Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) 40. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen ''Küresel Enerji Stratejileri Simülasyonu: Türkiye'nin Gelecek 10 Yılı'' konulu toplantıda, ''petrol fiyatlarının varil başına 200 doları geçtiği'' senaryosundan hareketle Türkiye'nin yanı sıra Rusya, Gürcistan, Azerbaycan, Almanya, İran, Irak ve Suudi Arabistan'dan enerji uzmanları, çözüm üretmeye çalıştı.
Simülasyonun moderatörlüğünü yapan STRATFOR Enstitüsü Kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Dr. George Friedman, yaptığı konuşmada, her zaman için enerjinin güvenlik, güvenliğin de enerji getirdiğini, ikisinin her zaman birbirine bağlı olduğunu söyledi.
Friedman, simülasyonun her zaman bir sorunla başladığını ifade ederek, senaryoyu şöyle açıkladı:
''Yıl 2012... Arap dünyasındaki ayaklanmalar devam ediyor. Afrika ve Libya petrolü, beklendiği gibi hızlı gelmiyor. Cezayir'deki petrol arzında da bir sorun var. Körfez İşbirliği Konseyi'ndeki ülkelerden de akış zaman zaman bir düzeyde sürmüyor. Washington bu durumu stabilize etmek için askeri bir adım atmak istemiyor. Bu arada Venezuela'da Hugo Chavez'in hastalığı dolayısıyla büyük bir belirsizlik doğmuş durumda ve çatışmalar var. Bu, Venezuela'yı petrol piyasasından geri çekmiş oluyor. Petrol fiyatları varil başına 200 doların üzerine çıkmış. Dünya çapında müthiş bir spekülasyon yaşanıyor. Bu durumla başa çıkmaya hazır hiçbir küresel güç yok. Türkiye ve komşuları, bu arada petrol üreticileri ve tüketicileri bu bölgesel enerji güvenliği sorununu kendi başlarına halletmek zorunda. Aynı zamanda bölgesel istikrarı korumak zorundalar.''
Söz konusu senaryo üzerine Türkiye adına konuşan İngiltere merkezli enerji şirketi BG Grup Yöneticisi Mehmet Öğütçü, ikili ve kolektif olarak birtakım tedbirler alınması gerektiğini belirtirken, ''Bizim için bir ulusal güvenlik sorunu, bu sadece bir arz güvenliği sorunu değil. 750 milyar dolarlık bir ekonomiden bahsediyoruz. Bunu ileriye taşımak zorundayız. Enerji akımlarının herhangi bir kesintisi bizim ekonomimiz için çok ağır bir darbe olacaktır'' dedi.
Hükümetin geliştirmek istediği politikalara değinen Öğütçü, ülke içinde çok hızlı adımlar atarak petrol üzerindeki ağır vergilerin kaldırılacağını ifade etti. Öğütçü, ''Bu yükü hızla azaltmamız gerekiyor, herhangi bir ciddi sorun yaşamadan bunu yapmamız lazım. Hızla enerji verimliliği tedbirleri geliştirmemiz lazım. Aynı zamanda da petrol ve gaz arama faaliyetlerimizi yapıyoruz. Bölgede jeopolitik gerilimleri azaltmak için birlikte çalışabiliriz. Ekonomik toparlanma paketleri uygulayabiliriz. Özellikle bölgemizde petrol ve gaz bakımından yatırımlar yapılmasını sağlamaya çalışacağız'' şeklinde konuştu.
Kremlin'in ilk çabası...
Rusya Bilimler Akademisi bünyesindeki Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Direktörü Alexander Dynkin de ülkesi için enerji güvenliğinin talep güvenliği anlamına geldiğini ifade ederek, senaryo için, ''Kremlin'in ilk çabası ham petrolün piyasada arzını artırmak ve fiyatları düşürmek olurdu. Özellikle transit ülkelerden, Boğazlar'dan petrol akışını artırıp küresel piyasada petrol bolluğu yaratmak bakımından işbirliği yapmasını talep ederdik'' görüşünü dile getirdi.
Kuzey Akımı'nı hızla geliştirmeleri gerektiğini belirten Dynkin, kapasitelerini Suudi Arabistan gibi hızla artıramayacaklarını, doğalgazın arzını da yükseltebileceklerini söyledi.
Dynkin, Suriye konusunda, ''Böyle durumda tehlike şu olacaktır; Kerkük-Ceyhan Boru Hattı tehlikeye düşecektir. Türkiye-Suriye sınırına yakın bir yerden geçiyor. Dolayısıyla bu istikrarını yitirebilir. Arz daha da fazla düşer'' dedi.
