Patronlar


Milliyet gazetesinden Can Dündar'ın yazısı

Başlığa bakıp "Eski kır gerillası, bar gerillası mı oldu" diyebilirsiniz. İlişki biraz tuhaf çünkü...
Gözünüzden kaçmış olabilir. Murat Sabuncu, editörü olduğu Milliyet'in Business ekindeki köşesinde yazdı:
Türkiye'nin en büyük gruplarından birinin üst düzey yöneticisi ile İstanbul'un lüks eğlence mekânı Reina'ya gitmişler.
Yemekte söz, Devlet Bakanı Abdüllatif Şener'in, Milliyet'e yabancı sermaye konusunda yaptığı açıklamalara gelmiş.
Üst düzey yönetici şöyle demiş:
"Yabancı sermaye konusunda Mahir Çayan'ın yeni sömürgecilikle ilgili söylediklerinde doğrular olduğunu düşünmeye başladım."
* * *

Vay canına!
Ne demişti ki Mahir Çayan, "yeni sömürgecilik" le ilgili?
Özetle şu:
"Yeni sömürgecilik, klasik sömürgecilikteki açık işgalin yerini gizli işgalin alma sıdır. (...) Emperyalizm, ulaştığı teknolojik üstünlüğü kullanarak, sömürge ülkelere ihraç ettiği sermayenin bileşenlerinde kârlı değişikliklere gider. Bu, daha az nakit sermayeyle, daha çok kâr elde etmesini sağlar."
Başb akan Yardımcısı Abdüllatif Şener ne diyordu:
"Yabancı sermaye teknoloji ya da sa bit sermaye transfer etmiyor. Öncelikle Türkiye'de üretilen ve tüketilen alanlara (bankacılık, enerji, haberle şme, karayolları) ilgi gösteriyor. Buradan elde ettiği değerleri kâr transferi olarak götürüyor."
* * *



33 yıl önce Kızıldere'de öldürü lmüş bir devrimcinin görüşlerinin Reina'da bir finans yöneticisince savunulmasının nedeni bu "isabet" işte.. .
"Yönetici" ODTÜ'lü galiba; ama Çayan'la Şener'in başka bir ortak noktası var:
Mülkiyeli olmaları...



Çayan, Şener'den 10 yıl önce, 1964'te girmiş Mülkiye'ye.. . Ama ikisinin de Mülkiye'de okurken "Her şeyden önce kamu yararı" şiarıyla donatıldıkları kesin... Yani aynı fikri temelden geliyorlar.
Kaldı ki Çayan, Mülkiye'de iken Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) Başkanı idi.