Patronlar


Ömer Sabancı, Kayseri Sanayici ve İşadamları Derneği (KAYSİAD) işbirliği ile Sabancı Kültür Sitesi'nde düzenlenen 'Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ve Avrupa Birliği'ndeki (AB) gelişmeler ışığında 21. yüzyılda Türkiye tarımı ve İç Anadolu Bölgesi' konulu seminere katıldı.

Sabancı, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, TÜSİAD olarak tarım sektörünü, Türkiye'nin sosyal ve ekonomik istikrara ulaşmasında en öncelikli sektörlerden biri olarak gördüklerini, bu amaçla 1996'dan beri çeşitli sanayici ve işadamları dernekleri ile işbirliği yaptıklarını hatırlattı.

Türkiye'nin AB müzakereleri çerçevesinde en önemli başlıklarından birinin tarım olacağını, Tarımsal ve Kırsal Kalkınma Faslına ilişkin tarama sürecinin tamamlanmasının ardından, hükümetin bir 'müzakere pozisyonu' hazırlaması gerektiğini ifade eden Sabancı, şunları söyledi:

"Müzakereler boyunca, kamu, özel sektör ve sivil toplum katılımı ve işbirliği hayati önem taşımaktadır. Tarımda çok kapsamlı AB tarım müktesebatının mevzuatımıza uyumlu hale getirilmesinin yanısıra ülkemizin hem nüfusunun hem de ekonomisinin önemli bir bölümünü oluşturan tarım sektöründe yapısal dönüşümün gerçekleştirilmesi, ülkemizin önünde önemli bir görev olarak durmaktadır. Tarım, AB ile müzakere sürecinde Türkiye'nin zorlanacağı konulardan biri olmasının yanı sıra Dünya Ticaret Örgütü ile yürütülen müzakereler açısından da önem taşımaktadır."

Dünyadaki gelişmelerle birlikte, Türkiye'de tarım politikasının sadece iç dinamiklere dayalı olarak belirlenme döneminin kapandığını vurgulayan Sabancı, bu nedenle bölgesel dinamikler de dikkate alınarak tarım reformu uygulama amaç ve yöntemlerinin somutlaştırılması, tarım desteklerinin AB ve DTÖ kurallarına uyumlaştırılması, tarımsal verimlilik artışının sağlanması ve tarıma dayalı sanayi ürünlerine ilişkin stratejinin şekillendirilmesi gerektiğini kaydetti.

"Türkiye gibi eşsiz tarım potansiyeline sahip bir ülke için, şu an sektörün bulunduğu nokta iç açıcı değildir' diyen Sabancı, tarımınTürk ekonomisi için çok önemli olduğunu, tarımın Gayri Safi Milli Hasıla içindeki payının geçen yıl yüzde 11,4 olduğunu, buna karşın AB'nin en eski 15 üye ülkesinde bu oranın yüzde 2 seviyesinde olduğunu belirtti.

Cumhuriyetin ilk dönemi dışında Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yapısında önemli bir ağırlığa sahip olan tarım sektörünün öneminin göz ardı edildiğini ve tarımın uzun vadeli stratejik bir bakış açısından yoksun bırakıldığını savunan Sabancı, son 35 yılda tarımsal katma değerin yıllık ortalama büyüme oranının yüzde 1,1 olmasının, sektördeki etkinlik sorununun en net göstergesi olduğunu kaydetti.