Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, el konulan bankalardan dolayı borçlu olan hakim ortaklarla yaptıkları ya da yapacakları protokollerde iyiniyet aradıklarını, bunu protokol yaparken temel mantık olarak ele aldıklarını söyledi. Ertürk, tüm amaçlarının kamuya bir kuruş daha fazla kaynak aktarmak olduğunu belirterek şöyle konuştu:
Gizli ilişkiler çıkarsa...
“Elindeki tüm mal varlığını masaya koyan ve borcunu kabul eden ve bu borcu ödeme niyetini gösterenlerle protokol imzalıyoruz. Ancak mal kaçıran, mal gizleyen veya daha sonra mal kaçırdığı ortaya çıkanlarla protokol yapmıyoruz. Burada protokol yapınca bir fabrikayı ona teslim ediyorsunuz. Eğer kötü niyetliyse bu mal varlığını kaçırmaya gizlemeye devam edebilir. Bunun için iyiniyet ve borç ödeme kararlılığı çok önemli.
Ama bazen protokol imzalarken sahip olmadığımız bazı veriler, bazı bilgiler daha sonra ortaya çıkabilir. Yani protokol imzaladığımızda elde ettiğimiz veriler neyse, teminatlar mal varlıkları ya da karşılıklı hukuksal ilişkilere dayanarak protokol imzalanıyor. Ama daha sonra sizin o gün bilmediğiniz ya da gizlenmiş olan bir ilişki, mal varlığı ortaya çıkarsa o protokol geçersiz olur. Çünkü o protokol o günkü verilere bilgilere dayalı olarak imzalanmış bir protokoldür. Hele de o protokolün imzasına giden süreçte muvazaalı borçlunun başka üçüncü taraflarla mal kaçırmaya dönük muvazaalı işlemlerini tespit edersek elbetteki o protokolle devam etmek mümkün değildir.
Yeni duruma göre yasal hakları kanuni haklarımızı kullanarak oradan kamu menfaatine daha yüksek bir değer elde edersek onun üzerine gideriz. Bizim amacımız o. Biz mevcut protokolle 100 milyon dolarlık değer bağlamışsak protokole ama daha sonra gizlenmiş saklanmış değerler ortaya çıkarsa bunun birkaç katını çıkarabilirsek... Bizim tamamen amacımız kamuya bir kuruş daha fazla kaynak aktarabilmek.”
5020 sayılı yasa ile elimiz çok kuvvetli
TMSF Başkanı Ertürk, şu anda protokol imzalanan herhangi bir borçlu ile gizlenmiş bir ilişki ortaya çıktığında yasal yetkilerini kullanacaklarına da dikkat çekti. Ahmet Ertürk, şöyle devam etti:
“Söylediğimiz gibi 5020 sayılı yasadan gelen yetkilerimizi kullanarak mal varlığını kontrol altına alırız. Ya da gizli ilişki değil de protokolün şartlarına ödeme ya da değerlerine uymazsa taraflar... Toprak Grubu"nda mesela böyle bir durum var. Burada biz bazı varlıkları satma şartı koyduk. Bu kadar borçla bu kadar varlık üzerine oturamazsın diyoruz. Ama o varlıklarını satmamak için bin türlü bahane bulan birine biz kendi şartlarımızı dayatırız.
Nitekim biz satmaya başladık. Protokol bize şu imkanı veriyor. Protokolle biz 5020"ye başvurmadan protokolle aldığımız hakları kullanarak da gidebiliriz. Mesela hisseler bize rehinli. Yeniden gidip hisselerine el koymamız söz konusu değil. Zaten bize kendi arzusu ile rehin vermiş. Bu rehinli hisseleri satışa çıkarırız.”
Yüzde 25"lik tahsilat dünya ölçeğinde bir başarıdır
Ertürk, 2006 sonu itibarıyla tahsilatlarının 14 milyar doları bulduğunu, Hazine"ye 4.2 milyar dolar, diğer alacaklı kurumlara da 5.5 milyar dolar aktardıklarını söyledi. Ertürk, sadece Maliye"ye aktardıkları paranın 3.1 milyar doları bulduğuna dikkat çekti. Faiz hariç 28-29 milyar dolarlık Hazine kaynağı kullanıldığını söyleyen Ertürk, “Ancak bunun bir de faizi var. O zaman maliyet 55-56 milyar doları buluyor. Bu toplama göre 14 milyar dolar tahsilat yüzde 25 anlamına gelir ki dünya ölçeğinde başarılı bir tahsilattır” diye konuştu.
Siyasi iradeden mesaj gelmedi
CNN Türk"te VATAN Ankara Temsilcisi Bilal Çetin, Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Enis Berberoğlu ile Referans yazarı Yiğit Bulut"un sorularını yanıtlayan Ertürk siyaseti iradenin işlerine hiçbir zaman karışmadığını söyledi. Ertürk, bu güne kadar hükümetten "şunun üzerine fazla gitmeyin" şeklinde hiçbir mesajla karşılaşmadığını kaydederek, “Siyasi irade bu konuda bize en büyük desteği verdi. En büyük destek 5020, 5021 ve 4969 yasaları çıkarmaktı. Biz bu siyasi kararlılığa kurumsal ve bürokratik kararlılık ekledik” dedi.
Sorunlu 4 banka kaldı
Ahmet Ertürk, bugüne kadar sorunlu bankalarla TMSF olarak gelinen noktayı da şöyle özetledi:
* Tariş Bank, Türkbank ve Ulusal Bank"ta hakim ortakla ilgili bir borç yok.
* Yaşar Grubu, Sürmeli Grubu borcunu tamamen kapattı. Çukurova Grubu ile tahsil edeceğimiz küçük bir küsurat kaldı. Protokol borcu ödendi. Kentbank ile 100 milyon doları bu ay sonuna kadar alıp işimizi bitireceğiz.
* 8 banka ile protokol devam ediyor. Bunlar Toprak Grubu, Zeytinoğlu Grubu, Garipoğlu Grubu, Çağlar Grubu, Ceylan Grubu, Erol Aksoy Grubu, Cıngıllıoğlu Grubu ve Korkmaz Yiğit.
* Sorunlu olan protokol imzalamadığımız 4 banka var. Egebank, İmar Bankası, EGS Bank ve Yurtbank. Yurtbank"la imzalamıştık ama şartlara uymadılar geçersiz kıldık.
* Bir de Etibank var. Etibank"ta ilginç bir durum var. Bankanın varlıklarıyla bir kısmı bize geçti. Bir kısmını satış sözleşmesi ile sattık. Ama Dinç Bilgin ile protokol imzalamadık. Burada bir takım gelişmeler olabilir.