Savaş Ay'ın haberi
- Hocam bir dakika bakar mısınız?
- Buyurun beyefendi.
- Siz kayak hocasısınız değil mi?
- Evet ne vardı?
- Çok az zamanınızı alacağım.
- Müsait değilim beyefendi. Pist ortasında öğrencimle meşgulüm.
- Bursa vergi dairesinden geliyorum. Acil görüşmemiz gerekiyor.
- Şimdi mi, burada mı, karın buzun üstünde mi?
- Verginin yeri, zamanı olmaz. Kazandığınız kaydı var mı?
- Dağın başına yazarkasayla çıkacak halim yok ya!
- O zaman derse ara verin halledelim...
Yukarıdaki konuşmalar bir komedi piyesinin replikleri değil ayniyle vaki diyaloglar. Çünkü Bursa Vergi Dairesi'nde görevli maliyeciler vergi tahsilatında gözünü 'zirveye' dikti.Uludağ'da eğitim veren kayak öğretmenlerinin bol kazançlarına karşın hiç vergi ödemediğini düşünüp duruma 'olay yerinde' el koyma seferberliğine çıktı.
KAR ÜSTÜNDE TAKIM ELBİSE
Bu nedenle Uludağ'ın karlı tepelerinde ilginç görüntüler ortaya çıkıyor. Ellerinde bond çantalar, takım elbise kravatlarının üstüne giyilmiş montlarıyla operasyon yapan maliyecilerle kayak öğretmenleri arasında yukarıdaki polemikler, 'buzda dans' kıvamında hareketlenmeler yaşanıyor. Gazeteci milletinin tatilinden ne olacak? Dağ başında da olsak iş gelip ayağa takılınca kayıp gitmek olmaz ki. Maliyeci kardeşlere soruyorum neler olup bittiğini, anlatıyorlar. "Kayak öğretmenleri belirlenmiş tarife üzerinden saati 90 milyona ders veriyorlar. Vatandaşlar onlardan ders alabilmek içinsaatlerce hatta günlerce sıra bekliyor. İşleri bu kadar yoğun, kazançları da hayli kabarıkken tek kuruş vergi ödemiyorlar. Denetim şart."
'REZİL OLUYORUZ'
Kayak öğretmenleri ise bu uygulamaya tepkili... Onlar da diyor ki; "Sömestr tatili hayli kalabalık. Şu anda işler yoğun. Ama daha 10 gün öncesine kadar bırakın vatandaşı, dağda kar bile yoktu. Bütün sezon bayramı, yılbaşını, sömestr tatilini bekliyoruz. Kazandığımız parayla 12 ay çoluk çocuk geçindiriyoruz. Şu pistin kalabalığına bakın. Acemi usta aynı yerde. Biri çarpsa ayağımızı kırsa ne yaparız? Biniyorlar kar motosikletlerinin terkisine, zirvelerde öğrenciyle ders yaparken gelip vergi hesabı soruyorlar. Rezil oluyoruz."
Oteller kayak hocası kadar kazanmıyor
Durumu vahim görünce vergi dairesi müdürü Metin Otak'ı arıyorum. Müdür bey bütün açıklığıyla anlatıyor durumu: "Uludağ'da yüzlerce eleman istihdam eden koca koca oteller, işletmeler dahi kayak hocaları kadar para kazanamıyor. Ben kim olduğumu söylemeden kendim de çıktım denetime. Kızımı elinden tutup hocaya götürdüm. 90 milyondan tek kuruş aşağı inmedi, 2 gün sonrasına da randevu verdi.
Grup halinde öğrenci alırlarsa o zaman da saati 40-50 milyon lirayı buluyormuş. Zaten dağda bakkaldan lokantaya eczaneden gazete bayii'ne fiyatlar oldukça yüksek. Kayak hocalarının durumları anlattığınız gibiyse. 1-2 ay çalışıp bütün yıl bununla geçiniyorlarsa çoluk çocuklarını böyle yaşatıyorlarsa biz de yasal sınırlar içinde elbette hoşgörü gösteririz. Ama hiç olmazsa pist başındaki dernek binalarında muhasebe defterleri açsınlar başınada anlayan birini koysunlar gelirlerini beyan etsinler. Ama sıfır vergi olayı olmaz.
Sabah