Ekonomi


Petrol Ofisi ile İş-Doğan birleşmesine ilişkin Gelirler Kontrolörü Aykut Doğan tarafından yazılan raporda, İş-Doğan'ın kârlı POAŞ ile birleşmesinin vergi literatürüne geçen 'peçeleme' fiilini oluşturduğuna vurgu yapıldı.

Raporda vergi mükelleflerinin özel hukuk biçimlerini ve kurumların olağan kullanımları dışında kötüye kullanarak vergi kaçırma amacı gütmeleri üzerine yapılan işlemlere verilen peçeleme işleminin İş-Doğan'ın, Petrol Ofisi ile birleşmesi olayında da ortaya çıktığını aktarıldı. Raporda İş-Doğan'ın sadece Petrol Ofisi'ni satın almak üzere kurulan bir şirket olduğu ve bu birleşme öncesinde yaptığı işlemlerin birçoğunun Petrol Ofisi ile yapıldığına da dikkat çekildi. Gelirler kontrolörü Aykut Doğan raporunda "Aslında İş-Doğan gücünü gelirlerinin tamamını Petrol Ofisi'nden alan güdümlü bir şirkettir" ifadesine yer verdi.

PEÇELEME VAR MI?
Raporda "özel hukuk biçimlerini ve kurumlarını olağan kullanımları dışında kötüye kullanarak vergi kaçırma amacı güdülüyorsa bu amaca yönelik peçeleme" kavramının İş-Doğan, Petrol Ofisi birleşmesine olabileceğine dikkat çekiliyor. Raporda İş- Doğan'ın faaliyetleri açısından gelirlerinin tümünün Petrol Ofisi üzerinden gerçekleştirdiği ve aynı sektörde faaliyet gösteren şirket imajı verilerek, hukuken verilen
 
(Aynı sektörde faaliyet gösteren şirketlerin birleşmesinde kur farkı ve faizin gider yazılabileceğine dair hüküm) hakkını kötüye kullandığı ima ediliyor.

TARTIŞMALI FAALİYETLER
Daha önce de Doğan Holding CEO'su İmre Barmanbek'in basın toplantısıyla altını çizdiği 'İş-Doğan ve Petrol Ofisi aynı sektörde faaliyet gösteriyor isteyen ticaret siciline baksın' ifadesine karşın, şirketin faaliyetleri raporda net bir biçimde ortaya konuyor.

Gelirler Kontrolörü Aykut Doğan'ın hazırladığı raporda şu ifadelere yer veriliyor: "İş-Doğan'ın gelirlerinin tamamı POAŞ aracılığıyla gerçekleştirilen faaliyetlerden oluşmaktadır. Bununla istenen amaç, İş-Doğan'ın POAŞ ile birleşmesine zemin hazırlamak ve İş-Doğan'ın petrol piyasasında faaliyet gösteren hacımli bir şirket gibi göstermektedir. Aslında İş-Doğan gücünü ve gelirlerini tamamen POAŞ'tan alan güdümlü bir şirkettir." Raporda İş-Doğan'ın Temmuz 2000'den Ekim 2000 dönemine kadar çalışan personeli bulunmadığına dikkat çekilirken, ekim-kasım aylarında ise sırasıyla 5- 12 personel çalıştırdığı 12 milyon YTL satış geliri ve POAŞ'ın satın alınması için kullanılan kredilerin faiz ve kur farkı nedeniyle 70 milyon 921 bin 717 YTL zarar ettiği belirtildi."

POAŞ İş-Doğan'ı finanse etti

Gelirler kontrolörü Aykut Doğan'ın raporunda İş-Doğan'ın halka açık bir şirket olan Petrol Ofisi'nden aldığı motorinlerin bedellerini de zamanında ödemeyerek teminatsız finansman sağladığı ortaya kondu. Petrol Ofisi ile İş-Doğan arasındaki sözleşme gereğince İş-Doğan'ın Petrol Ofisi'nden aldığı motorin bedellerini 45 gün içinde ödemesi gerektiği, bunun üzerindeki vadelerde faiz işletildiği hatırlatılarak 'Ancak sözleşmede 45 gün olan bu sure hesaplamalarda 60 gün olarak alınmıştır' ifadesine yer verildi.

HACİMLİ GİBİ GÖSTERİLMİŞ
Ayrıca raporda şu tespitlerde bulunuldu: "2001 yılında İş-Doğan tarafından zamanında ödenmeyen motorin bedelleri bir tür banka kredisi gibi kullanılmış ve şirketin nakit ve sermaye ihtiyacı karşılanmıştır. Zira ödenmeyen motorin bedelleri sure ve faiz oranı yönünden ciddi avantaj getirmiş ve ayrıca motorin satış hasılatı İş-Doğan tarafından herhangi bir külfeti olmamasına rağmen hacmi olan bir şirket gibi görünmesini sağlamıştır. Söz konusu yılda Türkiye'nin ciddi anlamda krizde olması, bankalardan finans sağlama imkanlarının sınırlı olması faiz oranlarının çok yüksek olması gibi etkenler altında bu finansman şekli İş-Doğan'ın nefes almasını sağlamıştır." 
 
 Peçeleme nedir?

Gelirler kontrolörü Aykut Doğan'ın raporunda 'peçeleme' terimini açmak için konunun uzmanı iki vergi hukuku profesörünün de görüşüne yer vermiş. İşte uzmanların 'peçeleme' yorumu:

Prof.Dr. Mualla Öncel, Prof.Dr.Ahmet Kumrulu, Prof. Dr. Nami Çağan'ın (Vergi Hukuku, Ankara, Ekim 1998, 6. Baskı, S.26)

"Vergi yükümlülükleri ve sorumluları özel hukuk biçimlerini ve kurumlarını olağan kullanımları dışında kötüye kullanarak vergi kaçırma amacı güdüyorlarsa bu amaca yönelen sözleşmelere peçeleme sözleşmesi adı verilir. Bu durumda idare ve vergi yargısı organları vergilendirmede görünüşteki sözleşmeyi değil, gerçek ekonomik durumu göz önüne alırlar."

Prof. Dr. Selim Kaneti (Vergi Hukuku, İstanbul 1989, 2. Baskı S50-51)
"Gerçekten vergi yasasının amacına göre, vergilendirme konusu olan iktisadi sonucu, vergi yasasının doğrudan doğruya kapsamadığı bir hukuksal biçimle ulaşılmaya çalışılmaktadır. Bir diğer deyişle vergilendirilmesi amaçlanan iktisadi sonuç başka bir hukuksal kılıklandırma altında vergi dışı bırakılmak yasa bu yoldan dolanılmak istenmektedir."

Sevilay Yükselir/Sabah