Aktüel


İstanbul'da bulunan ev, oyuncu Serenay Sarıkaya'nın güvendiği isim mimar Enis Karavil'in elleriyle hazırlandı.

EVİNİN KAPILARINI İLK KEZ AÇTI 

Serenay Sarıkaya dergiye yaptığı röportaj esnasında evini anlatırken, "Kullanmıyorsam sadece dekorasyon olsun diye bir şeyler veya objeler koymaktan hoşlanmıyorum. Evimin sade, basit, neredeyse boş olması gerekiyor ⁠– zihnimin aksine. Etrafta görmeye tahammül edebildiğim tek şeyler kitaplarım veya belki masam biraz dağınık olabilir. Hepsi bu." ifadelerini kullandı. 

LEOPAR DESENLİ KOLTUK DİKKAT ÇEKTİ 

Serenay Sarıkaya'nın leopar desenli kanepesi hakkında, "Evi düşünmeye başladığımda aklıma ilk gelen şey dev bir leopar kanepe oldu. Nedenini bilmiyorum ama bu fikre takıntılıydım. Her şeyin sade olmasını istiyordum ve sadece bu kanepe benim imza parçam olacaktı ⁠– evin ortasında neredeyse bir sanat eseri gibi. Her bir parçasıyla 360 derece bağlantı kuruyor. Eve vardığımda kendimi kanepede buluyorum! Şimdi ona bir isim vermem gerektiğini hissediyorum!” diye konuştu.

MİMARI TEK TEK ANLATTI 

Mimar Karavil, Serenay Sarıkaya'nın mutfağında şef arkadaşlarını ağırlamaya bayıldığını söylerken, "Paslanmaz çelik kullanarak profesyonel bir mutfağın görünümünü ve kalitesini elde etmek istedik. Kalıcı kalitesi nedeniyle sevdiğimiz çok yönlü bir malzeme. Ham, endüstriyel çekiciliği, zıt unsurlarla birleştirildiğinde şaşırtıcı derecede sofistike olabilir." dedi. 

Mutfakta paslanmaz çelik, diğer malzemelerin merkez sahneyi almasına izin veren şık bir fon görevi görüyor. Özel paslanmaz çelik dolaplar ve özel kahverengi deri bar tabureleriyle minimalist bir yaklaşım, günlük kullanım ve eğlence için tezgahın etrafında rahat bir yemek alanı sağlıyor.

Yayoi Kusama'nın ikonik sonsuzluk odalarından ilham alan Serenay Sarıkaya'nın İstanbul'daki evindeki tuvalet, baştan ayağa aynalarla kaplı. Özel çelik lavabo ve koyu beton zeminle tamamlanan tasarım, kullanıcının kendini bir süperstar gibi hissetmesini sağlayacak şekilde tasarlandı. 

 

“Evi ilk gördüğümde bambaşka bir şeydi. Evimin tapınağım gibi hissetmesi benim için çok önemliydi; karanlık, rahat yerleri severim bir nevi. Evim kabuğumdur, kabuğuma girdiğimde güvende hissederim“ diyen Sarıkaya'nın evinden bazı kareler: