Rüşvet alan memuru mahkûm ettiren Çiftçi, olmayan vergi borçları yüzünden mahkemelik oldu, sahte fatura kullandığı gerekçesiyle hapse atıldı ve işlerini takip edem ediği için sahibi olduğu şirketi kapatmak zorunda kaldı. Mahkeme kararıyla vergi borcu olmadığını ispatlayan Çifti, 5 yıldır ise "sahte fatura" kullanmadığını ispatlamak için adliye koridorlarını arşınlıyor.
Davayı kazandı
Çiftçi, 2001'de 6 bin YTL'lik vergi alacağı için İstanbul Defterdarlığı'na başvurdu. Ödeme yapılabilmesi için gerekli olan denetimle ilgilenen memur S.K., Kurtuluş'ta yeni aldığı evinin tadilata ihtiyacı olduğunu söyleyip, "Vergi alacağının 10 günde de 10 yılda da ödenebileceğini" hatırlattı. Çiftçi, daha sonra S.K.'yi görevini gerektiği gibi yerine getirmiyor iddiasıyla defterdarlığa şikâyet ederek, dava açılmasını sağladı.
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi, ilgili memurun görevini kötüye kullandığına karar vererek, 10 ay hapis ve 2 ay 15 gün memuriyetten men cezası verdi. Memurun temyiz ettiği bu kararın şimdi Yargıtay'dan dönüşü bekleniyor. Ancak bu olaydan sonraÇiftçi'nin de ticari hayatı incelemeye alındı. Denetimlerde şirketinin hesapları didik didik incelendi, 100 bin YTL'lik vergi borcu çıkarıldı. Çiftçi ise vergi borcunun olmadığını kanıtlamak üzere 2001 sonlarında açtığı üç ayrı davayı da kazandı. Bu davalarda alınan kararın kesinleştiğini vurgulayan Ç i f t ç i , "Vergi borcuna itiraz edip tüm davaları kazandım. 6 milyarlık vergi alacağımı da ödediler" diyor.
Ancak, Çiftçi'nin daha sonra bir şirketten aldığı fatura yüzünden tekrar incelemeye alındı. Bir inşaatta kullanmak üzere 1999'da bin YTL'ye aldığı elektrik şalterini satın aldığı firmanın vergi borcu olduğu anlaşılınca, sahte fatura kullanmakla suçlandı.
AİHM'ye giderim
Hayati Çiftçi bu son davada da beş yıldır kendini aklamaya çalışıyor. Hapse girmesine neden olan şalteri satın aldığı şirketin defterdarlıktan aldığı belgede "faal mükellef" olarak görüldüğünü vurgulayan Çiftçi'nin iddiaları şöyle: "Davanın zaman aşımına girmesini istemiyorum. Dava sonuçlanca, haksız yere cezaevine girdiğim için dava açacağım. Gerekirse İnsan Hakları Mahkemesi'nde hakkımı arayacağım" diyor.
Pervin Metin/Sabah