Patronlar


İş insanı Acun Ilıcalı’nın başarıya giden yolu, şans eseri uğradığı bir televizyon kanalı ziyareti ile açıldı. Spor bilgisi sayesinde başladığı muhabirlik macerası onu büyük bir medya grubunun sahibi yaptı. Acun Medya’nın sahibi Acun Ilıcalı, başarısının sırlarını Young Owners Forum buluşması sırasında Fast Company ile paylaştı.

Çocukluğu Edirne’de başlayan Acun Ilıcalı, mahallede yarışmalar düzenleyip çocuklara ödüller verdiğini ve bundan büyük keyif aldığını hatırlattı:

“Sanıyorum organizasyon yapma isteği daha o yıllarda içimde vardı. Sokakta gezmeyi çok severdim. Eğlenceli ve iyi bir çocukluk geçirdiğimi söyleyebilirim.”

“KARŞIMA GELEN İNSANLARIN ANNE - BABASININ OLUP OLMADIĞINI ANLIYORUM”

“Ailenizin yaptığı en büyük fedakârlık neydi?” sorusuna iş insanı Acun Ilıcalı, “Ailem o dönemin şartlarına göre fazla fedakârdı. Annem beni Edirne’den kolej sınavlarına getirir, büyük çaba harcardı. Onun da katkıları sayesinde Kadıköy Anadolu Lisesi’ni kazandım. Annemlerden ayrı kalmaya başlayınca, özlüyorum diye, annem tayinini Kocaeli’ne istedi. Her gün İstanbul-Kocaeli arası gidip gelmeye başladı. En son fedakârlığı da müdürlüğü bırakmak oldu. Ben hayat motiflerimizin yaşadığımız evlerden geldiğine inanıyorum. Çekimler için insanlarla eleme yaptığım zamanlarda, karşıma gelen insanların anne-babasının olup olmadığını anlıyordum. Konuşma tarzlarındaki bazı motifler ailesiyle yaşamadığını gösteriyor.” yanıtını verdi.

ŞORT SATARAK BAŞLADI, KIRTASİYE DÜKKANINI BATIRDI

İlk iş deneyimini şort satarak yaptığını söyleyen Acun Ilıcalı, ailesinin haberi olmadığını açıkladı. Şort sattığını çok sonradan öğrenen babası, bir gün tezgâha gelip tüm şortlarını satın aldı. Diğer deneyimlerinde de başarıyı yakalayamayan Acun Ilıcalı, “Batırdığım birkaç işim oldu. Örneğin, kırtasiye dükkânı açtım. Öğrencilerin parası olmadığını bilmiyordum. Dükkânı batırarak bu gerçeği öğrendim. Sonra Bağdat Caddesi’nde de bir dükkân batırdım. Bu iki başarısız deneyimden sonraki günlerden birinde Show TV’nin önünden geçiyordum. Aklıma orada çalışan İrfan Ağabey’i ziyaret etmek geldi. O dönemde İlker Yasin, Spor Müdürü idi. Biz gittikten sonra “Bunlar normal değil, bizimle çalışsınlar” demiş. Bizim spor, özellikle futbol bilgimizden etkilenmişti. Sonra bizi denemek istediler, böylece televizyon maceram da başlamış oldu.” dedi.

“DÖNÜM NOKTALARIMDAN BİRİ 20 BİN DOLAR MAAŞLI İŞİMİ BIRAKIP, KENDİ İŞİMİ KURMAM OLDU”

İş hayatındaki dönüm noktalarını açıklayan Ilıcalı, “Benim için dönüm noktası, bu televizyon sisteminin içinde yaptığım değişiklik oldu. 20 yıl önce en başarılı muhabirlerden biriydim. O dönemde aylık maaşım 20 bin dolar düzeyindeydi. Her şeyi bırakıp kendi işimi kurmaya karar verdim. Bu, o zaman için çok büyük bir riskti. İkinci dönüm noktamı da TV 8’i almam oluşturdu. Televizyon yayıncılığı gerçekten büyük bir iş. 100 milyon TL gideriniz var, ödemezseniz batıyorsunuz. Bunun yolu da üretimden, yaratıcılıktan geçiyor. Onun altından kalkabildiğimiz için buralara geldik.” yanıtını verdi.

