Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, sosyal güvenlik reformunda 1 Temmuz'dan itibaren yapılabilecekleri uygulayacaklarını, ancak bazı sıkıntılı sahalarda bir formül bulunamaması halinde, bazı maddelerde, bir miktar daha erteleme olabileceğini söyledi.
Bakan Babacan, NTV'de canlı yayında katıldığı programda, Türkiye ekonomisine ilişkin son gelişmeleri değerlendirdi.
Babacan, sosyal güvenlik reformunun ertelenmesine ilişkin bir soruya verdiği yanıtta, amaçlarının 1 Temmuz'dan itibaren, sosyal güvenlik reformunda mümkün olduğunca geniş şekilde uygulamaya başlamayı amaçladıklarını anlattı.
Babacan, 1 Temmuz'a kadarki süreç konusunda ise şunları söyledi:
"Bu süre içinde yeni bir strateji geliştirerek, 1 Temmuz'dan itibaren mümkün olduğu kadar reformun ana ilkelerine bağlı kalarak, uygulayabildiklerimizi 1 Temmuz'dan itibaren uygulayalım. Ama baktık ki bu süre içinde sorunlar gerçekten çözülemiyorsa ya da bazı sıkıntı sahalar var ki bizim ilk felsefemize aykırı, o zaman belki bazı konularda bir miktar daha erteleme olabilir. "
Sosyal Güvenlik reformuyla ilgili yasanın pek çok önemli maddesinde iptal ya da kısmi iptal geldiğini ve şu anda biz durumu tekrar izlediklerine işaret eden Babacan, devamla şöyle dedi:
"Biz artık Türkiye'de memur, çiftçi, işçi ve esnaf ayrımı olmasın, çalışan herkes sosyal güvenlik açısından eşit muameleye tabi olsun istiyorduk.
Bu iptal gerekçelerine baktık ki, memurlar ayrı tutuluyor, bizden, kamu çalışanları yani memurların ayrı bir muameleye tabi tutulması bekleniyor. Sosyal adalet yaklaşımına göre bir insan aynı ülkede çalışıyor ve yaşıyorsa sosyal güvenlik açısından da aynı haklara sahip olması gerektiği görüşündeyiz. Sağlık ve emeklilik hakları açısından bir farklılık olmasın istiyorduk. Bunun uygulanması imkansız olduğu için, 1 Temmuz'a kadar erteleme kararı aldık. "
'FIRSAT PENCERESİ' BENZETMESİ
"Biz niye 1 Temmuz dedik? Çünkü 1 Temmuz'a kadar Meclis açık ve şu andaki Meclis halen görevinin başında" diyen Babacan, dolayısıyla 1 Temmuz'a kadar bazı düzenlemeler yapmak için ellerinde bir 'fırsat penceresi' olduğunu ve bu pencereyi mümkün olduğu kadar kullanma düşüncesinde olduklarını belirtti.
1 Temmuz'a kadar reformun uygulamaya girmesi için tüm çalışmaları yapacaklarını, ancak bir formül bulamadıkları alanlarda kısmen ertelemeye gidebileceklerinin altını çizen Babacan, şöyle devam etti:
"1 Temmuz'a kadar kendi felsefemize uygun olan uygulamaya başlayabileceğimiz bütün alanlarda uygulamaya başlamak istiyoruz, ancak çözemeyeceğimiz alanlar karşımıza çıkabilir ya da inanmadığımız birşey de yapmak istemiyoruz açıkçası.
Doğru olduğuna bir yandan inanmayacağız, bir yandan da mecburen böyle yapmak zorunda kaldık diyeceğiz, bunu içimize sindiremiyoruz açıkçası. İçimize sindiremediğimiz o tür maddelerde eğer 1 Temmuz'a kadar bir formül bulamazsak belki kısmen, bir miktar daha erteleme olabilir ama bizim niyetimiz 1 Temmuz'dan itibaren mümkün olduğunca geniş şekilde bunu uygulamaya başlamaktır. "
Sadece emeklilik sistemi değil, içinde genel sağlık sigortası olduğuna da işaret eden Babacan, "böylesine bir sistemi niye biz erteleyerek daha fazla bekletelim? Onun için şu anda çalışma devam ettiği için, çok somut bir şey söyleyemiyorum ama strateji olarak 1 Temmuz'a kadar Meclis halen açıkken, yapılabileceklerin azamisini yapmak yaklaşımı içindeyiz" dedi.
'GECİKMENİN KISA VADELİ ETKİLERİ YOK'
Sosyal güvenlik reformunun gecikmesinin kısa vadeli etkilerinin olmadığını vurgulayan Babacan, reform uygulamaya başladıktan 10 yıl sonra, sosyal güvenlik açığının, GSMH'nin yüzde 1'i oranında düştüğünü ifade etti.
"İlk yıllardaki mali etkileri çok önemli değil" diyen Babacan, orta ve uzun vadede Türkiye'deki sosyal adalet ilkesi, mali yapı açısından ve sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği açısından bu reformu çok önemsediklerini vurguladı.
Babacan, sosyal güvenlik reformunu gerçekleştirme konusundaki siyasi iradelerinden en ufak bir taviz olmadığına da vurgu yaptı.