Dünya


 Libya’ya yönelik Batılı güçlerin askeri müdahalesine Rusya ve Küba’nın sert tepkisi sürüyor. Libya lideri Muammer Kaddafi’nin ülkesine yönelik operasyon için “2. Haçlı Seferi” nitelemesinden sonra Rusya Başbakanı Vladimir Putin de BM Güvenlik Konseyi’nin kararını ortaçağdaki ‘Haçlı Seferleri’ çağrısına benzetti.

Putin, “Güvenlik Konseyi’nin kararı eksik ve hatalı. Her şeye izin veren bu karar ortaçağdaki ‘Haçlı Seferleri’ne daveti anımsatıyor. Bu karar aslında bağımsız bir devletin işgaline izin veriyor” dedi. Putin, “Kaddafi rejimi demokrasi kriterlerine uymuyor ama yine de bu kimseye iç siyasi sorunlarına müdahale hakkını vermiyor” ifadesini kullandı.

ABD’nin müdahale eğilimi

ABD’nin güç kullanma kararlarını uluslararası arenada bu kadar kolay alabilmesinden kaygı duyduğunu ve Libya’daki olayların Rusya’nın savunma kapasitesini güçlendirmek zorunda olduğunu gösterdiğini belirten Putin, “ABD’nin siyaseti (müdahale) istikrarlı bir eğilim kazanmakta” dedi.

Eski ABD Başkanı Bill Clinton’ın görevi sırasında Belgrad’ı, Bush yönetimlerinin de Irak ve Afganistan’ı bombaladığını söyleyen Putin şu ifadeleri kullandı: “Sırada sivil nüfusun korunması bahanesiyle Libya var. Mantık ve vicdan nerede acaba? İkisi de yok.”

Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, Putin’in Haçlı Seferleri yorumunu “kabul edilemez” olarak değerlendirdi. Medvedev, hiçbir koşulda medeniyetler çatışmasına yol açabilecek bu tür ifadelerin kabul edilemeyeceğini belirtti. Ülkesinin Libya’da bir askeri koalisyonun parçası olmayacağını ancak barış gücü operasyonlarına katılmaya hazır olduğunu kaydeden Medvedev, BM Güvenlik Konseyi kararının yanlış olmadığı düşüncesi taşıdığını ifade etti. Ancak yine de Libya’da olan her şeye ilişkin tüm düşüncelerini kapsamadığı için kendilerinin çekimser oy kullandıklarını kaydetti.

Rusya, Libya’ya yönelik askeri operasyona ilişkin BM Güvenlik Konseyi oylamasında çekimser kalmış ve veto hakkını kullanmamıştı. Bazı yorumlarda Putin’in ülkede 2012’de yapılacak devlet başkanlığı seçimleri öncesinde Medvedev’le arasına dış politikaya bakışta ayrım koymak isteği savunuluyor. Medvedev’in de Batı ile iyi ilişki kurma amacında olduğu kaydedildi.

Aşırı milliyetçi görüşleriyle tanınan Rusya Liberal Demokrat Parti Başkanı Vladimir Jirinovski, Müslüman ülkelerin Libya için birleşmesini ve dayanışma içinde olmasını istedi.

Çeçenistan Devlet Başkanı Ramazan Kadirov ise “ABD ve müttefiklerinin savaş makinesi işlemeye başlamıştır...” ifadesini kullandı.

Nükleer santral yerine savaşı konuşuyoruz

Küba Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada BM Güvenlik Konseyi’nin “birkaç Batılı gücün tesiri altında kaldığı” belirtilerek örgütün kararı bu saldırıların yapılmasına yetki vermiyor görüşü dile getirildi. Küba’nın efsanevi lideri Fidel Castro Küba haber ajansı Prensa Latina’da yayımlanan değerlendirmesinde, askeri operasyondan dolayı başta ABD olmak üzere NATO ülkelerinin liderlerini eleştirdi. Japonya’daki deprem ve tsunamiden sonra dünya kamuoyunun bu ülkeye yöneldiğini, dünyanın, nükleer santrallar, iklim değişikliği, doğa ve insan kaynaklarının azalması, askeri harcamaları tartıştığını kaydeden Castro, “Bu zamanda olabilecek en vakitsiz şey bir savaştı” ifadesini kullandı.

Hindistan Dışişleri Bakanı Krişna, Libya’ya hava akınlarının durdurulmasını istedi.