Patronlar


Celal Toprak'ın yazısı

İş hayatına eczacılıkla başlayan ve Türkiye’nin en büyük gruplarından biri haline gelen Eczacıbaşı Ailesi’nin fertleri farklı alanlarda da başarılı çalışmalara imza atıyor. Topluluğun kurucusu Nejat Eczacıbaşı’nın yeğeni ve halen Eczacıbaşı Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı olan Bülent Eczacıbaşı’nın kuzeni Pınar Eczacıbaşı iş hayatındaki başarısını geçtiğimiz günlerde GYİAD başkanlığına seçilerek taçlandırdı...

Eczacı ailenin kızı olarak ABD’de kimya eğitimi alan Pınar Eczacıbaşı daha sonraki gelişmeyi şöyle anlatıyor.

Okulu bitirdikten sonra Eczacıbaşı ilaçta kalite kontrolü laboratuvarında işe başladım. Bir yandan da aklımda hayatımı kimya laboratuvarında geçirmemek vardı. Boğaziçi Üniversitesi’nde işletme üzerine master yaptım. Sonra bir İtalyan bankasında işe girdim ve o gün bugündür bankacıyım. Şimdi yabancı fonların Türkiye’ye gelmesi için dünyanın önemli finans kuruluşlarından Schroders Grubu’un Türkiye’deki temsilciliğini yapıyorum.

AİLE ÇOK BAŞARILI

Pınar Eczacıbaşı Eczacıbaşı Topluluğu ile yollarını bankacılıkta olmadığı için ayırdığını vurgulayıp şöyle devam edilyor:

 Yollarımız ayrıldı şimdi ben kendi işimi yapıyorum. Ama Nejat ve Bülent Eczacıbaşı benim için rol model oldular. Onların eğitimleri, onların iş hayatına bakışı benim için çok önemli. Ailenin bütün fertleri çok başarılı. Bülent ağabeyimin eğitim hayatı birinciliklerle dolu. Ben de Işık Lisesi’nde okuldum ve okul birincisiydim. Boğaziçi Üniversitesi’nden de dereceyle mezun oldum. Bülent Eczacıbaşı’nın oğlu Emre’nin ciddi başarıları var. Emre Harvard’da okuyor ve hakikaten çok başarılı. Oya Eczaçıbaşı’da son derece başarılı. Son olarak Türkiye’ye İstanbul Modern’i kazandırdı.

Kimse başkan olmak istemedi

Son 4 senedir Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği’nin (GYİAD) başkan yardımcılığı görevini yürütüyordum. Çok aktif bir başkan yardımcısı olduğumu düşünüyorum. GYİAD’ın yeni başkanını seçeceğimiz zaman insanlara bir çağrı yaptık. ‘Gelin başkanlığa adaylığınızı koyun, başkanlığa talip olun’ dedik. Çağrıya rağmen kimse ‘Evet ben başkan olacağım’ diye çıkmadı. Herkes yönetim kurulunda olmak istedi ama başkanlığa talip olmadı. Böyle olunca başkanlık bana kaldı. İş dünyasındaki bir sivil toplum kuruluşu olarak Türkiye’nin ilk kadın başkanıyım. Tabi KAGİDER hariç. Sadece GYİAD’da değil bütün Anadolu’daki GYİAD’larda ilk defa kadın başkan oluyor. Kadın örgütlerinden devamlı tebrik mesajları alıyoruz. Ben epeyce bir örgüt üyeliği yaptım. Uzunca bir süre Arı Grubu’nun içinde oldum.

Yönetimin yarısı kadınlardan oluşuyor

Yeni GYİAD yönetiminde kadınlar çoğunlukta: Murat Doğan, Figen Erez, Nihat Karadirek, Arzu Orhon, Sami Habbab, Banu Aksoy Tarakçıoğlu, Beyza Şengül, Necip Uludağ, Pınar Eczacıbaşı, Orhan Kemal Alver, Murat Soğancıoğlu, Sinan Ergin, Gamze Görür, Ertuğrul Belen, Burcu Akdarı, Alev Ece Doğan, Banu Dedeman ve Mesut Bülent Gence yer alıyor.

GYİAD’ı Anadolu’nun her yerine taşıyacağız

Kadının ekonomiye kazandırılmasının şart olduğu gerçeği kavranmalı. Benim kendi yaşantımı anlatmam kadınlara örnek olsun cesaretlendirsin istiyorum. Ne kadar çok kişinin gözüne sokulursa bu gerçek o kadar başarılı olacaktır. Duyarlı insanların değişim yapacağına inanıyorum. Biz bugün çok sembolik bir gurubu bile harekete geçiriyor ol