Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medya hesabında "Terörsüz Türkiye'ye her hal ve şartta ulaşılacaktır" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 6 Ocak'taki kabine toplantısından sonra söylediği, “Biz iktidar ve ittifak olarak Terörsüz Türkiye hedefimizi öyle veya böyle ama mutlaka gerçekleştireceğiz” sözünü hatırlatan Mehmet Uçum şunları söyledi:
"Bu mesajda Terörsüz Türkiye hedefine yönelik güvenlik pratiğinin yanında farklı imkânları devreye sokmak için alınan Devlet İnisiyatifi 'istismar edilmesin' uyarısı da vardır.
İlk dikkat çeken; bu yeni aşamayı bir müzakereymiş gibi gösterme çabası, İmralı görüşmesi üzerinden politik şovlara yeltenilmesi ve konuya yeni aktörler katma girişimi oldu. Bunlar tarihi fırsatı tahrip edecek tutumlardır. Burada Devletin açtığı imkânlarla sorumluluk alanlar ve siyasi olarak sorumlu olanlar azami özen göstererek olası zararlandırıcı sonuçların önüne geçmelidir.
Yine emperyalist bir proje olan dış Kürt sorununun dili; bağımsızlık, özerklik gibi yeniden piyasaya sürülüyor. Hukuki bağ olan Türk vatandaşlığı etnik kimliğe indirgenerek tartışmaya açılıyor. Tümden ideolojik bir çarpıtma olan ve esasen yapay dış Kürt sorununun iki ulus tezinden türetilen “eşit vatandaşlık” söylemi öne çıkarılıyor. Eşit vatandaşlıktan ne kast edildiği ise açıklanmıyor. Tüm bunlar Türkiye’nin bölünmesine giden bir yol yapmaktır.
Eşit vatandaşlık etnik ve dinsel kimliğine bakılmaksızın devlete hukuken bağlı herkesin vatandaş olmasıdır. Bizim hukuk sistemimiz vatandaşlığı etnik, dini ya da ırki bir bağ değil hukuki bağ olarak düzenler. Hukuken eşit vatandaşlık konusunda bir sorunumuz yoktur.
Öte yandan Gazze örneği vererek Devleti ve Halkı kaos, kargaşa ve yıkımla tehdit eden hadsizler ortaya çıktı. Umut hakkı, ev hapsi, af gibi konuları yersiz yere veya başka niyetlerle tartışanlar oldu. Oysa Sayın Bahçeli sadece terörün bitmesi, teröristlerin teslim olması ve terör örgütünün lağvedilmesi şartına bağlı olarak umut hakkı demişti."
"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN ADAYLIĞI VE YENİ ANAYASA İLE İLGİSİ YOK"
Terörsüz Türkiye hedefini Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir kez daha aday olmasına veya yeni anayasa çalışmalarına bağlamanın da yanlış olduğunu söyleyen Mehmet Uçum şu ifadeleri kullandı:
"Konuyu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir kez daha aday olmasına bağlayanlar ise tam bir aymazlık içinde. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istisnai adaylığı için anayasal imkân (m.116/3) olmasına rağmen, “bu girişimle adaylıktaki anayasal engeli kaldırmak istiyorlar” şeklinde yalan söyleyip bunda ısrar edenler de var.
Terörsüz Türkiye hedefi bugünün konusudur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a istisnai adaylık imkânı ise 2027 yılının ikinci yarısında gündeme gelebilir. Bu iki konu arasında ne zaman birliği açısından ilişki kurulabilir ne de özellikleri bakımından.
Konuyu yeni anayasaya bağlayanlar da var. Oysa yeni anayasa olmasa da Terörsüz Türkiye hedefinden vazgeçilmez. Yeni anayasa olursa ilk dört maddeye dokunulmayacağı, Türk Milleti ve Türk Vatandaşlığı isimlerinden vazgeçilmeyeceği defalarca ifade edildi. Elbette Cumhuriyetin kazanımları ve demokratik birikim korunacaktır. Bunlara zarar vermeye hiç kimsenin gücü yetmez. Bunların güvencesi Türk Milletidir.
Tabi ki geniş mutabakatla yapılacak bir yeni anayasa ile demokrasinin, sosyal adaletin, hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi mümkündür. Bu beklenti meşrudur. Ancak yeni anayasa Terörsüz Türkiye hedefinin doğrudan bir unsuru değildir."
"DEVLET, TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİNE DİRENENLERE VE BUNU SABOTE ETMEYE ÇALIŞANLARA FIRSAT SATINMAYACAKTIR"
Mehmet Uçum, devletin Terörsüz Türkiye hedefine direnenlere ve bunu sabote etmeye çalışanlara fırsat tanımayacağını söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
"Özetle, terörün sona ermesine yönelik Devlet İnisiyatifi çok nettir: Terör her anlamda ve her mecrada devamlı surette sonlandırılacaktır. Bunun hiçbir farklı konuyla ilişkisi yoktur. Bunun için bir müzakere ve pazarlık söz konusu değildir. Terörü sona erdirmek için mutabakat aramak, komisyon kurmak, yasama yetkisine atıf yapmak abestir. Bunlar işi yokuşa sürmektir. Devlet; terörün eylemine, diline, vesayetine, örgütüne her yerde ve her hal ve şartta son verecektir.
Devlet, Terörsüz Türkiye hedefine direnenlere ve bunu sabote etmeye çalışanlara fırsat tanımayacaktır.
Türklerin ve Kürtlerin kardeşliğini ve birliğini kırk yıldır enfekte etmeye çalışan terör tamamen sona erecek, enfeksiyon kökten yok edilecektir.
Devlet bu hedefe giderken açtığı imkânlara rağmen “tercihini terörden ve şiddetten yana kullananları silahlarıyla birlikte toprağa gömecektir.” Sonuçta; “kardeşlik, birlik ve huzur kazanacaktır”."
patronlardunyasi.com