BOTAŞ kontratı iptalinin beklenen bir durum olduğunu ve Mavi Akım'ın Rusya için çok faydalı bir projeyi teşkil etmediğini belirten Dynkin, ''Türkiye, üzerinde anlaştığımız fiyatları tekrar müzakereye açmaya çalıştı. GAZPROM, gaz teminatı konusunda Türk özel şirketleriyle görüşmeye hazır. Dolayısıyla gaz sektörümüzde biraz Türkiye yorgunluğu var. Kazak petrolü konusunda yine Türkiye Boğazlar'ı sorun yaratıyor'' diye konuştu.
''Almanya için bu büyük bir kriz ve barış sorunudur''
Almanya adına konuşan Budapeşte Orta Avrupa Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kamu Politikaları Bölümü Başkanı Andreas Goldthau ise ülkesi için bunun büyük bir kriz ve barış sorunu olduğuna işaret ederek, Almanya'nın piyasalara inandığını, bunun kısa vadeli bir sorun olduğunu ve bununla başa çıkabileceklerini, Türkiye'nin almış olduğu inisiyatifi alkışladıklarını, ''stoklardan bir milyon varil satma'' meselesinin son derece önemli olduğunu ve ülkesinin bunu desteklediğini kaydetti.
Suudi Arabistan'da gazeteci ve yazar olan Jamal Khashoggi de ülkesinin, dünyanın en büyük rezervine sahip olduğunu, her zaman üzerine düşeni yerine getirdiğini belirterek, ''Bu krizde zor. Çünkü Suudi Arabistan zaten sınırlarını zorlamaktadır. Zaten günde 10 milyon varil üretiyor, daha fazlasını üretemez. 2012'de yapamaz. Gelecekte bunu yapabilir. Birkaç yıl daha gerekiyor'' dedi.
Khashoggi, alınabilecek önlemlere değinirken, kendi petrol tüketimlerini azaltabileceklerini, bunda başarılı olmaları halinde ancak yarım milyon ya da bir milyon varil ilave üretim yapabileceklerini ifade ederek, bunun ''petrol arzı sorunu krizi'' değil, ''teslimat krizi'' olduğunu, yeteri kadar petrol bulunduğunu söyledi.
Türkiye ve İran arasında Suriye ile ilgili bir gerilim doğduğunu ileri süren Khashoggi, ''Ruslar'ın Suriye'deki hükümet değişimini kolaylaştırdığı ölçüde enerji krizi ihtimali düşecektir, dolayısıyla Suriye krizinden kaynaklanan sorunu ortadan kaldırmış olur. İranlılar Suriye rejimini daha fazla desteklerse bu bir dönüm noktası olabilir. Gerçek bir krizin patlamasına neden olabilir. Bu krize ihtiyacımız yok'' dedi.
''Kriz, bu yaptırımların etkisini azaltabilir''
İranlı uluslararası ilişkiler uzmanı Kaveh Afrasiabi, İran'a uluslararası yaptırım uygulandığını belirterek, ''İran'ın petrol gücü ABD'nin İran üzerindeki opsiyonlarını azaltır. Bu yaptırımlar İran enerji sektöründe yatırımları olumsuz etkilediği için bu kriz, İran'ın yararlanabileceği bir fırsat krizidir. Kriz, bu yaptırımların etkisini azaltabilir. İran'ın istediği piyasanın istikrara kavuşmasıdır'' şeklinde konuştu.
Afrasiabi, petrol fiyatlarının olması gereken düzeyde bulunmadığını, İran'ın bugünkü 70-80 dolarlık düzey yerine petrolün fiyatının 100 dolar olması gerektiğini düşündüğünü kaydetti.
ABD Dış Politika Konseyi Başkan Yardımcısı Ilan Berman da İran ile Rusya arasındaki ''kartelvari'' ilişkilerin durması gerektiğini söyledi.
Irak'taki Petrolog & Associates Genel Müdürü Tarıq Ehsan Şhafiq ise ülkesinin üretim kapasitesini 2,5'dan 12 milyon varile çıkarmaya hazır olduğunu, 20 yıl sonunda oldukça makul bir kapasiteye ulaşılabileceğini belirterek, Irak'ın potansiyel rezervlerinin 200 milyar varil civarında bulunduğunu bildirdi.
Şhafiq, Türkiye'nin, Irak'ın su meselesine yakından bakması gerektiğini de söyledi.