Ekonomi


Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan raporlarda, Türkiye'nin rekabet gücü ve Avrupa için risk azaltıcı rolü konuları ele alındı.
      Dünya Ekonomik Forumuna bağlı Küresel Risk Ağı tarafından hazırlanan ilk raporda, Avrupa'nın karşı karşıya olduğu küresel riskler, bu risklerin gelecek 10-20 yıllık dönemdeki önemi ve Türkiye'nin bu riskleri azaltmadaki rolünün ne olduğu sorularına cevap arandı.
      Raporda, Avrupa'nın karşılaşabileceği risklerden petrol fiyatları şoku ve enerji kıtlığı, uluslararası terörizm, kitle imha silahlarının artışı ile devletler arası savaş ve iç savaş tehlikeleri karşısında Türkiye'nin risk azaltıcı rolünün ''yüksek'' olduğu vurgulandı.
      Avrupa'da nüfus yapısındaki değişimlerden kaynaklanabilecek mali krizler, iklim değişiklikleri ve küreselleşmeden kaynaklanan kemer sıkma politikaları konusunda Türkiye'nin ''orta derecede'' risk azaltıcı rolü olduğu belirtildi.
      Türkiye'nin ''sınırlı'' rolü olabilecek risk faktörleri ise Avrupa'nın en önemli ticaret ortaklarından olan Çin'de meydana gelebilecek ani ekonomik durgunluk ve deprem gibi doğal afetler olarak sıralandı.
      Avrupa'nın karşılaşabileceği risklerden olan dolardaki ani bir düşüşü tetikleyecek olası ABD cari açığı ve mal ve hizmet fiyatlarındaki ani artış ile aşırı borçlanma gibi durumlarda ise Türkiye'nin risk azaltıcı rolü olmayacağı ifade edildi.
     
     TÜRKİYE'NİN REKABET GÜCÜ
      Rekabet gücünün ele alındığı diğer raporda ise Türkiye'nin Küresel Rekabet Endeksi'nde 2005 yılında 71'inci sırada bulunurken, 2006 yılında 59'uncu sıraya yükseldiği hatırlatıldı.
      Avrupa Birliğine üye 25 ülkenin ortalama rekabet edebilirlik performansının 4,97 olduğu bilgisine yer verilen raporda, 4,14 puana sahip Türkiye'nin diğer aday ülkeler Bulgaristan, Romanya ve Makedonya'nın önünde, Hırvatistan'ın gerisinde olduğuna dikkat çekildi.
      Bu kapsamda Türkiye'nin kalkınmada önemli adımlar atılması, makro ekonomik kırılganlığın azaltılması, altyapının geliştirilmesi, eğitimin kalitesinin ve erişilebilirliğinin artırılması ve üst düzeyde kurumsal şeffaflığın sağlanması konularında zorluklarla karşılaştığı belirtildi.
      Raporda ayrıca, Türkiye'nin diğer ülkelere göre, orta düzeyde yer alan verimliliğe dayalı ekonomiler arasında olduğu ifade edildi.