Gündem


Toygun ATİLLA
 
İletişim, reklam ve pazarlama yaşadığımız çağın olmazsa olmazı. Tüm şirketler bu konuda hem kendi kurumsal iletişim birimleri ile hem de dışarıdan çalıştıkları profesyonel PR ajansları ile bu ilişkileri Türkiye şartlarında ciddi bütçelerle yönetiyorlar.
 
Sinpaş da bu anlamda hem kurumsal iletişim anlamda hem de PR ajansları ile kendisini temsil ettiren şirketlerden bir tanesi. 
 
Bu sebepledir ki, ekip arkadaşlarımızdan birinin tebessümle bana Sinpaş Kızılbük'ten gelen basın bültenini gösterdiğinde ilk tepkim "Pes yahu" oldu... 
 
Kamuoyunda bu kadar tartışmaya neden olan, çirkinlik abidesi olması bir yana halen mahkeme sürecinde olan bir projeyle ilgili nasıl olur da süslü, güzellemeler yaparak basın bülteni gönderilirdi ki? 
 
 
Bu bülteni gönderenler, Türk basınında bu "güzelleme bültenin" yayınlanacağını mı düşünüyorlardı? 
 
Tüm bunları ekip arkadaşlarımla sesli olarak düşünüp, tartışırken "Belki de yarın bu bülteni yayınlayacak onlarca gazete, internet sitesi olacak. Yoksa adamlar bu iş için bu kadar zahmete girer mi?" dedim. 
 
O da Türk basının şu anki durumdur. Kim bilir... 
 
Basın bültenindeki ara başlıklardan örnek vermek isterim. 
 
*Kızılbük Marmaris'te Turizm Anlayışını Değiştiriyor
 
*Bölge halkına fayda sağlayacak dört dörtlük proje
 
*Sağladığı ekonomik katkı ile bölgeye yeni bir ivme kazandıracak 
 
*Marmaris kongre turizminde söz sahibi olacak 
 
Bu ara başlıklarla,Kızılbük GYO Genel Müdürü Mahmut Sefa Çelik'in açıklamalarına da yer verilerek hazırlanmış bir basın bülteniydi. 
 
Acaba haksızlık mı ediyorum diyerek tanıdığım bu konunun uzmanı arkadaşlarımı aradım. Onların da görüşü, böylesine bir kamuoyu baskısı ve mahkeme süreci yaşanırken böylesine bir basın bültenin servis edilmesinin doğru olmadığı yönünde oldu. 
 
Konuştuğum profesyoneller, Sinpaş Kızılbük projesi ile ilgili basın bültenin hazırlanma isteğinin direk şirketten gelmiş olabileceğini, muhtemeldir ki çalıştıkları PR şirketinin buna itiraz etmiş olduğu ve fakat son kararı şirket verdiği için bu bültenin servis edilmiş olduğunu ifade ettiler. 
 
Peki o halde, "İletişimi milyonluk bütçelerle profesyonellere veren koca koca holdingler, şirketler, neden kendilerini emanet ettikleri profesyonellerin sözlerini dinlemez"  
 
İşte o da, Türkiye'nin sorunu... Dev bütçelerine ve kurumsal kadrolarına rağmen halen patron şirketi gibi yönetilen o kadar şirket var ki..." 
 
Bu yazının ana konusunun ve eleştirilerin odağının iletişim olduğunu belirtmek isterim.
 
Projenin çirkinliği veya diğer tartışma konuları bu yazının konusu değil. 
 
Geçen yazımda da belirtmiştim, şimdi de altını çizeyim. Marmaris'teki tek çirkin ve doğa dostu olmayan otel Sinpaş Kızılbük değil. 
 
Maalesef yüzlerce benzeri hatta daha da fecileri var. 
 
Bu da Türkiye'nin acı ve makus kaderi...
 
patronlardunyasi.com