Sağlık


Prof. Dr. Osman Müftüoğlu bugün Hürriyet'te yayınlanan köşe yazısında kronik hastalık pandemilerinin küresel tehlikesine vurgu yaptı ve okuyucularını uyardı.

Prof. Dr. Müftüoğlu yazısında şu ifadelere yer verdi:

"Bilimsel veriler gösteriyor ki kronik hastalıklar dünya genelinde ölüm ve sakatlıkların bir numaralı nedeni.

Bu hastalıklar küresel düzeyde yıllık ölümlerin yaklaşık “YÜZDE 70”inden, engellilik ile sonuçlanan yaşlılık sorunlarının ise en az “YÜZDE 80”inden sorumlu. Sadece “KALP DAMAR HASTALIKLARI, KANSER, ŞEKER HASTALIĞI VE KRONİK AKCİĞER HASTALIKLARI DÖRTLÜSÜ” kronik hastalıklara bağlı ölümlerin yaklaşık yüzde 80’ini oluşturuyor. Kısacası kronik hastalıklar (kilo sorunu/obezite, metabolik sendrom, şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp ve beyin damar hastalıkları, kalp ve beyin damar hastalıkları, nörodejeneratif hastalıklar, Alzheimer, Parkinson, romatizmal sorunlar, otoimmün problemler, kanserler...) meselesine daha ciddi eğilmemizin ve bunlara daha farklı bir perspektiften yaklaşmamızın zamanı çoktan gelmiştir.

ÖNEMLİ

HER KRONİK HASTALIK YAŞLILIĞI ZEHİRLER 

Kronik hastalıklar yaşlanmaya bağlı kırılganlıkları tetikler. Yaşam kalitesini azaltıp sağlık sistemindeki yükü de arttırır. Düşmelere bağlı kırıklar, inmeler, kalp krizleri, bellek kayıplarıyla ilişkili sorunlar ve diğer nörodejeneratif problemler, katarakt, sarı nokta hastalığı gibi göz sorunları, işitme problemleri, başta diz ve kalça olmak üzere eklemlerde yaşanan yıpranmalar ve daha pek çok yaşlılık problemini tetikleyerek sağlık sistemlerini baş edilmesi güç bir yoğunluk ve kaosun içine sürükleyebilirler. Son yıllarda ülkemizde yaşanan ve özellikle Merkezi Hekim Randevu Sistemi’ndeki (MHRS) kilitlenme ile hastanelerdeki yoğunluk problemlerinin de arka planında öncelikle kronik hastalıkların olduğunu net ve açık olarak söyleyebilirim.

BİR UYARI
KRONİK HASTALIKLAR EKONOMİYE DE YÜKTÜR

Kronik hastalıklardaki bu kontrolsüz ve korkutucu artışın, bu kötü gelişmenin ekonomik boyutları da muazzamdır. Dünya genelinde kronik hastalıklar nedeniyle oluşan ekonomik yükün toplam rakamının 50 TRİLYON DOLARA yakın olduğu tahmin ediliyor. Bu rakamın ülkemizdeki boyutlarının da oldukça büyük olduğu kesindir. Kronik hastalıklara bağlı ilaç tüketimi ortez, protez, işitme cihazı ve diğer yardımcı sağlık ekipmanlarının kullanım oranı hastane masraflarıyla birlikte düşünüldüğünde ülkelerin ve ülkemizin ekonomisine baş edilmesi mümkünsüz boyutlarda yüklerin eklendiği ve ekleneceği kesindir. Kısacası konu son derece önemli bir toplumsal problem olma yanında ekonomileri de zorlayan bir sorun.

UNUTMAYIN
YAŞLANDIKÇA KRONİK HASTALIK ADAYI HALİNE GELİRİZ

Ortalama ömür süresinin uzamaya devam edeceği kesindir. Kendimize dikkat etsek de etmesek de istatistiksel veriler eskisinden daha uzun yaşayacağımızı gösteriyor. Dünyamız da ülkemiz de yaşlanıyor. Rakamlar küresel yaş ortalamasının 71, ülkemizdeki yaş ortalamasının ise 77 civarında olduğunu gösteriyor. Bilimsel veriler ortalama yaş beklentisinin 1950’den bugüne kadar yani geçtiğimiz 70 yılda 25 yılı geçen bir artış olduğunu kanıtlıyor. Bu artışın daha da büyüyeceği kesin. Dünya nüfusunun beşte birinden fazlasını 70 yaş ve üzeri nüfusun oluşturduğu ülkelerin sayısı ise -bizim gibi- hızla artıyor. Bu sayılar arttıkça da kronik hastalıklara yakalananların sayısı çoğalıyor. Peki sonuç?

BİR UYARI
KRONİK PANDEMİLER GEÇİCİLERDEN ÇOK TEHLİKELİDİR

Ortalama yaşam sürelerimizin uzaması ve hayatta kalma oranlarımızın artması muhakkak ki iyi bir şey. Ama bunu kronik hastalıklara paçamızı kaptırmadan başarmak da çok önemli bir ayrıntı. Çünkü ömrümüzün ortalama en az 10 yılı hastalıklarla boğuşarak geçiyor. Eğer bunu başaramazsak kronik hastalık sorunu çok değil en fazla birkaç 10 yıl sonra -bana sorarsanız daha şimdiden- muazzam bir “KRONİK PANDEMİ”ye dönüşecektir. Üstelik bu pandemi COVID-19 pandemisi gibi geçici bir pandemi falan da olmayacaktır. Kalıcıdır ve hayat kalitemizi giderek artan oranda düşürecek hatta zehirleyecektir. Yaşam kalitemizi azaltacak, sakatlık ve hastalıklarımızı arttıracak, özellikle yaşlı nüfusumuz için baş belası bir kirli kuyu, ekonomilerimiz için ise muazzam bir karadelik haline dönüşebilecektir.

patronlardunyasi.com