Borsa


Borsa DEDEKTİFİ

Ne yaptınız? Gidip dolar mı aldınız? Hayır.

Gidip altın mı aldınız? Hayır.

Ne yaptınız?

Bu ülkenin en büyük şirketlerine yatırım yaptınız.

Altın ya da dolar alsanız ne olurdu? Bu soruyu sadece getiri açısından düşünmeyin! Tutun ki altın ya da döviz aldınız. Ne olacaktı? Döviz alsanız, Merkez Bankası’nın rezervi eriyecekti.

Altın alsanız ne olacaktı? Altın ithalatı artacak, cari dengeye negatif katkı, sonunda yine rezerv erimesi…

Siz bu topraklarda üretim yapan, köklü bir sürü şirketin hissesini aldınız…

Geldiğimiz nokta ne? ‘Keşke böyle yapmasaydım…’

Aylık yüzde 5’e varan temiz getiri var mevduatta. Niye riske gireceksin ki? Temiz. Ay sonu bakiyen yüzde 5 yukarıda…

Sen ne yaptın? Bu ülkenin köklü şirketinin hissesine yatırım yaptın…

Ne oldu sonunda? Aldığın hisse zirveden yüzde 50 düştü. Yani zirveden aldıysan paran yarı yarıya eridi.

Şunu diyebilir bazıları, “Sende zirveden almasaydın…”

Haklı olabilir. “Zirveden hisse mi aldıysan, cezasını çekeceksin…”

Tamam da bu o kadar basit değil!

Borsanın en büyükleri… Ülkenin en büyükleri… Zirvesinden yüzde 50 ve daha üzerinde düşer mi? Düşer…

Parasını mevduata koyup, yüzde 50 faiz aldılar mı? Aldılar.

O zaman hisse senedi alanların suçu ne? Neden bu cezayı çekiyorlar?

Ben işte bu sorunun cevabını bir türlü bulamıyorum. Öyle yapıyorum olmuyor, böyle yapıyorum olmuyor…

Bu bahsettiğim düz hisse alıp, zararda bekleyenler… Buna bir de hisse almış ve aldığı hisse bedelli sermaye artırımı kararı almışlar var.

Yani hissesini aldığı şirket bedelli sermaye artırımına gitmiş ve yatırımcıdan ‘Bana para ver’ demiş. Bunu diyen şirketin hepsi ‘yatırım yapacağım da ondan…’ der…

Neyse işte, hisse senedi yatırımcısı aylardır eziyet çekiyor. Sadece TL’ye güvenip, bu ülkenin köklü şirketlerine yatırım yaptıkları için…

Gelinen nokta; kaybedilen paralar ve sinir harbi!

Peki bunun sorumlusu kim? Valla ben bilmiyorum. Siz biliyorsanız söyleyin. Ama böyle olmamalıydı!

Tamam borsa riskli bir yer, hisse alan riski de kabul eder vs. Ama geldiğimiz nokta pek öyle değil.

Koskoca bir ülkenin borsasında birkaç aracı kurum at koşturuyor. Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası’nda (VİOP) dibine kadar short pozisyon yani ‘borsa/hisse düşecek’ pozisyonuna oynuyor, sonra spot piyasada yani bildiğiniz borsa işlemlerinde baba hisselerde sattıkça satıyor…

Yani demem o ki, borsa iki-üç kurumun oyuncağı haline gelmiş durumda. Böyle bir piyasada da küçük yatırımcı yıllardır biriktiği tasarrufların değerini koruma derdinde…

Korur mu korumaz mı? Bende bunun cevabı yok…

Anlayacağınız kelin ilacı olsa başına sürer…

Artık bu tablo nasıl değişecekse değişmesi lazım. Swap kanalları mı açılır, açığa satış yasağı mı kalkar artık ben bilmem. Ama yetkili kurum ya da kişilerin bir adım atması lazım.

Yoksa yıllardır söylenen ‘Bu sermaye piyasaları derinleşsin, tabana yayılsın’ temennileri boşa çıkar. Bir daha hisse alacak yatırımcı bulamazlar.

Geçmişte tahtası kapanan şirketlerde binlerce kişinin parası uçtu, gitti. Bunun travması yıllarca sürdü, yeni yatırımcı bir türlü borsaya gelmedi.

“He biz bir şey yapamayız, serbest piyasa vs” diyorsanız, bir daha sakın ‘sermaye piyasalarımız gelişmedi, yatırım yok!” demeyin…

Kalın sağlıcakla…

patronlardunyasi.com