Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ''Lara Kent Projesi yararlı ancak, tahsis edilme süreci tamamen ahlak dışıdır. Çünkü kamu yararı hiçe sayılmıştır'' dedi.
Mumcu, Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Lara Kent Projesinin uygulanacağı alanın tahsisi ve bakanlığı döneminde Rixos Oteli'nde konaklamasına ilişkin konulara açıklık getirdi. Değişik hükümetler döneminde 5 yıla yakın süre Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptığını anımsatan Mumcu, Lara Park Projesinin fikir babası olduğunu söyledi.
Mumcu, bu projenin doğu ve batı Akdeniz sahillerine yayılmış münferit tesislerin tek başına kuramadıkları kongre ve alışveriş temalı park tesislerinin merkezi sistemle kurulmasını sağlamak; turistlerin konaklama süresini uzatmak amacıyla hazırlandığını kaydetti. Mumcu, ''Amaç, Las Vegas'ta ne varsa kumar dışında hepsinin Antalya'da olmasını sağlamaktır'' dedi.
''BÖYLE BİR ANLAYIŞI KABUL EDEMEM''
Lara Kent Projesinde yapı yoğunlaşmasının yüzde 2'de tutulması durumunda, bu projenin gerçekleştirilemeyeceğini ifade eden Mumcu, şunları söyledi: ''Hükümetle arasının iyi olduğuna inanıp, bu yapı yoğunluğunu değiştirebileceğine inanan işadamının gireceği bir yarışmadır. Yüzde 2 yapı yoğunluyla o projenin altına giren kişi, ya projeyi yapmayacaktır ya da Hükümetle anlaşarak yapı yoğunluğunu yüzde 22'ye çıkaracağından emindir. O yüzden 1. yarışma, gerçek bir yarışma olarak şekillenmemiştir. Tahsisi savunan işadamının, Lara Kent Parkının iptal edilen birinci tahsisinden sonra söylediği sözler, bugün benim söylediğim sözlerin aynısıdır. Bu tahsisin kendisine yapılmış olması gerçeği değiştirmişse böyle bir anlayışı kabul edemem. Bu, Tarsus'ta devam edecektir, Dalaman'da devam edecektir. Her yerde yapılan şey, projenin ruhunu içinden çekmek ve ruhundan arındırılmış projeleri, etiyle kemiğiyle istenilen kişilere tahsis etmektir. Niyet de uygulama da yapılan da budur.''
''TAHSİS, TAMAMEN AHLAK DIŞIDIR''
Erkan Mumcu, Rixos Oteller Grubunun sahibi Fettah Tamince'yi kasdederek, şöyle devam etti: ''Yaptırdığı otel ve golf sahası yatırımı için ödediği para, Lara Kent Projesi için ödediği paradan daha fazladır. Fiziki olarak kat kat büyük, ekonomik kapasite olarak onlarca kat büyük projenin yarışmada ödenecek bedeli bu mu olacaktı? Yani bir otel arazisi için ödenecek bedelden daha az mı olacaktı. Kaldı ki mesele para değildir. Mesele, orada neyi yapacağınızdır. Sonradan verilecek imar yoğunluğunu bugün proje içine koymayıp, ahlak dışı bir yarışma düzeneğinde bir kayırmacılıktır.''
Tamince'yi dürüst bir işadamı olarak tanıdığını ifade eden Mumcu, ''Yarışma biçiminde tahsis yapılması projeme destek verdiği doğrudur. Kendisine sorduğumda 'rüşvet vereceğime, devletin kesesine ödemeyi tercih ederim' demişti. Takdir ettiğim, güvendiğim, başarılı bulduğum bir işadamıdır. 3 günlük dünya menfaati için hakka hukuka tecavüz etmeye değer mi onun vicdanına bırakıyorum. Ama çok net bir şey söyleyeceğim Lara Kent Projesi yararlı, ancak tahsis edilme süreci tamamen ahlak dışıdır. Çünkü kamu yararı hiçe sayılmıştır'' dedi.
''HUKUKSUZLUĞUN AÇIK KANITIDIR''
Mumcu, projenin uygulanacağı alanın ''Kültür, Turizm Koruma Geliştirme Bölgesi'' olduğunu belirterek, ''Hal böyleyken söz konusu tahsis edilen alanın, tabi olduğu yasanın emrettiği mevzuata göre değil, Arazi Tahsisleri Yönetmeliği mevzuatına göre tahsis yapılması bile hukuksuzluğun açık kanıtıdır. Belgeye gerek yok'' dedi. İşadamlarının kendisine ''yana yakıla'' anlattıklarını kamuoyuyla paylaşmayacağını belirten Mumcu, ''Onlar bana kamuoyuyla paylaşmam için anlatmadılar. Ama yukarıda Allah ve hesap günü var'' diye konuştu.
''DİNLENMEDİM, ÇALIŞTIM''
Turizm Bakanlığı döneminde Rixos Oteli'nde konakladığına ilişkin iddialara cevap veren Mumcu, bakanlığı döneminde yüzlerce otelde konakladığını söyledi. ''Ben, bu konaklamalarım esnasında eğlenmedim, dinlenmedim; çalıştım'' diyen Mumcu, şunları kaydetti: '
'Onların işlerine katkı sağlamak için çalıştım. Bu sayede turizm gelirleri yüzde 300, istihdam yüzde 100 artmıştır. Faturalarını göndersinler istirham ediyorum, hemen ödeyeyim. Görevimi yaptığımı düşünüyorum, ama insanlar bana ihsanda bulunduklarını düşünmüşler. Hiçbir zırhın arkasına saklanmayı tenezzül etmem. Tetikçiler marifetiyle konuşmak da benim marifetime sığmaz. Beytülmale el uzatanın eliyle, milletin maneviyatına dil uzatanın diliyle uğraşmaya ant içmiş siyasetciyim. Bu projelerde Türkiye'nin, milletin geleceği çalınmaktadır. Yanlış olan projeler değil, bunların gerçekleştirme biçimidir.