2009 yılında 250 milyon TL yatırım yapacaklarını, 400 yeni mağaza açacaklarını belirten Genel Müdür Tort, altı bini, 2009'da altı bini de 2010 yılında olmak üzere iki yıllık dönemde toplam 12 bin kişiyi istihdam edeceklerini söyleyerek “ Beş yıllık dönemde dünyanın en hızlı büyüyen beşinci gıda perakendecisiyiz. Bu ülkeye yatırım yapma ve büyüme kararlılığımızı sürdüreceğiz" dedi.
Özgür Tort “2009'da açacağımız yeni mağazalar kendi markalarımızla ve organik büyümemizle olacak. Ancak bu mağaza sayısının üzerine çıkmamızı sağlayacak bir fırsat olursa da onları da değerlendirebiliriz. Ancak satınalma gibi özellikle inorganik bir büyüme arayışı içinde değiliz” görüşünü ifade etti.
Genel Müdür Tort, yurtdışında toplam dört ülkede mağazaları bulunduğunu belirterek şu bilgiyi verdi:
“Kazakistan'da büyüme hedeflerimizin iki katı üzerinde bir performans gerçekleştirdik. Azerbaycan ve Mekadonya'da ise mağazalarımız kendi büyüme hedeflerine uygun büyümelerini sürdürüyorlar. Şu anda dört ülkedeyiz,yeni ülkeler de eklenebilir. Özel bir hedefimiz yok ama yurtdışında da fırsatlar oluşursa satın almalar düşünebiliriz.”
"PAZAR PAYIMIZI ARTTIRIYORUZ”
Migros Türk Grubu'nun 2008 yılı gerçekleşmelerini ve geleceğe yönelik hedeflerini açıklamak üzere bir basın toplantısı düzenleyen Örgür Tort, 2008 yılında müşteri sayısında yüzde 11 gibi yüksek bir artış kaydettiklerini, Migros'un 2012 yılında “10 milyarlıklar kulübüne” girme iddia ve hedefinin aynen devam ettiğini söyledi. Tort, son veri olarak gıda perakende sektörünün toplam büyüklüğünün 85 milyar dolar olarak tahmin edildiğini, organize perakendenin bu toplam içinde yüzde 40'lık bir paya sahip olduğunu hatırlatarak “Migros'un pazar payı şu anda yüzde 5'ler civarında. Bu payı arttırma hedefimiz sürecek” dedi.
“EVDE VAKİT GEÇİRME EĞİLİMİ ARTTI”
Migros Türk Genel Müdürü Özgür Tort, son dönemde perakende sektöründe gözlemledikleri tüketici davranışlarını şöyle açıkladı:
“Dışa dönük harcamalardan ziyade, içe dönük harcamalar artıyor. Bazı müşteri gruplarında hazır, ısıtmalık ürünler yerine çorbayı, pastayı yemeği evde yapmayı tercih edenler çoğaldı gibi gözüküyor. Peynirde de aynı şekilde beyaz ve kaşar peyniri, siyah zeytin gibi temel gruplara ilgi artarken, özel çeşitler bazı gruplarca daha az satın alınıyor. Evde keyif veren ürünlere ilgi artıyor. Özellikle discount formatında ve hipermarkette alışverişin bölünmesi nedeniyle sepet küçülmesi durumu söz konusu. Bizim markalarımızdan Şok'ta alışveriş sepeti küçülmekte ancak burada bir farklı durum söz konusu, Şok toplamda çok hızlı büyüyor. Şok'ta müşteri artışımız Ekim ayından bu yana geçen yıla göre yüzde 35. Fiyatlar bütçelere göre ucuzladığı için hem mevcut mağazalarımızdan hem de açtığımız yeni mağazalardan müşteri artışı sağlıyoruz. Ziyaret sıklığı artıyor. Sürekli yeni Şok mağazaları açılıyor, müşteri sayımız artıyor ve toplam satışta da yüksek artış bulunuyor. Her formatımızda değişen oranlarda olsa da en büyük müşteri kazanımını orta ve alt gelir grubundan sağlıyoruz.”
