Feramuz ERDİN
Herkesi memnun etmesi mümkün olmayan patronlar, ünlüler ile sanatçıların ve hatta sıradan vatandaşların bile “takıntılı” takipçileri ve hatta düşmanları olması mümkündür.
TAKINTILI VE ISRARLI TAKİPÇİLER
Kendisininin hakkı olduğunu düşündüğü bir konuda takıntı geliştiren veya sahne şovu gereğince herkese yakın duran sanatçılara hastalıklı derin duygular besleyen kişiler mevcuttur. Kafalarında kurdukları hayallere gerçekmiş gibi inanan bu kişilerin durumu, bazı psikolojik rahatsızlıklar ile birleştiğinde de travmatik ve çok can sıkıcı durumlar ortaya çıkabilmektedir. Ünlüler ve zenginler yaşadığında daha çok gündeme gelen bu gibi durumlar, aslında toplumdaki bir çok insanın da günlük hayatında yaşadığı sorunlardır. Kadına şiddet vakalarının çoğunun temelinde de bu “takıntı” içgüdüsü yatmaktadır.
ISRARLI TAKİP SUÇTUR
Israrlı takip, Türk Ceza Kanununda suç olarak tanımlanmıştır. Takibi şikayete bağlı olan bir suç olan ısrarlı takipte faile iki yıla kadar hapis cezası verilebilmektedir. Bu suçun çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi; mağdurun okulunu, işyerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması; hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi halinde ise ceza artırılarak faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Israrlı takipçinin mağdura karşı işleyeceği tehdit, fiili taciz, saldırı, yaralama gibi diğer suçlar ise ayrıca cezalandırılır.
PATRONLAR VE SANATÇILAR KENDİ KENDİNİ SAVUNMAYI BİLMELİ
Konumları gereğince ısrarlı takip veya tehdit alma ihtimalleri bir hayli yüksek olan patronlar, sanatçılar ve ünlülerin etraflarındaki güvenlik duvarını aşarak kendilerine kadar ulaşmayı başarabilen saldırganları bertaraf etmek üzere basit savunma tekniklerini ve hatta silah kullanmayı öğrenmesi bir tedbir olarak düşünülmelidir. Bu tür saldırganların her zaman güvenlik kalkanındaki en zayıf anı kollayacakları akıldan çıkarılmamalıdır. Savunmasız bir halde saldırganına yakalanan mağdurun kendini anlık olarak bizzat korumaktan başka çaresi yoktur.
MEŞRU SAVUNMANIN CEZASI NEDİR?
Türk Ceza Hukuku haksız bir saldırıyı bertaraf etmek üzere zor kullanan kişiye ceza verilemeyeceğini ön görmektedir. Türk Ceza Kanunun 25. Maddesinde düzenlenen meşru savunma halinde; gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hâl ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez. Kanunda da açıkça belirtildiği üzere, bu fiili savunmanın orantılı şekilde gerçekleştirilmesi yani; kişiselleştirmeden ve anlık bir intikam duygusuna esir düşmeden; karşı tarafı eyleminden vazgeçirecek veya eylemini sonlandırmasına sebep olacak şiddette ve makul süreyle zor kullanma uygulanmalıdır.
patronlardunyasi.com