Eyüp SERBEST
Narin Güran Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde ailesiyle birlikte yaşıyordu. 21 Ağustos’ta esrarengiz bir biçimde ortadan kayboldu. Mahalle muhtarı olan amcası Salim Güran, Narin’in kaybolduğunu jandarmaya bildirdi, aile ayrıca basın mensuplarından da yardım istedi. Jandarma, köylüler ve gazetecilerköyde bakılmadık yer bırakmadı. Narin’le ilgili detaylar ise gün gün ortaya çıktı. Otomobilinin sağ koltuğunda Narin’in DNA’sı bulunan amcası tutuklandı. Narin’in arandığı 19’ncu günde itirafçı olan köylülerden Nevzat Bahtiyar, Narin’in cesedini dere yatağında gömdüğü yeri gösterdi ve cesedi kendisine amca Salim Güran’ın teslim ettiğini iddia etti.
NARİN NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?
Narin’in neden öldürüldüğüyle ilgili, hiçbiri kanıtlanamamış 3 ayrı senaryo gündeme geldi. Bunlardan ilki Narin’in aile arasındaki bir husumet nedeniyle öldürülmüş olabileceğiydi. İntikam almak isteyen kişi aileden biri de olmayabilirdi.
İkinci senaryo ise, Narin’in cesedini gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar tarafından dillendirildi. Nevzat Bahtiyar’ın iddiasına göre, Salim Güran’ın iki yengesiyle de ilişkisi vardı. Narin bir şekilde görmemesi gereken bir şeyi görmüş ya da öğrenmiş ve bu nedenle öldürülmüştü. Senaryolar arasında en öne çıkanı buldu. Bu senaryoya, Narin’e yönelik bir istismar olabileceği olasılığı da eklendi.
Üçüncü senaryo ise Narin’in bir öfke krizi sırasında öldürüldüğüydü. Aile üyelerinden biri , daha sonra da cesedinin ortadan kaldırılmak istenmesiydi. Ancak bu senaryoyla ilgili bir tespit yapılamadı ve daha geri planda kaldı.
SENARYOYA GÖRE DAKİKA DAKİKA NELER OLDU?
En güçlü senaryoya göre, Narin’in kaybolduğu 21 Ağustos günü Tavşantepe Mahallesi’nde şunlar yaşandı:
SORUŞTURMADA PEŞİNE DÜŞÜLEN SORULAR
Narin’in ölümüyle ilgili senaryoların bir temele oturabilmesi için 5 soru üzerinden gidildi. İlk soru Narin’in aile üyeleri arasında yasak bir ilişki ya da benzer bir durumun olup olmadığıydı. Bu nedenle ailenin tümünden ve Narin’in cesedinden DNA örnekleri alındı. Örnekler çapraz karşılaştırma yapılması için Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. İkinci ve en kritik soru, cinayeti aile üyeleri işlediyse neden cesedin itirafçı Nevzat Bahtiyar’a teslim edildiğiydi. Üçüncü soru, Nevzat Bahtiyar’ın Güran ailesinin üyeleriyle olan ilişkileri oldu. Nevzat Bahtiyar’ın cinayetin baş şüphelisi Salim Güran’la yakın arkadaş olduğu ortaya çıktı. Dördüncü soru, Narin aile üyeleri tarafından öldürüldüyse, bu cinayete kimlerin iştirak ettiği oldu. Beşinci soru ise Narin’in herhangi bir istismara uğrayıp uğramadığıydı. Narin’in otopsisi sırasında özellikle bu konu araştırıldı.