“ÖNEMLİ İNSANLARIN BENİ TAKDİR ETMESİ İÇİN YAŞIYORUM”

“Neyi başardığınızda mutlu olursunuz?” sorusuna Ilıcalı, “Yıllar önce Yunan bir doktorla karşılaşmıştım. Bana kim olduğumu uzun uzun anlattı. Sonra bana “Hayatında hatırladığın ilk görüntüyü yaz” dedi. Babamı ve arkadaşlarını gördüm, anlattım. Bunun üzerine bana “Senin hayatının çizgisi bu” dedi. Önemli insanların beni takdir etmesi için yaşadığımı söyledi. Gerçekten de yaptığım iş takdir edildiği zaman kendimi çok başarılı hissediyorum.” ifadelerini kullandı.

“ŞU AN HAYATIMIN EN ZOR DÖNEMİNİ YAŞIYORUM, DÜN SEKİZ SAATİM TELEFONDA GEÇTİ”

Hayatında tecrübenin çok önemli olduğunu söyleyen hatırlatan Ilıcalı, “Bana göre insan güzel bir zekâ ile tecrübeyi birleştirirse başarılı olur. Çok işin içinde olan bir patronum. Şu dönemde üzerime futbol yöneticiliği gibi bir yük de bindiği için farklı insanlara da iş sorumluluğu vererek kendime alan yaratmaya çalışıyorum. Şu anda hayatımın en zor dönemini yaşıyorum. Dün 8 saatimi telefonda geçirdim. Bir yandan futbol ile ilgilenip, bir yandan kendi şirketimizi devam ettirip bir yandan ailemle ilgili konulara yetişmek derken biraz bloke oldum. Doğru planlama ile bir şekilde oksijeni bulacağımı düşünüyorum.” dedi.

“MURAT ÜLKER AĞABEYİME ÇOK DANIŞIRIM”

Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, pladis ve Godiva Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker’i örnek aldığını söyleyen Acun Ilıcalı, “Benim örnek aldığım 5-6 kişi var. Bunlardan biri de Murat Ülker’dir. Ağabeyime çok danışırım. Benim doğru zannettiğim şeyler için beni rahatlıkla uyarır. İnsan bazı durumlarda kendini haklı zannediyor. Oysa mühim olan başkalarının ne düşündüğü. Kendini doğru analiz et, kendine doğru bir arkadaş çevresi kur ve senin arkadaşların hep sana katkıda bulunsun. O yüzden yakın arkadaşlarımdan hep destek alırım.” dedi.

ACUN ILICALI NEDEN HULL CİTY’İ SATIN ALDI?

İngiltere takımı Hull City’i neden satın aldığı konusuna Ilıcalı, “Yurtdışında futbol takımı sahibi olmanın matematiğini iyi kurmanız gerekiyor. Bunun yanı sıra ekibiniz de önemli. Örneğin, bu yıl 50 milyon Pound’luk oyuncu sattık. İyi yönetmezseniz, yarın borç da çıkarabilirsiniz. Biraz kendinize güvenmeniz lazım. Ben para kazanayım diyerek futbol takımı sahibi olamazsınız. Başarılı olmayı hedeflediğim için para kazanıyorum.” diyerek açıklık getirdi.

ACUN ILICALI’NIN İŞ-YAŞAM DENGESİ FORMÜLÜ

“Ben bir sistem buldum işliyor” diyen Ilıcalı iş ve yaşam dengesi formülünü şu sözlerle açıkladı:

“Arkadaşlarla gece 12’de ofiste buluşuyoruz. Böylece herkes o saate kadar ailesiyle olabiliyor. 12’den sonra kendimize vakit ayırıyoruz. 2 gibi ofis dolar. 4’e doğru çıkanlar olur. Genelde en geç 6 gibi dağılıyoruz.”

patronlardunyasi.com