bu paraların karşılığı nasıl ödenecek? Sizce nasıl ödenir?
Konu, TFF ile Kulüpler Birliği’nin arasında gecen hafta Riva’da gerçekleşen ve MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu’nun da katıldığı son toplantıda masaya yatırılmış. Kulüpler Birliği adına 7 kulüp temsilcisinin katıldığı bu zirvede Kulüpler Birliği Vakfı ve Fenerbahçe Başkanı Ali Koç hakemlerin bir süredir yaptıkları hukuk mücadelesiyle ilgili kendilerine gelen bilgileri ve telaffuz edilen rakamları dile getirerek “Bu iş onlara sahada kasten hata da yaptırır” kaygısını dile getirmiş. Ve bu kaygı bugün birçok kişinin kafasında kocaman bir soru işareti bırakmış durumda. MHK Başkanı da bu konudaki çalışmaları aktarmış.
PARAYI VER, ŞİKÂYETTEN VAZGEÇELİM
Bir de bu olayın şikâyetçi olunan kişiden paranın tahsilat kısmı var ki, orası da çok ilginç. Hatta bu konuda Cumhuriyet Savcılığına yapılmış enteresan bir şikâyet de var. C. Ç. adındaki bir vatandaş bir hakeme yönelik hakaretinden dolayı, hakem adına davayı takip eden hukuk bürosunun yaptığı para pazarlığını savcılığa ve TFF’ye iletmiş. Konu şimdi savcılıkta.
Savcılığa şikâyet konusu şöyle. C. Ç. hakkında bir hakeme yönelik sosyal medyadaki paylaşımından dolayı hukuk bürosu tarafından şikâyette bulunuluyor. C. Ç. ifade veriyor. Ardından hukuk bürosu C. Ç. ile temasa geçip şikâyetin 32.900 TL ödenmesi hâlinde geri çekilebileceğini iletiyor. Bu durumda şikâyetten ve tazminattan feragat anlaşması yapabilecekleri söyleniyor.
Genelde hakem işlerindeki yargı süreci bu şekilde ilerliyor. Kısa ve öz! Davanın sonuna kadar gitmek yok. Ver parayı kurtul. “Aksi hâlde üzerine manevi tazminat davası için 17.900 TL harç parası, tazminat bedeli filan…” Kısaca karşı tarafa davayı açtığımız takdirde bu size uzlaştığımız miktardan (32.900 TL) çok daha fazlasına mal olacak deniyor. Ölümü gösterip, sıtmaya razı etme metodu gibi bir süreç.
Şimdi yeni sistemde ön ödeme getirildi. Bu ne demek eğer savcılık yapılan şikâyette dava açılabilecek ciddi bir bulguya rastlarsa o kişiye tebligat gönderilerek 20 bin TL idari para cezası ödenmediği takdirde dava açılacağı söyleniyor.
Bizim bazı hakem arkadaşlar onun da formülünü bulmuş. O kişiye tebligat öncesi ulaşarak “Ver 17-18 bin TL şikâyetten vazgeçelim” deniyormuş.
KARAOĞLAN'DAN 3.200 TANE ŞİKAYETKısacası bu iş ceza davasından çok para davası olmuş durumda. Nasıl olmasın. Sadece bir hakemin şu anda savcılıkta 3.000’in üzerinde şikâyeti bulunuyor. Ve bu yüksek sayıya ulaşan hakemimizin de Atilla Karaoğlan olduğu belirtiliyor. Sanırım geçen hafta itibarıyla bu sayı 3.200 olmuş. Bu konuda üç Süper Lig hakeminin savcılıktaki şikâyet sayısı ise 5.000 dosyayı açmış durumda. Yine bir bilgi; geçen hafta MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu bu konuda Arda Kardeşler’i çağırıp görüşmüş ve bu işlerin bitirilmesi için TFF’nin bir çalışma yaptığını kendisine iletmiş.
Gelen o video ihbarı ve savcılıklardan edinilen bilgiler, TFF’yi harekete geçirmiş durumda. “Acaba bu işi TFF çatısı altında mı çözsek” düşüncesi var. Veya tüm hakemlerle ilgili dışardan özel bir hukuk bürosu ile anlaşma. Birkaç plan var. Ama kesin olan, bu hafta itibarıyla tüm hakemlere bu işin usule aykırı bir şekilde olmasının önüne geçecek bir talimat düzenlemesi yapıldığı bilgisi var.
Soru basit ve net: Bir hakem, 3.000 kişi hakkında şikâyette bulunan (fazlası var) bu kişilerle ortalama 20 bin TL’ye feragat sözleşmesi yaparsa 60 milyon TL gelir elde ediyor. Bir düdük size milyonlar kazandırabilir...
patronlardunyasi.com