TOPLAM 400 YENİ MAĞAZA
Migros Grubu'nun mağazalaşma hedeflerini anlatan Özgür tort, 2009'da 6 bin, iki yılda toplam 12 bin yeni istihdam yaratmayı öngördüklerini ifade ederek şunları söyledi:
“Migros Türk olarak bu istihdam rakamlarını öngörebilmemizin ardında hiç taviz vermeden ilerlemek istediğimiz yeni büyüme rotamız var.Haftada iki mağaza açarken hızımızı artırarak 2008 yılında haftada ortalama 5 yeni mağaza açtık. 2009 için de iddialı bir hedef belirttik, haftada 8 mağaza açacağız dedik. Bundan sonra da haftada ortalama 8 mağaza açma hedefimizle 2009 yılı içinde 400 mağaza açacağız. Mağazalaşma özel bir coğrafya hedefimiz yok tüm Türkiye'yi kapsayan bir hedefimiz var.Haftada sekiz mağaza hedefimizle ilgili hiçbir kaygımız yok.Bu hedeflere rahat ulaşırız.”
Özgür Tort, 2008'in sonunda 1191 mağaza ve 698 bin metrekare net satış alanı ile öngörülen büyüklüğe ulaştıklarını aktararak “Bu rakamlar, her seferinde hedeflediğimiz büyüklüğe ulaştığımızı ortaya koyuyor. 15 Şubat itibariyle 722 bin metrekare et satış alanı ve 1245 mağaza ile hizmet veriyoruz. 2009'da Şubat ayının ortasına kadar 1.5 ayda biri yurtdışında Azerbaycan'da olmak üzere 54 yeni mağaza açmış bulunuyoruz” dedi.
“YONCALARI SATIN ALMAMIZ, YAYGINLAŞMA KARARLILIĞIMIZIN İSPATI”
Migros Türk olarak organik büyüme hedeflerinin yanı sıra, inorganik büyüme fırsatlarını da değerlendireceklerini ifade eden Özgür Tort, büyüme ve ülke çapında daha da yaygınlaşma stratejisine paralel olarak adım attıklarını vurguladı. Bu çerçevede, “Akdeniz Bölgesi'nde özellikle Adana, Mersin ve Hatay'da yayılanYonca marketlerini bünyemize kattık” diyen Özgür Tort, toplam 15 bin 500 metrekare satış alanına sahip 18 mağazanın 11'i Tansaş, 7'si ise Migros markasıyla 2 günde hizmete girdiği bilgisini verdi.
BİR KİŞİNİN İŞTEN ÇIKMASI, TÜRKİYE'DE 4 KİŞİNİN TALEBİNİ OLUMSUZ ETKİLER”
Bir kişiye sağlanan istihdamın Türkiye'de en az dört kişiyi pozitif yönde etkilediğini savunan Özgür Tort, kayıtlı istihdamın desteklenmesinin önemine dikkat çekerek şu derlendirmeyi yaptı:
“İşsizlik hem perakende sektörü hem de Türkiye için çok ciddi bir tehlike. Yapılan tüm makro hesaplamalarda çalışan bir kişinin kendisiyle birlikte en az dört kişiye bakmakla yükümlü olduğu varsayılır. Türkiye'de bir kişinin işsiz kalmasıyla, dünyanın herhangi bir yerinde, ABD'de, Avrupa ülkelerinde bir kişinin işsiz kalması farklı anlamlar taşıyabilir ve farklı sosyal sonuçlar doğurabilir. Verimlilik adına, tasarruf adına işçi çıkarmanın ekonominin geneline görünmez, ciddi bir maliyeti var. İşten çıkarmalar büyüyen Türkiye'nin geleceğini de askıya almanız anlamına geliyor. İşten çıkarılan kişinin misli kadar işiniz küçülme durumunda kalacaktır. İşte bu nedenle ki, Migros Türk olarak yürüttüğümüz faaliyeti sadece ticari bir aktivite olarak değil, istihdamı destekleyen bir sorumluluk olarak da görüyoruz. Yaptığımız her kuruşluk yatırım, bu ülkenin insanlarına alışveriş keyfi ve bütçelere destek sağlıyor. Aynı zamanda ülkenin en önemli gündemi olan işsizliğe bir çözüm oluyor.”
