1838 yılında Fransız Büyükelçiliği'nden ayrılan Edouard Lebon tarafından açılan Lebon, pastaları ve atmosferiyle kendi efsanesini yaratmıştı. Namık Kemal'den Peyami Safa'ya, Recaizade Mahmud Ekrem'den Süleyman Nazif'e, Abdülhak Hamid'e kadar dönemin edebiyatçı ve entelektüellerinin vazgeçilmez mekanıydı.
1940'ta Avadis Ohanyan Çakır tarafından satın alındıktan sonra adı Markiz olarak değişse de entelektüel dünyadaki konumunu korudu. Sait Faik, Orhan Kemal, Haldun Taner, Attila İlhan gibi yazar ve şairlerin buluşmalarına ev sahipliği yaptı. Ancak zamanla değişen şehir kültüründen etkilenerek eski popülaritesini kaybetti ve 1980'de kapandı. 2003’te restore edilip yeniden açıldı, ancak o eski ihtişamını yakalayamadı.
2023’te Mehmet Erkul ve Tekin Esen tarafından devralınan Markiz’in de içinde bulunduğu bina, restorasyon öncesinde son kez Pilevneli Galeri'nin ev sahipliğinde güncel bir sergiyle kapılarını açtı. Sanatçı ikilisi Yasemin Baydar ve Birol Demir’den oluşan: mentalKLINIK’in Dehşetli Güzel adını verdikleri performansları, Markiz’in tarihi atmosferinde geçmişin görkemine veda ederken yeni bir başlangıcı müjdeliyor.
NEREDE O ESKİ DEDİKODULAR?
Hürriyet'ten İhsan Yılmaz'ın haberine göre, randevuyla birer saatlik sürelerle girilebilen Markiz’de, mekanın hala güzelliğini koruyan eski ihtişamı ziyaretçileri karşılıyor. Yıllarca ünlü yazarların ve sanatçıların günlük dedikodularının yankılandığı mekanı bu kez: mentalKLINIK’in Orkun Şentürk ile hazırladığı ses enstalasyonu dolduruyor. Dedikodular, söylentiler ve güncel tartışmalar yapay zeka tarafından üretilmiş konuşmalarla yeniden canlanıyor. Sanki herkes o an oradaymış gibi pastanenin içinde yankılanıyor. Bu kopuk ve kesintili diyaloglar, sosyal medyanın ve dijital çağın dağınık bilgi akışını yansıtarak gerçek ile kurgu arasındaki sınırı bulanıklaştırıyor.
YARIM KALMIŞ PASTA
Masaya gelen pasta ise tam bir sürpriz. Yarısı yenilmiş, üzerinde sigaralar söndürülmüş, buz parçaları atılmış beton görünümlü gri bir pasta. Tuğana Okan Nalçacı'nın hazırladığı bu özel pasta, tüketim alışkanlıklarımızı sorgularken estetik kaygılarımızı da yüzümüze çarpıyor.
Sanatçılar Birol ve Yasemin’in cesaretlendirmesiyle en dokunulmamış yerinden bir parça alıp ağzıma attığımda anlıyorum ki görüntüyle tezat bir lezzetle karşı karşıyayım. Tabii ki sigara izmaritleri ve buz kalıpları da şekerden yapılmış ve oldukça lezzetli. Geleneksel sunum estetiğinin aksine, ideal olmaktan uzak bu yarım kalmış kutlama pastası, tat, doku ve form arasındaki ilişkiyi bir kez daha sorgulamamızı sağlarken Markiz’in zamanla unutulmuş, hoyrat dönemlerden geçmiş dillere destan pastalarını da hatırlatıyor.
:mentalKLINIK’in yarattığı hedonist ve oyuncu dünya, izleyiciye bir şölen ve coşku hissi yaşatırken bir yandan da şaşkınlığa sürüklüyor. Pek çok diğer işlerinde olduğu gibi…
Markiz, bu performanstan sonra içinde bulunduğu bina ile birlikte restorasyona girecek ve kapılarını, ilk dönemlerini aratmayacak bir görkemle yeniden açacak.
Not: Dehşetli Güzel performansı 16 Mart tarihine kadar hafta içi her gün 12.00-14.00 saatleri arasında Markiz Pastanesi web sitesinden rezervasyon yaptırılarak ücretsiz olarak ziyaret edilebilir. Pastadan yemek isterseniz 14.00-19.00 saatleri arasındaki ziyaretler ücretlidir.
patronlardunyasi.com