‘Münih’ filmi, 1972’de Batı Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen Olimpiyat Oyunları’nda Musevi asıllı yüzücü Mark Spitz’in yedinci altın madalyasını kazanmasından bir gün sonra, Filistinli teröristlerin İsrailli sporcuların kaldığı kampı basarak İsrailli 11 sporcuyu öldürmesiyle sonuçlanan saldırıyı ve İsrail’in buna gecikmeden verdiği cevabı konu alıyor.
1972 Eylül ayında 900 milyon televizyon izleyicisinin gözleri önünde önceden tahmin edilemeyen bir terörist saldırı meydana geldi. Münih Olimpiyatları sırasında meydana gelen saldırıyla birlikte tüm dünya öngörülemeyen şiddet kavramıyla tanışmak zorunda kaldı.
Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen Yaz Olimpiyatları’nın ikinci haftası devam ediyordu. Birçokları tarafından “Keyif ve Neşe Olimpiyatları” olarak adlandırılan oyunlarda heyecan doruğa çıkmıştı. Alman yüzücü Mark Spitz ve jimnastikçi Olga Korbut madalya üstüne madalya kazanırken tribünleri dolduran izleyicileri coşkuyla selamlıyorlardı.
“HEPSİ ÖLDÜLER”
Ansızın, kendilerine Kara Eylül adını veren Filistinli bir grubun Olimpiyat Köyü’nü ele geçirdiği haberleri geldi. İsrail olimpik ekibinin iki üyesini öldürmüş, dokuz sporcu ve teknik adamı rehin almışlardı. Gerilim hızla tırmandı. Aradan 21 saat geçtikten sonra, televizyon sunucusu Jim McKay orada yaşanan trajik olayı dünyaya şu sözlerle açıkladı: “Hepsi öldüler.”
![]() |
Münih’teki yaşanan terörü tüm dünya görürken bu olayın sonrasında gelişen gizli intikam operasyonu koyu bir esrar perdesi arkasında kaldı. İsrail gizli servisi MOSSAD tarafından başlatılan “Tanrının Gazabı” adlı intikam operasyonu, modern zamanların en şiddetli ve en agresif suikast senaryolarından birisi olarak tarihe geçti. FİLMİN ÖYKÜSÜ
“TANRININ GAZABI” OPERASYONU
Yönetmen Steven Spielberg, 1972 Münih Olimpiyatları sırasında yaşanan olayları ve hemen ardından gelen “Tanrının Gazabı” operasyonunu yeni çalışması “Munich”te gözler önüne seriyor. İnsani detaylara ağırlık veren film, izleyiciyi alıp tarihin gizli kalmış bir dönemine götürüyor.
Spielberg’in “Munich” filminde anlatılan öykünün odak noktasında, vatansever İsrailli istihbarat subayı Avner (Eric Bana) vardır. Münih katliamının acısını yüreğinde hisseden Avner, orada yaşanan vahşete büyük öfke duymaktadır. Ephraim adlı bir MOSSAD ajanı (Geoffrey Rush) onunla temas kurarak İsrail tarihinin en tehlikeli görevini teklif eder. Hamile karısını geride bırakması, kimlik belgesinden vazgeçmesi ve İsrail istihbaratı tarafından Münih katliamın