"KRİZDE VERİMLİLİĞE ODAKLANDIK”
Türkiye ve dünyanın içinde bulunduğu olumsuz ekonomik ortama rağmen Migros Türk olarak yatırıma, istihdama, yeniliklere devam ettiklerini ifade eden Özgür Tort, özellikle böyle zamanlarda adımların plan ve hesapla atılmasının önemine dikkat çekerek “Büyümeye; verimlilik ve teknoloji ile destek olunmazsa, ek kaynak sağlanmazsa kriz fırsata dönüşemez” dedi. Olumsuz ekonomik şartların her şirketi olduğu gibi Migros Türk'ü de düşündürdüğünü belirten Özgür Tort sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hesaplarımızı sürekli gözden geçiriyoruz. Her zaman yakından takip ettiğimiz verileri esnek yapımızla şimdi her an yeni baştan inceliyoruz. Migros'un bu büyüme planına ve müşterilerimize her gün ilave olarak sunacağımız avantajlara verimlilik çalışmaları kaynak sağlıyor. Somut olarak verimlilik başlığı altında dağıtım merkezleri yönetimi, enerji kullanımı, elektronik kayıt sistemi, etkin veri yönetimi gibi konularda hızlı fark yaratan adımlar atıyoruz. Bir saat öncesine göre her saat daha verimli olmaya odaklandık. Kriz dönemlerinde uzun vadeli düşünmek, dönemsel paniklere kapılmadan kendimize ve Türkiye'nin geleceğine güvenerek hesaplı adım atmak her zaman en doğru yoldur. Esasen krizi fırsata çevirmek ifadesinden de biz bunu anlıyoruz. Sektörün en verimli şirketi olarak, yatırımlarımızı tüm hızıyla sürdürdüğümüz bu dönemde biz Migros Türk olarak tüm yapılarımızla, hücrelerimizle kendimizi yenilemeye ve her adımımızda verimliliği artırmaya odaklandık.”
“FELAKET SENARYOSU YAŞANMIYOR”
Migros'un önemli bir avantajının gıda perakendeciliğinin her formatında Macrocenter'dan Şok'a, Migros'tan Tansaş'tan 5M'e farklı markalarla hizmet vermesi ve bu nedenle her formattaki değişimi, kayışları net görebilmek olduğunu belirten Özgür Tort, herhangi bir ürünün tüketiminin artışı ve diğerinin azalışının mutlaka müşterilerin tercihinin kaydığını göstermediğini ancak genel bir fikir verdiğini vurguladı. Asıl önemli olanın, aynı kişilerin davranış değişikliğini saptamak olduğunu söyleyen Tort, sözlerine şöyle devam etti: “Mevcut durumda felaket senaryoları yaşanmıyor, yatay değil dikey bir değişim söz konusu. Avantajına göre markalar arasında değişim olsa da ürün cinsinde değişim bulunmuyor. Özetle bizim 5 formattaki tespitlerimizde etten tavuğa, pirinçten makarnaya geçiş söz konusu değil. Her kriz ezber bozar, dinamikleri farklıdır. Örneğin kozmetikte bir daralma yok, bazı gıda dışı ve elektronik eşyalarda daralma olsa da, insanlar lükse kaçmadıkça özde beslenme ve keyif sağlayan ürünlere talepkarlar. Gazete, kitap, hobi ürünleri satışları örneğin artıyor. Temizlik ürünlerinde ve geniş fonksiyonlu her işe kullanılan ürünlere talep artışı var.”