Patronlar


İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Korkmaz Yiğit ile Canay Fencimen katılmadı.

Duruşmada son savunmasını yapan Korkmaz Yiğit’in avukatı Aslı Sıdıka Aydın, iddianame ve mütalaanın ceza hukuku normlarının yanı sıra icra iflas hukuku hükümlerinin de gözetilerek hazırlanması gerektiğini söyleyerek, "Çok büyük bir yanlış tespit ile suç isnatında bulunulduğu ortadadır" dedi.

Müvekkilinin "Gidin eşyaları sökün" şeklinde bir talimatının olmadığını savunan Aydın, şunları söyledi: "Çalındığı iddia edilen menkullerin tapu kaydında, icra tutanağında, şartnamede, kıymet takdirinde cinsleri, evsafları, hatta var oldukları bile bilinmemekteyken birtakım afaki iddia ile müvekkilimin klozet çaldığı, kapı tokmağı çaldığı, musluk çaldığı gibi hayatın ve müvekkilimin standardı ile uyuşmadığı bir suç isnadı ile müvekkil lekelenmek istenmektedir. Ortada bir suç isnadı vardır ve şüpheli durum vardır. Bu itibarla, müvekkilim hakkında suç isnat edilemeyeceğinden hakkında beraat kararı verilmesini talep ediyorum." Davayı karara bağlayan Hakim Sevim Efendiler, sanıkların müsnet suçları işlediklerinin tüm dosya kapsamından anlaşıldığı gerekçesiyle Yiğit’i lehe olan yeni TCK’nın 142/2-d maddesi uyarınca "haksız yere elde bulundurulan anahtarla hırsızlığa azmettirmek", Fencimen’i de "haksız yere elde bulundurulan anahtarla hırsızlık yapmak" suçundan 3’er yıl hapis cezasına çarptırdı.

Yiğit ve Fencimen’in bu cezaları, yeni TCK’nın 43. maddesi uyarınca suçun birden fazla işlenmesi dikkate alınarak 3 yıl 9’ar ay hapis cezasına yükseltildi.

DAVA İDDİANAMESİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, bir bankaya olan borcundan dolayı ipotek edilen ve paraya çevrilmesi kararlaştırılan Korkmaz Yiğit adına kayıtlı Ulus Platin Konutları’ndaki bir dairenin 22 Ocak 2001 tarihinde Erhas Demir Çelik Oto Yedek Parçaları İthalat ve Ticaret Limited Şirketi adına yetkili Turgay Yıldırım’a ihale edildiği, Yiğit’in avukatları aracılığıyla ihalenin feshi konusunda açtığı davanın reddedildiği ve bu kararın Yargıtay’ca onandığı belirtiliyordu.

İddianamede, kararın kesinleşmesinden ve İcra İflas Kanunu’nun 134. maddesi uyarınca taşınmazın mülkiyetinin tamamlayıcı parçaları ile birlikte şikayetçi şirkete geçmiş olmasına ve sanıkların taşınmaz üzerinde hiçbir hakları bulunmamasına rağmen suç tarihinde şikayetçi şirketin izni alınmaksızın ve yargı kararı olmaksızın sanık Cenay Fencimen’in 21 Kasım 2001 tarihinde Korkmaz Yiğit’in talimatı doğrultusunda haksız yere elinde bulundurduğu asıl anahtarı da alarak daireye girdiği, sabit mutfak dolaplarını, jakuziyi, çeşme musluklarını, klozetleri, tüm odaların, banyo ve tuvaletin kapılarını, duvara monteli yatak odası dolaplarını sökerek götürdüğü öne sürülüyordu. İddianamede, şirket yetkililerinin uyarılarına ve durumu kolluk kuvvetlerine bildirmelerine rağmen ertesi gün aynı daireye giren Cenay Fencimen’in, dairede kalan 5 adet sabit mutfak dolabını ve 2 adet mutfak dolabı rafı ile 2 adet banyo ve duşakabin kapılarını, 1 adet jakuzi ve banyo dolabını da götürdüğü iddia ediliyordu.