Aktüel


Kaan İNCİLİ / Valencia – İspanya 

#video_8976468#

Farklı bir rota ile herkesi şaşırtmak isteyenler için İspanya’daki ilk rota olabilir Valencia. Ne bir başkent Madrid, ne bir turizm cenneti Barselona, ne bir gastronomi cenneti Bilbao / San Sebastian, ne de bir Endülüs mirası. Ancak tarih, deniz, alış veriş, modern sanat, yürüyüş ve lezzet yelpazesi için farklı bir yer arayanlar için harika bir 3-4 günlük keyif rotası olacak bugünkü durağımız.

Öncelikle tarih meraklısı gezginler için bir kaç önemli not paylaşalım;  Toro de la Ventas, yani günümüzde aktif olarak boğa güreşlerinin yapıldığı arena şehir merkezini gezmek için başlanılacak en güzel nokta olacaktır. Sonrasında belediye meydanı ve Valencia katedrali arasında yer alan tarihi sokaklar hem hediyelik eşya alış verişi hem de oturup güzel bir çay/kahve molası verebilmeniz için uygun bir rota olacaktır. Özellikle Torres de Serranos ve Llotja de la Seda, yani eski dönemde ipek ticareti yaptıkları sarayı gezmenizi mutlaka tavsiye ederim.

Ayaküstü atıştırmalıklar, meyve çeşitleri ve şarküteri ürünlerini sevenler için hatta hediyelik eşyalarının hepsini bir arada arayanlar için Mercat de Central mutlaka gezilmelidir. Keyfinden ödün vermek istemeyenleri ise Carrer de Colon çevresindeki birbirinden şık restaurantlarda Valencia ve İspanya mutfağını denemeleri için davet edebiliriz.

Valencia’da ortaya çıkmış en meşhur İspanyol yemeği olan Paella’yı mutlaka doğduğu coğrafyada deneyin. Paella Valenciana (tavşan etli), Paella Marisco (karışık kabuklu deniz ürünlü) tercih edebileceğiniz iki önde gelen çeşididir.

Keza alışveriş sevenler için İspanya’nın en büyük çok katlı mağaza zinciri El Corte Ingles’lerle beraber yine Carrer de Colon çevresindeki butiklerde alış veriş için sizi saatlerce bırakabiliriz.

1951 Valencia doğumlu İspanyol mimar Santiago Calatrava ise günümüz Valencia’sı için belki en değerli kişi diyebiliriz. Yaklaşık 900.000.000€ luk maliyeti ile Valencia’nın çehresini değiştiren kompleksin mimarı olan Calatrava aynı zamanda 1992 Barcelona olimpiyatları için de farklı eserlere imza atmıştır. Bu kompleks günümüzde beyaza boyanmış demir, cam ve su ile dolu havuzlardan oluşmasına rağmen renksizlik ten oluşan bir yapının nasıl bu kadar bütün renklerin ahenngini bir arada sunabileceğinin de en büyük örneğidir.

Kongre ve toplantıların yapıldığı büyük salonu, bilim ve sanat şehri bölümü, akvaryum binası ve de orta kısımda bulunan havuzlar ile Montolivet ve L’assut de l’Or köprüleri ile Caixa Forum kesinlikle seyahatinizde en fazla fotoğraf çekeceğiniz noktalar olacaktır.

Su altı meraklıları için ise mutlaka kaçırılmaması gereken yer ise tabiiki L’Oceanogràfic olacaktır. Çünkü burada yaklaşık 6.000 metreküplik su ve 35 metrelik su altı tüneli ile yüzlerce su altı canlısı zamanın nasıl geçtiğini unutturacak.

Sıra geldi deniz & kum & güneş ve gece hayatına. Valencia sahili de bütün Avrupa’da olduğu gibi insanların kullanımına açık. Burada gün boyu denizin tadını çıkardıktan sonra akşam üzeri sahilde güzel bir aperativo, arkasından Marina’da güzel bir deniz ürünleri ve geç saatlere kadar süren eğlence ile seyahatimizi huzur, keyif, mutluluk ve güzel anılarla noktalayabiliriz.

Tatmadan Dönmeyin : Paella, Kuzu tandır, Izgara Ahtapot, Horchata

Görmeden Dönmeyin : Calatrava eseleri, Llotja de la Seda, Katedral

Ertelemeyeceğiniz tek hayaliniz, sizi farklı ufuklara götürecek yeni seyahatler olsun. Sevgiyle kalın.

patronlardunyasi.com