Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki vize krizi yeni skandallarla derinleşiyor. Almanya ve Fransa gibi büyük ülkelerin yanı sıra Bulgaristan ve Romanya da Türkiye'ye vize kapılarını bu hafta fiilen kapattı. Artık yalnızca büyük Avrupa ülkeleri değil, sınır komşumuz Bulgaristan bile Türk vatandaşlarına vize randevusu vermiyor. Ancak asıl büyük kriz, kapıların kapanmasından çok daha derin. Türk şirketler ve çalışanları için Schengen vizesi başvurularında, şirketlerinin son 3 aylık banka harcama dökümleri artık zorunlu evrak statüsünde bulunduruluyor.
KARA LİSTE TEHDİDİ
Çalışanın yalnızca maaş bordrosu ve bireysel 3 aylık banka dökümleri değil şirketin faaliyet belgesi ve üç aylık tüm finansal trafiği masaya serilmeden vize onayı verilmiyor. Daha önce bu konudan ret vermeyen AB ülkelerinin son aylarda yapılan başvuruları "eksik evrak" gerekçesi ile iptal ettiği ve daha da önemlisi bu firmaların kara listeye alınması yönünde rapor tuttuğu öğrenildi. Uzmanlara göre büyük bir şirketin 3 aylık harcama dökümünün binlerce sayfa tutacağı, zaten bu bilgilerin bir çalışan ya da üçüncü bir kurum ile paylaşılmasının vize uygulamaları tarihinde görülmemiş olduğu ifade ediliyor.
TİCARET HUKUKUNA AYKIRI
Sabah'tan Metin Can'ın haberine göre, iş dünyası, bu uygulamayı "uluslararası ticaret hukukuna aykırı" ve "ticari sırların ifşasına zorlama" olarak değerlendiriyor. Dev holdinglerden küçük işletmelere kadar her ölçekteki Türk şirketi, Avrupa kapısında banka kasalarını açmaya mecbur bırakılıyor. Şirket sırlarını korumak isteyenlerin vize başvuruları ise otomatik olarak reddediliyor. Bugün bir Schengen vizesine başvurmanın maliyeti; konsolosluk ücretleri, tercüme ve noter masraflarıyla birlikte 30 bin TL'yi aşmış durumda. Üstelik bu yüksek maliyet bile vize garantisi sağlamıyor. Türkiye'den yapılan başvurularda ret oranı yüzde 40'ları geçti.
İŞ DÜNYASI: EKONOMİK AMBARGO
Özellikle KOBİ'ler, Avrupa'daki fuarlara ve iş toplantılarına katılamıyor. Türkiye'nin milyonlarca dolarlık ihracat hedefi ciddi tehdit altında. Bir ihracatçı şöyle isyan ediyor:
"Ürün satacağımız firmalarla buluşamıyoruz. Şirket bilgilerimizi paylaşmadığımız için çalışanlarımızın vizeleri reddediliyor. Bu güvenlik değil, doğrudan ekonomik ambargo."
İş dünyası ve hukukçular, yaşananları sadece ekonomik değil, insani bir skandal olarak da tanımlıyor. Şirketlerin ticari sırlarının yanı sıra, kişisel verilerin bu kadar hoyratça istenmesi hem KVKK hem de uluslararası veri koruma yasalarına açıkça aykırı. Diplomatik kaynaklar, Ankara'nın Brüksel nezdinde girişimlere hazırlandığını bildiriyor. Ancak sahadaki tablo net. Türk vatandaşları ve iş dünyası, Avrupa kapılarında itibar kaybına uğruyor, ekonomik büyüme zincirleme şekilde zarar görüyor.
SCHENGEN VİZE BAŞVURUSUNDA TAM 34 BELGE İSTENİYOR
Pasaport, kimlik fotokopisi, Şahsi dilekçe, İş yeri yazısı (antetli kağıtta, İngilizce), İşe başlama tarihi, Ad-soyad, pasaport numarası, görev ve maaş bilgisi, İzin durumu, Seyahat tarihleri ve amacı, masrafların firma tarafından karşılanacağı bilgisi, yetkili kişinin adı, görevi ve iletişim bilgileri, Davet mektubu, Firmanın adı, adresi, e-posta ve telefonu, davet edilen kişinin bilgileri, seyahat amacı, tarihleri, masraf bilgisi, Gidiş-dönüş uçak rezervasyonu, varsa evlilik cüzdanı fotokopisi, SGK işe giriş belgesi, Son 3 aya ait maaş bordrosu, SGK Hizmet Dökümü, imza sirküleri, vergi levhası, Ticaret Sicil Gazetesi, faaliyet belgesi, banka ekstreleri (şirket ve şahsi, kaşeli-imzalı, son 3 ay, imza sirküleri ile), Varsa tapu ve ruhsat fotokopileri, Otel rezervasyonu, tarihçeli ikametgâh belgesi, tam vukuatlı nüfus kayıt örneği, seyahat sağlık sigortası.
patronlardunyasi.com