Boris Yeltsin başkanlığındaki Rus Hükümeti, 17 Ağustos 1998 günü moratoryum ilan edip Ruble'yi revalüe ettiğinden bu yana Rusya'da köprünün altından çok sular aktı. Petrol fiyatlarının 10 dolara inmesi ile krize giren Rus ekonomisi, Ortadoğu'nun petrol ülkeleri ile birlikte en parlak günlerini yaşıyor.
Petroldeki bu bire 6 oranındaki artış, özelleştirme sürecine giren, istikrara kavuşan ve yabana sermayenin ilgisini çeken Türkiye'nin de bir anda bu petrodolar zenginlerinin bir numaralı hedefi haline getirdi. Doymamış pazar olarak gördükleri Türkiye'de, düşük dolar faizinden kat kat fazla gelir getirecek işlere girmek isteyen Rus ve Ortadoğu kökenli yatırımcılar, satılık levhası olan tüm şirketlere hücum ediyor.
En çok onlar harcıyor
Ruslar'ın Türkiye sevdası öncelikle turizmde kendini ortaya koydu. 2000'den sonra Rus turist sayısında inanılmaz bir arüş oldu. Bugün Türkiye'ye gelen her 10 turistten biri Rus. Üstelik Türkiye'ye gelen turist başına ortalama harcama tutarı 650 dolar civarında iken, Ruslar 1200 dolar ortalama harcama yapıyor. Turizm için Türkiye'ye gelen Ruslar, özellikle Antalya bölgesini çok sevdi ve gayrimenkul alımına da yöneldi. 2004'te Türkiye'de yabancıların gayrimenkul alımı 1.343 milyar dolar oldu. Bunun içinde Ruslar'ın payı yüzde 24'ü geçti. Ruslar turizm alanında büyük resort otellere, eğlence merkezlerine de yatırım yaptı. Ancak iş yapış geleneklerine göre gizli kalmayı tercih etmediler. Ruslar'ın Antalya sahillerindeki tesislerde en az 500 milyon dolarlık yatırımları olabileceği tahmin ediliyor.
Erdemir'de sürpriz olabilir
Özelleştirme sürecinde ise Tüpraş ve Erdemir ile çok ilgililer. Erdemir için ön yeterlilik başvurusu yapan 13 firma arasında Rusya'dan üç farklı grup dikkati çekti. Erdemir'e Ukrayna'dan da Azovstal talip oldu. Herkes Mittal ve Arcelor arasında bir rekabet beklerken Ruslar'ın Erdemir'de sürpriz yapabileceği konuşuluyor. Tüpraş'ın ilk özelleştirme sürecinde Tatneft, Zorlu ile birlikte ihaleyi kazanmıştı. Ancak hukuki süreçte satış iptal edildi. Tüpraş'ın yenilenecek satışında yine Ruslar başrolde olacak. Şayet bu iki özelleştirmede de Ruslar kazanırsa, en az 6-7 milyar dolarlık Rus sermayesi bir anda Türkiye'ye akmış olacak. Bir de kuşkusuz Alfa Group'un Turkcell macerası var. Turkcell'de Rus Alfa Group ile sinerji yaratan Mehmet Emin Karamehmet, şirketin başkanı Mikhail Fridman'ı 3.3 milyar dolar sermaye koymaya ikna etti. Bu üç yatırımla birlikte Rusya'nın bir anda Türkiye'deki yatırım tutarı 10 milyar doları geçebilir.
Rusya petrol sayesinde kasasına her gün 300 milyon dolar koyuyor
Rusya, 145 milyon nüfusu ve 450 milyar dolara yaklaşan gayri safi milli hasılası ile dünyanın önde gelen ekonomilerinden biri. Başta enerji olmak üzere pek çok ülkeyi kıskandıran tabii zenginliklere sahip. 1998'de yaşadığı ağır ekonomik krizle sıkıntılı günler geçirdi. Ancak imdadına, artan petrol fiyatları yetişti. Rus ekonomisi, son beş yıldır istikrarlı bir büyüme gerçekleştiriyor. Geçtiğimiz yıl yüzde 7.3 oranında yüksek bir performans sergiledi. Ruble istikrara kavuştu, yabancı sermaye girişi hızlandı.
2003 yılı verilerine göre, dünya doğalgazının yüzde 22.4'ünü Rusya üretiyor. Rakam 608 milyar metreküp. Rusya, petrol üretiminde de Suudi Arabistan'dan sonra ikinci sırada geliyor. Üretim miktarı 419 milyon ton. Bu da dünya üretiminin yüzde 11.3'ü demek. Üretimdeki artış hızına bakılırsa, yakın zamanda Suudi Arabistan'ı da geride bırakacak olan Rusya, ihracatta da 188 milyon tonla ikinci sırada. Rusya her gün yaklaşık 300 milyon dolar değerinde petrol ihraç ediyor. Bu da yılda 108 milyar dolar anlamına geliyor. Rusya 2003 ve 2004'te rekor dış ticaret fazlası verdi. 2003'de 60.5 milyar dolar olan dış ticaret faz