Ekonomi


Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen MÜSİAD Sanayi ve Teknoloji Zirvesi (MUST) sona erdi.

"Sanayi için Hamle Yap" temasıyla MÜSİAD Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen zirve kapsamında, "Sanayicilerin Karşılaştığı Zorluklar: Çözüm Arayışları ve Gelecek Perspektifleri" başlıklı panel düzenlendi.

Panelde konuşan KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Demir, Türkiye'de otomasyonun geldiği noktaya ilişkin bilgiler vererek, KARDEMİR'deki dijital dönüşümü anlattı.

Demir, "Türkiye'de otomasyon giderek artıyor. Şu anda yüzde 20'ye yaklaşan bir otomasyon oranı var genel olarak. 2030'larda yüzde 25'i aşacağız. Dünya ortalamasının biraz altındayız ama sektörlerin gelişimi de önemli. Her sektörün kendine göre otomasyon seviyesi var. Yapay zeka, dijitalizasyon ve robotlaşmayı bir araya getirdiğinizde tam otomasyona gidiyoruz. Bunun da her sektörde kendi ölçeğinde bir uygulaması var." diye konuştu.

Otomasyonu şirket çalışanlarının da öğrenmesinin öneminden bahseden Demir, "Otomasyon sistemini kendi iş yerinizde öğrenecek ancak onun eksikliklerini görebilecek, değerlendirebilecek ve bunu daha iyi sistemle karşılaştırıp yenilik yapabilecek bir sistemden bahsediyoruz. Bugün nasıl siber güvenlikten bahsediyorsak otomasyonda da bu güvenlik sistemlerinden bahsetmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.

İŞ KAYBININ KARŞISINDA YENİ İSTİHDAM

Prof. Dr. İsmail Demir, otomasyona geçişin ve yapay zekanın istihdamı nasıl etkileyeceğine ilişkin soru üzerine, "İş gücü kaybı meselesi dünyanın sanayi devriminden sonra gelen tüm aşamalarda dillendiriliyor. Tahminler Türkiye için yaklaşık 7,3 milyon iş kaybı ama bunun karşısında 8,6 milyon yeni iş alanı ortaya çıkacağı yönünde. Aslında 1,3 milyon yeni artış anlamına geliyor. Burada mavi yakanın kabiliyet artırması gerekecek ve sektörel kaymalar olacak." diye konuştu.

Bu süreçte mesleki eğitime çok daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Demir, mesleki eğitimin geleceğin teknolojilerine ve üretim yöntemlerine göre verilmesi gerektiğini söyledi.

"DAHA GİDİLECEK YOL VAR"

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal da üniversite-sanayi işbirliğinin önemine dikkati çekerek, 10 yıldır Türkiye'nin bununla ilgili önemli çalışmalar yürüttüğünü söyledi.

Bu konuda Türkiye'de çok başarılı modeller bulunduğunu dile getiren Mandal, şunları söyledi:

"Ama daha gidilecek yol var. Özellikle yakın zamanda yeşil ve dijital dönüşümle birlikte, özel sektör şirketleri, sanayi kuruluşları konuya, bu süreci fırsat alanına dönüştürme bakış açısıyla bakıyor. Dönüşüm noktası hangi sektörde olursa olsun, bu konuda Türkiye risk konusunu fırsata dönüştürme noktasında. Devletimizin, hükümetimizin politikaları da buna yönelik. Kalkınma Planı 2024-2028 arasında yeşil ve dijital dönüşümü merkeze aldı. Özel sektör de buna direnmekten daha çok, fırsat alanına dönüştürmek olarak bakıyor. Birlikte iş yapmada yeni modellere ihtiyacımız var, birlikte iş yapmaya daha yakın olacağımız dönemdeyiz."

"DEMİR VE DENİZ YOLU ETKİN KULLANILMALI"

Hayat Holding Genel Sekreteri Osman Aksoy da sanayicilerin, ekonomik, teknolojik ve çevresel anlamda karşılaştığı zorlukları anlattı.

Lojistik konusunun sanayiciler açısından çok önemli olduğunu dile getiren Aksoy, "Şu anda taşımacılık ağırlıklı olarak kara yoluyla yapılıyor ancak son dönemde demir yolunda da büyük yatırımlar yapıldı. Yük taşımacılığında demir ve deniz yolunun etkin bir şekilde kullanılması gerekiyor." diye konuştu.

patronlardunyasi.com