TEK DOĞRU NARİN’İN ÖLDÜĞÜ
Senaryoları bırakıp olup bitenler üzerinden gidelim. Narin’in ölümüyle ilgili tutuklanan ilk kişi, 2 Eylül günü, amcası Salim Güran oldu. Otomobilinin sağ koltuğunda Narin’in DNA’sının bulunması, 21 Ağustos’ta telefonunun bir süre kapalı olması ve telefonundaki yazışmalarının tümünü silmesi onu şüpheli listesinde en baş sıraya koyuyordu. 8 Eylül Pazar günü köyde sıva ustalığı yapan ve Narin’i arama çalışmalarına katılan Nevzat Bahtiyar cesedin yerini jandarmaya gösterdi. Narin’in cesedini dere yatağına saklamıştı. Nevzat Bahtiyar’ın Bağlar İlçe Jandarma Komutanlığı’nda 9 Eylül gecesi saat 00.52’de başlayan ifadesi 03.12’de bitti. Nevzat Bahtiyar ifadesinde şunları söyledi:
“(Salim Güran) Aracın ön yolcu koltuğunda bulunan battaniyeye sarılı bir şeyi göstererek ‘Bunu yok edeceksin’ dedi. Ben de gösterdiği şeyin yanına yanaştım, bakınca battaniyeye sarılı ve hareketsiz yatan bir insanın olduğunu gördüm. Şaşırdım ve tereddüt ettim. Salim Güran bana ‘aileyi düşün, sana 200 bin lira veririm.”
Nevzat Bahtiyar savcılıkta ise ifadesini değiştirip Salim Güran’ın kendisini ve ailesinin ölümle tehdit ettiğini, “Arif’in kızını öldürdüm” dediğini öne sürdü. Nevzat Bahtiyar’ın ifade değiştirmesi, alacağı cezayı hafifletme çabası olarak değerlendirildi.
DÜĞÜMÜ ADLİ TIP ÇÖZECEK
Soruşturmadaki düğümleri çözebilecek güçte somut bir delil henüz ortada yok. Adli Tıp’ın tespit edebileceği deliller cinayet soruşturmasına yön verecek. Narin’in tırnakları arasından çıkabilecek bir doku örneği Narin’le en son kimin teması olduğunu gösterecek. İtirafçı Nevzat Bahtiyar, amcanın cesedi bir battaniyeye sarılı getirdiğini söylüyor. Bu battaniye de amcanın Narin ile son temasının kanıtlarından biri olarak aranıyor.
TOPLAM 22 KİŞİ GÖZALTINDA
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Narin’in annesi, babası, 2 ağabeyi ve 4 amca ile tutuklanan amca Salim Güran’ın eşinin de aralarında olduğu 23 kişiden 22’sinin jandarmadaki sorguları tamamlandı. Şüpheliler bugün adliyeye sevk edilecek. Mahalle imamı ise jandarmadaki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
O DEREDE DAHA ÖNCE DE CESET BULUNMUŞ
Narin'in cesedinin bulunduğu Eğertutmaz Deresi'nde, 2017 yılında da benzer bir olay yaşanmıştı. 25 kilometre uzaktaki başka bir köyde yaşayan 9 yaşındaki Muhammed Çelikbilek evinin önünden esrarengiz bir şekilde kaybolmuş ve cesedi Narin'inki gibi 19 gün sonra dere yatağından çıkmıştı.
Muhammed'in babası Abdülhakim Çelikbilek, Narin’in olayından sonra sürekli şüphe içinde olduğunu belirterek, "Evimizle derenin olduğu yerin arası 25 kilometre. Bu kadar mesafeyi 9 yaşında bir çocuk gidemez. Oğlumun ölümünün ardından DNA testi talebinde bulundum ama cevap alamadım. Ölüm nedeni olarak suda boğulma denildi ve dosya bir ay içinde kapatıldı" dedi.
GÖZALTINA ALINMAYAN TEK AĞABEY AİLESİNİ SAVUNDU
Narin altı çocuklu bir ailenin en küçüğü. Ablası Tülin de 2019 yılında, iddiaya göre solunum yetmezliği nedeniyle hastanede hayatını kaybetti. Ancak Narin cinayeti soruşturmasına, Tülin’in ölümü de dahil edildi. Narin’le ilgili soruşturmada gözaltına alınmayan tek aile ferdi ise en büyük ağabeyleri Baran Güran. Kardeşini aile üyelerinin öldürmediğini iddia eden Baran Güran, “Narin bulunsun diye elimizden geleni yaptık. Kendi aramızda bu kızı öldürseydik kim bilecekti, kimin ruhu duyacaktı” açıklaması yaptı.
