Ekonomi


Petrol Ofisi CEO"su Jan Nahum'un açıklaması

Petrol Ofisi ile ilgili olarak son üç aydır değişik konularda basının belirli kesimlerine kurumun ulusal ve uluslararası kamuoyunda görünümünü -itibarını- zedeleyen, kurum çalışan ve ortaklarını lekeleyen, kaçak, kaçakçı, kaçakçılık ve benzeri kelime ve kavramları sıkça dile getiren veya kullanıldığı basın hukukunun sınırlarına dayanan veya aşıldığı haberleri kurum olarak izlemekteyiz.

Bu haberler karşısında bir söz polemiğine fırsat vermemek için olabildiğince sessiz ve tepkisiz kalmaktayız. Bu davranışımızı sadece kamuoyunun ciddi şekilde tek taraflı, yanlı ve maksatlı olarak yanıltıldığını hissettiğimizde değiştirmekte ve esasında haberi yapan ağırbaşlı ve sorumlu haber kaynaklarından beklediğimiz, kamuoyunu değişik görüş ve açılardan aydınlatma görevlerindeki eksikleri kapatmak üzere uygun açıklamaları yapmaktayız.

Eğer hukuk sisteminde sadece suçlayan taraf yeterli ve tek doğru olsaydı savunma mekanizmasına ihtiyaç duyulmazdı. Sadece suç ve savcı dinlenir ve gerekli karara varılırdı. Oysa hukuk sistemi suçlananın da kendini savunmasına fırsat vermektedir. Ne yazık ki basının bir kısmı kurumumuzla ilgili olarak bir olayı ortaya koyacağına kendini savcı veya suçlayan konumuna oturtmakta ve suçlanan tarafı hiç dinlemeden dinletmeden düşünce ve savına hiç yer vermeden taraf olarak davranmaktadır. Kanımızca, kamuoyu tarafsız basından taraf olmasını beklememekte  olayları mümkün olan en geniş şekilde ele alan ve kendi yorumlarını oluşturabilecekleri tarafsız bir haberciliği beklemektedir.

Biz Türkiye"nin en büyük, en saygın, en köklü kurumlarından birisiyiz.

Mevzuatın uygulanması sırasında görüş, yorum ve mütalaa farklılıklarından farklı uygulamalar çıkabilmektedir. Hukuk sistemi bu farklı görüş ve yorumları inceleyerek yorumlamak ve  karar vermek  üzere kurumsallaşmıştır.

Bu sistemi çalıştırmadan ve sonuna kadar  çalışmasına fırsat vermeden hukuk yerine basının savcı olarak ortaya çıkıp yargıda bulunması ekonomiyi ve ekonominin itibarını, yatırımcıları, kamuoyu  ve  çalışanları yanlış yönde etkileyebilmektedir.

1.500 kişiyi istihdam eden 40.000 aileye iş imkanı sağlayan Türkiye"nin en büyük kurumlarından biri, Türkiye"nin  uluslararası markalaşmasında en önemli fırsatlarından biri olan Petrol Ofisi"nin basının belirli bir  kesiminden farklı bir sermaye ve/veya düşünce grubunun ortaklığına sahip olması nedeniyle kamuoyunda bu şekilde lekelenmesi Türkiye"deki moral değerler açısından  çok düşündürücüdür.

Bunun yanında çok önemli olan diğer bir konu da haber konusu olan kurum olarak kamuoyunu ve yatırımcıyı yanlış etkilememeye azami özen gösterirken bizler daha gelişmelerden haberdar olmadan raporları ve kararları basın yolu ile öğrenmemiz idari disiplinin de açıkça bozulduğunu işaret etmektedir.

Basın, elindeki toplumu bilgilendirme gücünü lekeleme, yönlendirme ve karalama ile baskı gücüne dönüştürürse kurumlar ve toplum bu şantaja karşı kendilerini savunmakta güçlük çeker.

Petrol Ofisi"nin karşılaştığı uygulamayı  kamuoyunun vicdanına bırakmaktayız.