İdeolojik yakınlıkları var diye YÖK ve üniversiteleri destekten geri durmayan Patronlar Kulübü TÜSİAD, eğitim çıkmazında gelinen noktada feryat ediyor. TÜSİAD, verimlilikle bağının en zayıf olan kesimin yükseköğretim ile yönlendirmesiz ortaöğretim olduğunu açıkladı.
50 ÜLKE ARASINDA 40'INCIYIZ
Haziran ayında Koç Üniversitesi ile TÜSİAD işbirliğinde gerçekleştirilen "Büyüme Tartışmaları" kitap haline getirildi. Toplam 182 sayfalık kitabın "Eğitim ve Büyüme Tartışmaları Tebliğleri" bölümünde "büyüme ve kalkınma problemi"nin en önemli boyutunu eğitim ve verimlilik artışı arasındaki ilişkinin oluşturduğu, incelenen 50 ülke arasında bu parametrelerde en kötü durumda bulunan 10 ülke içinde Türkiye'nin ilk sırada yer aldığı kaydedildi. Kitaptaki verilere göre, 1975-2002 yılları arasında ülkelerin verimlilik düzeyi listesinde İsviçre yüzde 108 olan verimlilik artış oranını 2002'de yüzde 165'e taşıyarak, iki tarihte de birinciliğini korudu. Türkiye ise aynı çizelgede, 1975 yılında yüzde 20 ile 49 ülke içinde 41'inci sırada yer alırken 2002'de ise yüzde 18 ile 40'ıncı sırada yer aldı. Türkiye böylece verimliliği artırmak bir yana iki puanlık bir gerileme de sergiledi. Aradan geçen 27 yıllık sürede Türkiye'nin altında yer alan Filipinler ve Paraguay ise son çizelgede birkaç basamak yukarı çıkarak, Türkiye'yi geride bıraktılar. Tebliğler Kitabı'nda şöyle denildi:
"Çalışmamızda, Türkiye ekonomisinde verimlilik artışının görece zayıf olduğu sonucuna varılmıştır. İncelenen 50 dolayında ülkenin ortalaması ile kıyaslandığında ülkemizde verimlilik artışı zayıf kalmıştır. Yaptığımız çalışma, eğitim-verimlilik ilişkisinin ortaya konulması ve Türkiye'nin bu gösterge itibarıyla diğer ülkelere kıyasla bulunduğu konumu belirginleştirmek adına oldukça çarpıcı sonuçlara ulaşılmıştır. İlköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretimde okullaşma oranı ile işgücünün ortalama eğitim süresi değişkinliklerindeki iyileşmenin verimlilik artışına önemli katkı yapığı bulgusuna ulaşılmıştır."
MESLEKİ EĞİTİM TEŞVİK EDİLMELİ
Avrupa Birliği bünyesinde eğitim-verim ilişkilerini güçlendiren programlara da yer verilerek Türkiye için model gösterilen TÜSİAD'ın Tebliğler Kitabı'nda, Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu (ERDF) bünyesindeki Avrupa Sosyal Fonu'nun (ESF) çalışma öncelikleri anlatıldı. Kitapta, ESF'nin önceliklerinin, "İşsizliği önlemek, uzun dönemli işsizliklere yer vermemek için aktif işgücü piyasası politikaları geliştirmek, hayat boyu öğrenme politikası bağlamında mesleki eğitimi teşvik etmek, girişimciliği, yenilikçiliği, nitelikli işgücünü teşvik etmek, kadınların işgücü piyasasına aktif katılımını sağlayıcı tedbirleri almak" olduğu belirtildi.
EĞİTİM VE VERİM İLİŞKİSİ
TÜSİAD'ın Tebliğler Kitabı'nda, çok farklı yöntemlerle yapılan bütün araştırmalar sonucunda yükseköğretim ve ortaöğretimdeki "eğitim-verim" ilişkisinin en zayıf düzeyde olduğunun belirlendiği anlatıldı. Kitabın diğer bölümlerinde ortaöğretimde öğrencilerin ilgi ve becerilerine göre "yönlendirilmesi" gerekliliğinden söz edilirken, yönlendirmeyi ortadan kaldıran, eğitimde çeşitliliği engelleyen 8 yıllık kesintisiz eğitim ile YÖK ve üniversitelerin aynı doğrultudaki tutumlarına temas edilmemesi ise dikkat çekti. Kitapta, "Eğitim hizmetinin özünde bir kamusal mal olduğu ve bireylere fırsat eşitliği temelinde sunulması gerektiği" vurgulanarak, kamu, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasında sıkı bir işbirliğinin gerekliliğine işaret edildi.
Vakit