Milliyet Gazetesi’nden Çiğdem Yılmaz’a konuşan Baran Güran, amcasının baş şüpheli olarak görülmesine tepki gösterdi. Baran Güran amcasını ve diğer aile üyelerini şöyle savundu:
“Amcam benim babam gibidir, babamdan farkı yok. Arama gece gündüz devam ederken ben gece uyurken, amcam uyumuyordu ve ekiple gece de arama çalışmalarına katılıyordu. Diyordu ki ‘Ben kızımı getirene kadar, dünya benim üzerime yıkılsa uyumayacağım.’ Amcam bulunması için her yerin aranmasını söylüyordu. Biz çok içli dışlı bir aileyiz. Amcamdan yana gönlüm hâlâ rahat. Amcam benim canımdır, benim tırnağım kalksa amcam kendini öldürür. Amcam adliyedeyken oğluna şöyle demiş; ‘Oğlum sen dışarıdasın kafanı dik tut senin baban çıkacak. Bugün olmazsa, yarın olmazsa bir gün mutlaka çıkacak. Milletin içinde dik dur, kimseye karışma.
ANNEME İFTİRA ATILDI
Diyorlar ki ‘Amca ve anne arasında bir şey var ve bu durumu Narin gördü.’ Benim erkek kardeşim 16.30’a kadar evdeymiş ve annem yengemle birlikte evdeymiş. Annem buna nasıl cesaret etsin? O saatlerde kardeşim evde, diğer kardeşim Enes evin çevresinde. Böyle bir şeye kim cesaret eder? Böyle bir şey olmuş olsaydı anneme ilk tepkiyi ben verirdim, alıp kolundan tutar karakolun önüne atardım.
NARİN’E EN DÜŞKÜNÜMÜZ ENES’Tİ
Enes ile ilgili bir sürü şey söylendi. Oysa, evde Narin’e en düşkün olan Enes’ti. Enes, Narin’i küçükken hep ayağında sallıyordu. Tek kız kardeşimiz olduğu için Enes dışında evdeki herkes de Narin’e ayrı bir düşkündü. Biz 6 kardeştik en büyüğü benim, hepimiz de birbirimize çok düşkündük. Bir de Enes’in uyuşturucu içtiği iddia ediliyor. Eğer böyle bir şey varsa testlerde çıkmaz mı? Neden bir test yapılmadı? Yapılsaydı bu çok rahat anlaşılırdı. Kolundaki ısırık izi de çok fazla gündeme geldi. Bunun nedeni Narin’in kaybolduğuna duyduğu öfke ve acıdan, kolunu ısırmış ama daha önce kolunu falan ısırdığı hiç olmamıştı. Ben de geçen öfkeden kafa vurdum bu bir tepkiydi.
İFADEDEN SONRA NEVZAT’IN YAPTIĞINI DÜŞÜNDÜM
İfadem alınırken bana sadece, ‘Kimden şüpheleniyorsan’ dediler. Ben kimseden şüphelenmediğimi söyledim. Ancak Nevzat Bahtiyar’ın ifadelerinden sonra kendi kendime bu Nevzat’ın yaptığını düşündüm. İnsanoğlu ya Narin’e bir şey yapmıştır ya da çarpmıştır ve korkudan böyle bir şey yapmıştır.
MOLLA GÜRANİ’NİN TORUNLARIYIZ
Biz Molla Gürani’nin torunlarıyız. Bu aile eskiden beri ağadır. Herkes bizi ağa olarak biliyor. Köklü olduğumuz için eleştiriliyoruz. Köklü bir aile olmanın nesi kötü. Bize ‘Mala Bag/ağa’ deniliyor. Biz cani bir aile olsaydık, burada güçsüz o kadar aile var, onların arazilerine de konardık. Zengin olduğumuz iddia ediliyor öyle zengin bir aile falan da değiliz. Arazilerimiz var tarımla uğraşıyoruz o kadar. Babamın arabası FIAT, muhtar olan amcamın arabası yok, DNA içinde bulunduğu söylenen araba ailenin araziye gittiği araç, ailede herkes kullanıyor.
TOPRAK KAVGASI YOK
Toprak kavgamız falan da yok. Bir kere olsun bile babam ve amcamlar arasında toprak kavgası yaşanmış değil. Ekilen buğday paralarını Salim amcam toplardı ve 6 kardeşe bölüşürdü. Bu yıl da her kardeşe 206 bin TL düştü, belki de 200 bin TL çekildiği söylenen para bu. Çünkü bu parayı çekip kardeşlere verdi.”
patronlardunyasi.com